|
|
Murat Turgut: Moral arayışı Murat Turgut: Dokuz ayın çarşambası !.. Murat Turgut: Gözler haber bültenlerinde Murat Turgut: Başbakan evine, İMKB revire Murat Turgut: İki arada bir derede |
|||
İşte geçtiğimiz hafta bu durumun daha net bir biçime ortaya konduğu ve piyasa gelişiminin sadece birkaç hissenin hareketine bağlı olduğu gerçeğinin yaşadığımız bir hafta oldu. GÜÇLÜ HİSSELER HER ZAMAN GÜÇLÜ! Geçtiğimiz hafta Ulusal 30 hisselerinin performanslarını incelersek yukarda bahsettiğim gelişimi daha yakından algılamış oluruz. Teknik bir sebeple geçen haftaki tablomuzu buraya alamıyoruz ama zaten 30 hisselerinin performansına çoğu yerden ulaşmak mümkün. Yapı Kredi Bankası tahtasındaki olumsuzlukların endekste gereksiz bir panik havası yarattığından bahsetmiş hatta bu tarz hisselerin geçici bir süre de olsa endeks hesaplamalarından çıkarılması gerektiği fikrini tartışmaya atmıştım. Bu tartışmanın ne derece gerçek olduğu, sanırım geçen hafta kendisini göstermiş oldu. Yapı Kredideki olumsuzluklar haftanın ilk yarısını esir aldıysa da, çok düşük fiyatlardan da olsa bu hisseye alıcı gelmesi zaten geçtiğimiz son bir aylık düşüşte diri duran endeks hisselerinde artık sabırsızlanan alıcıların gerçek taleplerinin ortaya çıkmasını sağladı. Aslına bakarsanız borsaya yakın olanların gayet iyi bildikleri bir durum var ki o da son bir aylık gelişim hemen hemen tamamıyla Yapı Kredi hissesinin gölgesinde ve çoğu analizden bağımsız olarak gelişti. Sonuç endeks bazında ufak bir haftalık pozitif kapanış yapsak da hisse bazında tarihi zirvelerin denendiği Ulusal 30 hisseleri de vardı. Özetle güçlü hisseler her zaman güçlü diyebiliriz. S&P,İHALELER VE BAŞBAKANIN SAĞLIK DURUMU Bu haftanın önemli olaylarından biri de kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poorsun görünümü pozitiften durağana çevirmesiydi. İşin gerçeği S&Pnin açıklaması tam tahvillerimizin düştüğü ve genel tablonun karanlık olduğu bir günde ekranlara yansıdı. Ve daha çok siyasi içerik taşıması sebebiyle de bir miktar yadırgandı. Bizler olayın borsa tarafında yer alan yatırımcılar olarak olaylara daha soğukkanlı bakmak zorundayız. Neticede bizim piyasamız hemen hepsinden daha çok spekülasyona açık olan bir piyasa. Ama maalesef yatırımcılar S&P olayında da olaya unutkanlıkla bakmayı ihmal etmediler! Üç ay önce aynı kurum görünümü durağandan pozitife çevirdiği gün İMKBnin 500 puana yakın bir kayıp gösterdiğini hemen unutmuş gibiyiz. Borsa mekanizması içinde makro gelişmelerin son beş ay içinde ne derecede yansıdığını biraz analiz etmek gerekli. Faizlerin yüzde 70lerden 50lere düşerken çeşitli endişeleri malzeme ederek düşmeyi başaran bir borsa tam da dönüş günü denebilecek bir günde S&Pden gelen haberle küçük yatırımcının sabırla tuttuğu pozisyonu bozdurulmuş oluyor. Biraz fazla acımasız bir oyun. Geçen hafta yapılan ihalelerle beraber artık yaz döneminde yüklü bir borçlanma programı kalmamış gibi görünüyor. Zaten haftanın son iki günü İstanbul Borsasında yaşanan yükselişi hem Yapı Kredi tahtasına ve hem de bu borçlanma baskısının endeksin üzerinden kalkmasına bağlamak lazım. Ve Ankara... Haydi idamı kaldıralım nidaları içinde son iki haftayı kısır tartışmalarla geçiren Meclis artık tatilde. Bu belki de yaz boyunca Ankaranın tansiyonunun biraz düşeceği anlamına gelebilir. Ama esas sorunun hala Başbakanın sağlığı olduğu anlaşılıyor. Diyebilirim ki şu an piyasaların önündeki tek handikap Başbakanın sağlığı. Bu konuda da bizim söylenecek fazla bir sözümüz olamaz. Ama Borsanın Başbakanın rahatsızlandığı ilk günden itibaren tekrar göreve dönmeyeceği fikrini sattığını bu sayfalarda yazdım. Bu yaz dönemi boyunca o kanatta da yumuşak bir geçiş olsa hiç fena olmayacak gibi. Ayrıca şunu da düşünmeden geçemiyorum. Politik risk denen kavram son iki ayda yaşadıklarımızdan daha kötüsünü bize getirebilir mi bilemiyorum. Neticede Başbakan değişir hükümet değişir ama program bir şekilde devam eder fikrindeyim. TEKNİK GÖRÜNÜM Geçtiğimiz iki hafta endeksin teknik görünümünü ucuz ve güçsüz olarak tanımlamıştım. Bu hafta bu tanımlamaya ek olarak nispeten güçlü yorumunu ekleyebiliriz. Özellikle Yapı Kredi tahtasının dengeli bir seyir izlemeye başlaması daha sağlık bir bakış açısı kazandırıyor. Hafta içinde yaşadığımız yüksek hacimli iki günlük çıkışı iyi tahlil etmeliyiz. Bu hareket son 3 aylık donemde yaşanan en yüksek hacmi ifade ettiği için alıcıların umudunu kesmiş satıcıların pozisyonlarını kapattığı ve teknik olarak dönüş günü (key reversal day) olarak ifade edebileceğimiz bir durum olduğunu düşünüyorum. Bu durumda memlekette çok ters bir şey olmadığı sürece artık bu seviyelerin dip olduğu fikrini bende oluşturuyor. Daha önceki yazılarımda da 9300-9700 bandının altındaki kapanışların uzun süremeyeceği ve bir şekilde piyasanın birkaç hafta içinde bu seviyenin üstüne kendisini atabileceğini belirtmiştim. Bu fikrimize halen sahibiz. Ama teknik olarak 9600 olarak tespit ettiğimiz ilk direncin hemen aşılması mümkün olur mu yoksa 9000 seviyesine doğru bir geri çekilme gelecek mı bundan emin olmak zor. Ben teknik olarak 9600-9700 bandını hemen yukarı kıramayacak ancak 9000-9100 seviyesinin altına da inmeyecek bir piyasayı bu haftanın genel çizgisi olarak bekliyorum. Geçtiğimiz haftanın ardından bu haftanın biraz daha dengeli ve hareketlerin daha yumuşak olabileceği de diğer bir beklentim. Milli Takımı gönülden tebrik ediyor başarılarının devamını diliyorum. Hepinize bol kazançlı bir hafta diliyorum. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||