|
|
Murat Turgut: Dokuz ayın çarşambası !.. Murat Turgut: Gözler haber bültenlerinde Murat Turgut: Başbakan evine, İMKB revire Murat Turgut: İki arada bir derede Murat Turgut: Toz duman |
|||
Yine bir önceki haftayı piyasanın major kağıtlarından Yapı Kredideki hareketlerin belirlediğini aktarmaya çalışmıştım. İşte hem Yapı Kredi Bankasındaki durumlar hem de Ankaradaki belirsizlikler, hem ihale öncesindeki alternatif piyasa gerginlikleri ve hem de tuzu biberi denebilecek tarzdaki yurt dışı piyasaların dramatik düşüşüyle geçtiğimiz haftayı karşıladık. İHALELER TAMAM YA MALİ SEKTÖR? Bundan sonraki yazılarımızda bir önceki haftanın değerlendirmesini yaparken İMKB 30 hisselerinin performanslarını aynen geçen hafta yaptığımız gibi rakamsal olarak size aktarmayı düşünüyorum. Böylelikle piyasadaki yükselişlerin ve düşüşlerin ne derece geneli yansıttığı konusunda da biraz fikir sahibi olabileceğimiz kanısındayım. |
||||
Ekteki tabloda geçtiğimiz haftanın bir özetini görüyoruz. Özellikle hafta içinde yapılan ihaleler ardından toparlanma en azından tepki alma niyetinde olan bir piyasa içinde gündeme bomba gibi düşen Pamukbankın fona devrilmesi haberinin mali sektöre ne derecede yansımıs olduğunu başta grup hisseleri olmak üzere görebiliyoruz. Basit bir bakış açısıyla Turkcell gibi Ulusal 100 endeksinde baskın olan bir hissenin yüzde 15e varan kaybı ve Başbakanımızın önceden beklenti oluşturulmak suretiyle çalışmalara başlayacağı haberleri üzerine tekrar evinde istirahate yönelmesi gibi olumsuzlukları da eklersek endeksin yüzde 2,5lik kaybını çok da kayda değer bulmamız gerekir. Özellikle yurt dışı piyasalarında gayet olumsuz seyrettiği ve bütün bunlara ek olarak Türk tahvilleri için olumsuz raporların üretildiği bir haftadan bundan daha fazlasını beklemek sanırım gerçekçi olmazdı. YAPI KREDİ TAHTASI Sizlerinde iki haftadan bu yana yayınladığımız tablolardan anlayacağınız üzere memleketin genel konjonktüründeki sıkıntılar bir yana hisse bazındaki değişimlerin endeksi fazlası ile etkilediği günleri yaşıyoruz. Bu sayfada daha önce izah etmeye çalışmıştım. Maalesef ülkemizde endeks alıp satımına yönelik enstrümanlar hala uygulamaya koyulmuş değil. Bu durumun portföy dengeleme açısından yarattığı handikapları yazmak ve tartışmak bu yazının kapsamı dışında ama endeks düşüyor ya da çıkıyor tarzı yorumlarda bulunurken yatırımcıların birazda hisse bazı pozisyonu gözetmeleri gerektiği açık görünüyor. Özellikle Yapı Kredi tahtasının türev hisseleriyle beraber endekste ne kadar etkili olduğu bilinen bir gerçek. Şimdi piyasada hem Yapı Kredi tahtasının nasıl, ne zaman ve hangi şartlarda açılacağı hem de 27 Hazirana belli olacağı anlaşılan Başbakanın sağlık durumu ile ilgili endişeler hakim. İkinci konu hakkında bizim yorum yapmamız mümkün değil. Ancak Yapı Kredi hissesinin en azından geçici bir süre için likiditesini kaybetmemesi şartıyla endeks hesaplamalarından çıkartılması fikrini bir kez daha gündeme getirmek istiyorum. Neticede her türlü olumsuz koşula rağmen piyasada yaşanan son iki haftadaki gelişmelerin ana motifinin bu hisse ve gruplarında yaşanan hareketler olduğunu sanırım çoğumuz görebiliyoruz. ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA Zor bir hafta daha. Hem medyadan takip edebildiğimiz Ankara ve Başbakanın sağlığı bazlı gelişmeler hem de yurt dışı borsaların seyri bu haftayı da sıkıntılı hale getiriyor. Yukarıda bahsetmeye çalıştığım hisse senedi ile ilgili gelişmeler de kanımca yine önemli olacak. Teknik anlamdaki görünümü geçtiğimiz hafta ucuz ve güçsüz olarak tanımlamıştım. Bu hafta bu yoruma yeni bir şey katamıyorum. Ancak hisse bazı şokların atlatılması ve Ankaradan gelebilecek olumlu haberlerle beraber yukarı yönde tepkisel anlamda sert bir çubuk atabileceğimizi düşünüyorum. Bu hafta yine Hazinenin ihaleleri ve 4 katrilyonluk bir itfa var. Bildiğimiz gibi geçen hafta ihale sonrasındaki faizlerde ciddi bir gerileme olmuş ancak bankacılık sektöründe yaşadıklarımız, yurtdışından gelen olumsuz raporlar ve iç dinamikler hafta sonuna doğru faizin tekrar yükselmesine sebep olmuştu. Sanıyorum para piyasalarındaki bu durum hem yüklü ihale itfa ihale trafiği hem de Ankara kaynaklı gelişmeler sebebiyle haftanın ilk yarısı yüksek seyrini koruyabilir. Her zamanki gibi ihale sonrasında miktar gevşeme olabileceğini düşünüyorum. Ancak Başbakanın sağlığı ve buna bağlı olarak siyasi durum netleşmedikçe çok hızlı bir gevşemede makul olmayacaktır. Özetle piyasanın futbolda Milli Takımla bulduğu morali destekleyecek Ankara kaynaklı gelişmelere ihtiyacı var. NE YAPMALI? Bildiğiniz gibi hafta içinde tahvillerle ilgili olumlu ve olumsuz raporlar, İMKB bazında ise, daha çok olumlu raporlar ekranlara yansıdı. Olayın bono kısmı siyasi ortama daha çok bağlı görünmekte ve bizim uzmanlık alanımızın dışında. Ancak hisse senedi piyasasında ortamın netlik kazanması durumunda ciddi alımların gelebileceğini düşünüyorum. Zaten bir buçuk aydan bu yana süren düşüş ve satış baskısının bir çok hissede özellikle son iki üç haftada iyiden iyiye kalktığı ve alımların yapıldığı görülüyor. Bu gelişmeler çerçevesinde kademeli de olsa belirli hisselerde pozisyon açmak sanırım mantıklı olur. Genel trendin ve fiyatların çok düştüğü ve seviyelerde artık endeks bazında olan gelişmelerin Yapı Kredinin de işleme açılmasıyla daha dengeli bir seyir alabileceğini düşünmekteyim. Tabii ki Ankara izin verirse.... Hepinize bol kazançlı bir hafta diliyorum. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||