|
|
Açıklanan sanayi üretimi büyüme rakamları geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre olan büyüme rakamlarıdır. Sanayi üretimi endeks değerlerinin seyrine baktığımızda, Haziran ayında 103,7 olan endeksin, Mayıs ayında 99,7ye gerileyerek yüzde 3,9 düşüş göstediğini izliyoruz. Normalde mevsimsel olarak artması beklenen sanayi üretimi, Haziran ayında düşüş gösteriyor. |
||||
| Haziran ayı üretiminin Mayıs ayına göre daha kötü geleceğinin sinyalleri Merkez Bankasının 10 gün kadar önce yayınladığı İktisadi Yönelim Anketinde ortaya çıkmıştı. 500 kadar firmaya uygulanan bu anketin ilk sorusu, sanayi dalındaki genel gidişat konusundaki beklentidir. Buna göre, Mayıs ayında daha iyimser olanların oranı yüzde 41,6dan yüzde 29,4e gerilemiştir. Bu rakam, Haziran ayında yaklaşık 13 puan düşerek 86,21e gerileyen CNBC-e Tüketici Güven Endeksi ile de büyük paralellik göstermektedir. Haziran ayında iyimserliğin neden azaldığını tartışmaya herhalde gerek yok. Firmaların somut olarak gözlemlediği bir diğer hareket, stok artışıdır. Merkez Bankası anketine göre, Haziran ayında mamul mal stok miktarı normalin üzerinde diyenlerin oranı yüzde 12,8dir. Bu oran, Mayıs ayında yüzde 9,5 idi. Özetle, Haziran ayı sanayi üretim verileri, stok ve kötümserlikteki artış sonucu bir önceki aya göre düşüşü ifade ediyor. ÜRETİM ARTIŞININ İVMESİ KESİLDİ Burada söylemek istediklerim yanlış anlaşılmasın. Vurgulamak istediğim, Haziran ayında siyasette yaşananların, Mart ayı ile yakalanan hızlı üretim artışının ivmesini kestiğidir. Yoksa, teknik olarak yüzde 6,6lık sanayi üretim büyümesi gayet olumludur. Giyim, taşıt gibi ihracata yönelik sektörlerin katkısı yüksek olmaya devam etmiştir. Yılın 2. çeyreğinde, sanayi üretiminin ortalama artışı yüzde 10 civarında olmuştur. Buna bağlı olarak, 2. çeyrek ekonomik büyüme rakamının oldukça yüksek gelmesi sürpriz olmayacaktır. Yaşanan tüm olumsuzluklara karşın, yılın ilk yarısında ekonomi büyüme açısından bir avans elde etmiştir. Hatırlarsak, bu yılın başında ekonomi programı için akıllardaki tek soru, büyümenin yakalanıp yakalanmayacağıydı. Büyümenin beklenenden iyi yakalandığını görüyoruz. Dolayısıyla, uygulanan programın doğruluğu konusunda önemli bir şüphe kalmamış olması gerekiyor. SONRAKİ AŞAMA ÖNEMLİ Ekonomik büyüme açısından, bundan sonra ne olacağı önemli. Türkiye halen, çok riskli bir dönemden geçmekte. Fakat, bundan bir ay öncesine göre risklerde görece azalma var. Birincisi, seçim kararı bir belirsizliğin ortadan kalkmasıdır. İkincisi, AB uyum yasaları meclisten geçti. Artık top karşı tarafta, AB konusunda bizim değil, onların ne dediği önemli. Artık bu konuda çok daha rahat ve umutlu olmamız gerekiyor. Bundan sonra beklentileri etkileyecek en önemli konu seçim sonrası oluşacak koalisyonun ekonomik programı sürdürüp sürdüremeyeceğidir. Seçim sonuçlanana kadar bunun cevabını vermek güç, umarız bu cevabı seçimden önce vermeye çalışanlar çabalarında başarılı olur. Risklerdeki kısmi azalmanın kötümserliği de azaltmasını bekliyoruz. Sonuç ne olursa olsun, seçim öncesi iç piyasada kısmen bir canlanma bekleyebiliriz. Hedefleri aşmasa bile, önümüzüdeki aylarda enflasyonda artış beklentisi bulunmaktadır. Bu beklenti de iç talebi biraz arttırabilir. CNBC-enin Temmuz ayı için açıkladığı Tüketici Güven Endeksi yaklaşık 13 puan düşerek 72,99 değerine düşerken, Tüketim Eğilim Endeksi sadece 1 puan düşerek 111,10a gerilemiştir. Siyasi belirsizlik ve seçim tartışması güveni olumsuz etkilemesine rağmen, tüketim eğilimini hemen hemen aynı seviyede bırakmıştır. Temmuz ve onu takip eden aylarda, perakende satışların hafifde olsa artma eğilimimde olması bizi şaşırtmayacaktır. Ekonomik büyümenin yıl sonunda rahatlıkla yüzde 3 seviyesini aşması beklenebilir. | |||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||