|
|
Murat Turgut: İzale-i Şuyu... Murat Turgut: 12 bin kırılamadı, ya şimdi.... Murat Turgut: Dert ayı bitiyor Murat Turgut: Zor bir hafta daha mı? Murat Turgut: 10 bin 700 önemli! |
|||
Gerçekten piyasa öngörülerim çerçevesinde hareket ederek başlangıçta biraz dalgalı da olsa genelde olumlu bır hava içinde bir haftayı geçirdi. Analizlerimizin içinde olmayan tek gelişme haftanın ilk günü yaşanan spekulatif düşüş oldu.Ama artık bu sayfanın okurları gayet iyi biliyorlar ki borsada günlük kapanışlar bir çok etkene baglı olarak analiz dışında olabiliyor.Bu sebeple bizler yıne haftalık bazda bakmaya ve bu çerçevede trend analizlerinde bulunmaya devam edeceğiz
BANKA HİSSELERİ,DÖVİZ VE BONO Biliyorsunuz son dönemde borsada yaşanan yükselişler yine çoğu zaman oldugu gibi banka hisseleri önderliğinde oldu.Özellikle mali durumları ve bilançoları netlik kazanmayan bu hisselerin bu derecede ragbet görmesi belki bazı piyasa profesyonellerini şaşırtsa da kanımca çok dogal karşılanmalı. Neticede bu hisseler hem takaslarındaki yabancı ağırlıkları ve hem de yapılan reformlarla cazibelerini her zamanın hisseleri olarak korumaya devam ediyorlar. Bir de olayın borsa mantığına bakılırsa likiditenin oldugu yerde alıcının olacagı aşikar. Özellikle büyüme sorunu olan bir ülkede sanayi sektöründen önce mali sektör hisselerinin hareket etmesini de dogal karşılamak gerekiyor. Bu arada, piyasanın önünde paradoksal olarak artık bir engel gibi duran dövizin yükselmemesine ragmen yaşanan yükseliş de ilginç. Öyle ki normal piyasa mantıgında yukarı fiyatlardan döviz satan yabancının borsada alım yapması beklenir. Ama görülüyor ki özellikle hisse bazı beklentiler alternatif piyasalardan daha çok bono piyasasının dikkatle izlenmesi gerektiği fikrini doguruyor. Belki de kısa vadede dolarla İMKBnin bağı koptu denebilir mi bilemiyorum.. Bono piyasasında ise işler yolunda ve sakin görünüyor. Borcun çevrilmesi sıkıntısının aşılması ardından şimdi de faizlerin belli bir trend içinde gevşediğini görüyoruz. Bu da piyasa için olumlu bir nokta olarak notlarımızda yerini alıyor. BÜYÜME VE BORSA Büyüme sorunu ile ilgili mailler alıyorum. Öyle ya büyümenin olmadıgı bir ülkede borsa nasıl yükselir diye. Aslında ilk bakışta bu doğru gibi görünse de bence başka bir bakış açısıyla yaklaşmak lazım. Daha önce de belirttiğim gibi, borsalar ve özellikle bizim borsamız büyüme dönemlerinde ralli yapar. Ama her zaman bu dönem öncesinde senetlerin teknik anlamda tepelerini test ettiği bir hazırlık dönemi yaşanıyor. İşte biz şu anda bu dönemdeyiz diyebilirim. Gerçek anlamda büyüme rakamları geldiğinde zaten borsada fiyatlar ciddi anlamda şişmiş olacak. Tekrarlayalım: Borsa büyüyen bir ekonomiyi değil büyüyecek bir ekonomiyi satın alır.. Boom dönemleri genelde hisselerin uzun çubuklarla yukarı fiyatlara taşındıgı dönemler olmaktadır. Ve denebilir ki daralma dönemlerinde pozisyon açan yatırımcılar bu dönemler geldiğinde zaten hisse senetlerinde ciddi anlamda kardadırlar! Düşen faizlerin neticede büyümeyi getireceğine inanmıyorsak o zaman büyüme -borsa tartışmasında benim tezim anlamlı olmayacaktır ki takdiri sizindir. TÜPRAŞ VE YURTDIŞI Bu sayfanın okurları hatırlıyacaklardır. İki hafta önce yazdığım yazıda borsanın önündeki en büyük engelin Tüpraş halka arzının oluşturacagı sıkıntı olduğu belirtmiş ve özellikle Ortadoğu ya da Irak kaynaklı bir endişenin yersiz olacagını eklemiştim. Buna gerekçe olarak da bono piyasasının bu tip konulara çok daha hassas oldugundan bahsederek orada sakin seyir sürerken borsada panik olmanın anlamlı olmadıgını yazmıştım. Gerçekten farkındaysanız Tüpraş konusu bir şekilde ileriki tarihlere ötelendiğinden bu yana İMKB rahat bir nefes almış gibi. Ve anlaşılan o ki şu anda her ne kadar hisse bazında bu hissenin durumu netlik kazanmamışsa da piyasaya oluşturdugu baskı azalmış gibi. Tabi ki her zaman oldugu gibi yurtdışı piyasalarda İMKBnin seyrine etkili olmaya devam ediyor. Ben bu tarz etkilerden uzak kalmak için tek çarenin piyasaya haftalık bakmak oldugunu düşünüyorum. Neticede derinlikten uzak bu borsada gerek disket piyasasında olsun gerek normal piyasada olsun oyuncular hacimsizce endeksi ciddi rakamlarda oynata biliyorlar. Aynı şekilde birtek hisseye gelen ciddi bir alış yada satış ordinosu da tüm piyasada sanki hızlandıran etkisiyle artarak etki edebiliyor. BU HAFTA NELER OLABİLİR? Sanırım bu haftaya girerken gündemdeki konu daha çok Ankarada yaşanan tatsızlıklar olacaktır.Burdaki sıkıntının da ne derecede etkli olacagı konusunda benim şüphelerim var. Neticede tecrübelere dayanarak söyleyebileceğimiz şey piyasanın güçlüyken bu tarz olayları pek önemsememe eğiliminde olduğudur. Bu çerçevede ve teknik görünüme bakarak yukarı hareketin yavaş da olsa devam edebileceğini düşünüyorum..Yukarı harekette 12.700 un artık ilk direnç oldugunu söyleyebiliriz. Ama hem bu hafta hemde bu ayın geri kalan kısmı için 13.500 seviyesi kanımca hem görülmesi gereken hemde geçilemeyecek bir en yüksek seviyeyi ifade eder. Haftalık kapanışın artı ve 12600 seviyesinin biraz üstünde olması beklentimdir. Desteklerimizi de haliyle yukarı taşımak durumundayız. 12 bin ilk destek olmak üzere kısa vadeli stop-loss noktasını ise 11,800ün altındaki kapanışlara koyuyoruz. Her ne kadar orta vadeli stop-loss seviyemiz 10.800ün altındaki haftalık kapanışlarsa da bu seviye oldukca aşağıda göründüğü için kanımca haftalık bazda eksi kapanışlarda orta vadeli poziyonlarda bir sıkıntı var farzedilip nakite dönülmesinde yarar var. Hepinize bol kazançlı bir hafta diliyorum. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||