|
|
Murat Turgut: Rahatlamak... Murat Turgut: İzale-i Şuyu... Murat Turgut: 12 bin kırılamadı, ya şimdi.... Murat Turgut: Dert ayı bitiyor Murat Turgut: Zor bir hafta daha mı? |
|||
Geçtiğimiz haftaya baktığımızda ise 12700 direnci test edildikten sonra haftanın ikinci günü bir aracıdan gelen 20 trl luk satışın piyasanın dengelerini bozduğunu söyleyebiliriz. Bu satış topu topu 15 milyon dolar civarında olmasına rağmen piyasanın bunu kaldıramaması ise tamamen borsamızın derinliği ile ilgili şüpheleri bir kere daha ortaya koyan bir kanıt olarak notlarımıza eklenmiş oldu. Neticede bu borsada maalesef ne satıcı olduğu zaman karşılayacak alıcı, ne de alıcı olduğu zaman dengeleme mekanizması oluşturacak bir sistem var. Boşuna yeni oluşan piyasa denmiyor yani. Haftanın geri kalan kısmı da genelde banka hisseleri üzerinde yapılan spekülasyonlar, ve ucuz kalmış sanayi sektöründeki alımlar gözlemledik. BDDK VE AÇIK POZİSYONLAR Bu hafta, hem piyasadaki banka hisselerine satış getiren, hem de piyasaların moralini bozan unsurların başında bankaların açık pozisyonları ile ilgili açıklamalar geldi. Gerçekten İMKB 100 Endeksi büyük ölçüde bankalara bağlı olduğu için geçtiğimiz iki haftalık yükselişte lokomotif olan bankaların bir miktar kar realizasyonuna uğraması normal karşılanmalı. Haftanın son günü ise BDDKdan yapılan sektörün toplamda artıda olduğu haberi ise maalesef piyasayı tatmin etmekten uzaktı. Neticede sektörün totalde artı olmasına rağmen banka bazında olabilecek eksi pozisyonlar yatırımcıları büyük ölçüde tedirgin etti. Sonuçta borsanın da bir mekanizması var. Bir kere güveni yıkıcı beyanatlar verilmişşse oyuncular bunu sonuna kadar kullanmakta acımasız davranabiliyorlar... Anlaşılan o ki kısa vadede biraz primli görünen bankacılık sektörü hisseleri BDDKnın açıklamaları sonrasında kısa vadeli trend desteklerini kırarak yüzde 10ar lık bir gevşeme içerisine girdiler. Haliyle endeksin en baskın şirketleri bankalar olunca piyasa da desteklerini birer birer kırarak 11 bin 700de bulunan son kanal desteğine kadar gevşedi. Geçtiğimiz haftaki yorumumuzda 11800ün altındaki kapanışların kısa vadeli stop-loss olduğunu belirtmişsek de haftalık bazda eksi kapanışların da piyasayı olumsuz etkileyeceğinden bahsetmiştik. İlerleyen satırlarda oluşan sıkıntını bizi götürebileceği noktalar üzerinde yazacağız. ENDEKS ALINIP SATILMIYOR Bildiğiniz gibi ülkemizde her türlü altyapı çalışması yapılmasına rağmen henüz bir vadeli işlemler piyasası açılmış değil. Bu durumda endeksin bir finansal enstrüman olarak çok fazla bir önem taşımadığını düşünüyorum. Ayrıca gerek sektörel bazda gerekse endeks bazındaki hesaplamaların çok bariz bir biçimde birkaç hisseye dayandırılması İMKB hareketlerinde hem yatırımcıların hem de yorumcuların ciddi anlamda yanılgılarına sebep olabiliyor. Geçtiğimiz haftayı bu gözle bir kere daha incelersek genelde sektörel değişimlerin gözlendiği Açık pozisyon tartışmalarıyla zayıflayan kimi mali sektör hisselerinin gevşemelerine karşın bazı sanayi sektörü hisselerinde alımlar yapıldığını söylememiz gerekiyor. Tabii ki özellikle bankaların gevşek seyrettiği bir dönemde herhangi bir sanayi sektörü hissesinde alıcı olacak yatırımcıların da daha alt kademelerden alıma razı olacağı ve agresif davranmayacağı da aşikar. Hal böyle olunca geçtiğimiz haftayı endeks bazında bir miktar öngörü dışında eksi kapatmış olsak da durumun çok da vahim olmadığını söyleyebiliriz. BEDELLİ SERMAYE ARTIRIMLARI Özellikle halka açık bankalar içerisinde bankacılık yasası ile beraber oluşabilecek bedelli sermaye artırımları ve buna bağlı kötü senaryolar bu konudaki belirsizlik devam ettiği için piyasada spekülasyonlara yol açıyor. Ayrıca hali hazırda sermaye artırımı açıklayan şirketlerin de önemli bir kısmının bedelli sermaye artırımına gittiğinin görülmesi İMKBde yukarı hareketin hem olmasını geciktiriyor hem de alıcıların gücünü kısıtlıyor. Görüldüğü kadarıyla İMKBde değişen bir şey yok. Yine zor durumdaki şirketlerin finansman ihtiyacını karşılamaktan ibaret bir piyasa olup çıkıyoruz. Kanımca bu sermaye artırımlarının da piyasanın arz talep dengeleri açısından kontrol altına alınabileceği bir sistem bu borsa için gerekli. Yoksa her zor durumda olan şirket sürekli bedelli sermaye artırımlarıyla ortaklarını sürekli kaynak aktarma durumuna sokmakta. BU HAFTAYA BAKIŞ Tatillerden dolayı ne olduğunu zor anlayacağımız bir haftaya giriyoruz. Özellikle haftanın ilk günü yaşanacak piyasanın fazla birşeye referans olacağını sanmıyorum. Ancak şunu da belirtmek gerekiyor ki endeks teknik anlamda tehlikeli denebilecek noktalara sarkmış durumda . Özellikle 11700 desteğinin hem kanal desteği hem de haftalık bazda ciddi anlamda önemsenmesi gereken bir destek olması sebebiyle aşağıya kırılmaması gerek. eticede bu desteğin altını maalesef sebeplerini bilsek de bilmesek de yeni dip arayışları olarak tanımlamak durumundayız. Yukarı hareketlerin ise sırasıyla 12100 de ve 12500 de sıkıntıyla karşılaşacağını söyleyebiliriz. Özellikle geçen haftaki yazımızda Nisan ayı için öngördüğümüz 13500 puan seviyelik maksimum noktalara hareketin de gerçekleşebilmesi için bu hafta piyasanın kendisini tekrar 12300lerin üzerine atarak rahatlaması gerekiyor. Aksi halde cari fiyat seviyelerindeki işlem günleri satıcıların bir şekilde artmasına ve yukarıda belirttiğim gibi sebebini bilemesek de 11700 seviyesinin aşağı kırılarak yeni dip arayışlarına borsayı sokabileceği hatırdan çıkarılmamalı. HİSSE SEÇİMİNİN ÖNEMİ Hatırlarsanız endeks 12000 e hareket ettiği ilk hafta yazdığım yazıda endekse hareket getiren mali sektör hisselerinin kısa vadede risk oluşturabileceğini, alım için yavaş yavaş sanayi sektörü ve diğer özel sektör hisselerine yönelmenin gerektiğini belirtmiştim. Bu sektörel değişim özellikle geçtiğimiz hafta piyasanın satıcılı seyrettiği günlerde kendisini daha net bir şekilde gösterdi diyebilirim. Sanayi sektörü hisselerine göre kısa vadede primli olan bazı hisselerden çıkan paranın sanayi sektörü hisselerine para girişi olarak yansıdığını söyleyebiliriz. NE YAPMALI? Öncelikle yukarıda belirttiğim gibi bu ülkede endeks alınıp satılmıyor. Daha doğrusu endeks dediğimiz kavram hepimizin de bildiği gibi birkaç tane hisseye bağlı. Bu durumda elimizdeki hisselerin trendlerini yatırım uzmanlarına danışarak çok iyi analiz etmemiz gerekiyor. Piyasanın SAT verdiği bir konumda sizin pozisyonunuzda sıkıntı olmayabilir. Ya da tam tersine piyasa iyiyken sizin hissenizde beklenti bitmiş olabilir. Bu sebeple elinimizdeki hisseyi iyi tanıyarak işlem yapmaya çalışmalıyız. Ben orta vadeli stop-loss umu aynen geçen hafta olduğu gibi 10800 ün altındaki haftalık kapanışlara koyuyorum. Yatırımcıların şu veya bu sebeple para girişinin olmadığı ve işlemlerin daha çok fiktif seyrettiği bugünlerde endeksdeki bu tarz dalgalanmaları mümkün olduğu kadar önemsememelerini tavsiye ederim. Tabiki bu orta vadeli yatırımcılar için geçerli. Kısa vadecilerin ise birgün bir yerde gelecek bir açıklama ile diğer ekonomik veriler sabitken piyasanın ters hareketlerde bulunabildiğini göz önünde bulundurarak yani bu riski üstlenerek işlem yapmaları mantıklı olur. Her halükarda bu tarz düşünen yatırımcılar 11 bin 700 kanal desteğinin tutup tutmayacağı riskini alarak bu seviyelerden pozisyon açabilirler düşüncesindeyim. Bu tür pozisyonlar için satış noktası kanımca 12100 - 12500 noktası olmalıdır. Hepinize bol kazançlı bir hafta diliyorum. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||