|
|
Gelecek kredi dilimlerinin büyüklüğüne ve bunun sağlanması için kalan süreye göre hükümetin çalışma temposu artıyor ya da azalıyor. Gelecek kredi miktarının azalması bazı siyasilerimizin ekonomik programı tehdit edici davranışlar içine girmesini kolaylaştırıyor. Buna bağlı olarak da, piyasaların tepkisi daha sert olmaya başlıyor. Bu yaşananlar IMFye yabancı değil. Hem Türkiyede hem de IMFnin destek olduğu başka ülkelerde sık sık rastlanan bir durum. Aynı zamanda, uluslararası para ve finans sisteminin yeniden inşasında tartışılan bir konu. Tartışma moral hazard, ahlaki istismar ya da tehlike kavramı çerçevesinde yapılıyor. Bu kavramı daha çok mevduat sigortasından biliyoruz. Mevduatların devlet güvencesinde olması, mevduat sahiplerinin banka riskini, bankalarında kredi riskini daha fazla almasına neden oluyor. Bu davranış ahlaki istismar olarak adlandırılıyor. IMF stand-by anlaşmalarında da benzer bir durum yaşanabiliyor. IMFnin krize girme ihtimali olan bir ülkeyi nasıl olsa kurtaracağı beklentisinin hem hükümetleri hem de o ülkeye yatırım yapanları daha fazla risk almaya ittiği söyleniyor. SİYASİLER DEĞİŞİMİ TAM KAVRAYAMADI 1990lı yıllarda bu görüşün haklılık payı belki daha fazlaydı. Artık bunun değişmeye başladığını düşünüyoruz. En yakın örnek Arjantindir. Yaşanan krizlerden sonra politikaları değişim içinde olan IMF, istediği koşullar yerine gelmedikçe finansal destek vermek istemediğini çok açık olarak ortaya koymaktadır. IMF ahlaki istismarı en az düzeye indirecek şekilde politikalarını oluşturmaya çalışmaktadır. İç ve dış yatırımcıların bu değişimi çok daha hızlı kavradıkları izleniyor. Sermaye hareketlerindeki değişim ve farklı ülkelerde oluşan risk primleri bunu yansıtıyor. Bizdeki bazı siyasilerin bu değişimi tam kavrayamadığını bilerek ya da bilmeyerek Türkiye ekonomisini fazlasıyla riske atacak davranışlar içinde olduğunu düşünüyoruz. IMF ile uyguladığımız ekonomik program normal koşullarda 2004 yılı sonunda bitecektir. DIŞ DESTEK OLMADAN İSTİKRARA KAVUŞMAK ZOR Farklı bir biçimde de olsa, IMF desteğinin bunu takip eden yıllarda sürmesi muhtemeldir. Yeni kredi alamayabiliriz, fakat borç ödeme takvimimizin yeniden düzenlenme olasılığı vardır. Dış destek olmadan Türkiye ekonomisinin istikrara kavuşması zordur. Bir gün dış destek olmayabilir. O durumda ne olur sorusunun cevabı, altı aydır Arjantinde olanlardır. Böyle bir ortamda kimse iktidarda tutunamamaktadır. Bunu iktidardaki ve muhalefetteki tüm siyasilerimizin çok iyi anlaması gerekiyor. Türkiyenin kısır ve bencil siyasi çekişmelerle kaybedecek vakti yok. Ne IMF ile olan ilşkilerimizde, ne de Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizde siyasilerimizin ahlaki istismar yapmamaları gerekiyor. Oyunun yeni kuralları arasında artık buna yer yok. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||