|
|
Bu arada Gümrük Müsteşarlığının ithalat verileri ile devletin ithalattan aldığı vergi rakamlarının neredeyse taban tabana zıt anlam içerdiğini vurgulayalım. Biz aşağıdaki yorumda devletin bütçe rakamlarını kullanacağımızı hemen belirtelim. Şubat ayını hatırlayacak olursak, rakamlar fena şekilde kötü çıkmıştı. Şimdi Şubata göre düzelme bir zenginleşme olarak görülemese de Şubat ayında en dip noktaya vurulduğu izlenimini veriyor. Bundan sonra gelecek rakamlarda Mart ayındakine benzer düzelme devam ederse üretim artışı trendine girdiğimiz söylenebilir. Fakat Mart ayındaki düzelme oranı düşük olduğundan artış trendinin güçlü olmasını beklememek gerekir. Diğer bir deyişle, mevsimsel olarak düzeltilmiş rakamlara Ocak-Mart dönemleri olarak bakıldığında, 2002 Ocak-Mart dönemi üretimi 2001 Ocak-Mart 3 aylık döneminde yapılmış üretim seviyesini hala yakalayamamış durumda. (Ama oldukça yakınlaşmış.) KAPASİTE KULLANIM ORANLARI Mart ayında rakam yüzde 75e çıkmış. Seviye olarak yüzde 75 krizden çıkılmış bir üretim seviyesini yansıtmaktadır. Fakat bu rakama petrol rafinelerindeki üretim düzensizliğini ayıklayarak baktığımızda, karşımıza yüzde 74 oranı çıkmakta. Bu ise kanımızca kriz ile kriz olmayan durumun sınır çizgisi. Eğer rakamlar Nisanda yüzde 75in üstüne biraz olsun çıkarsa, Martta yakalanan olumlu hava devam ediyor diyebileceğiz. Genel için yaptığımız yorumun bir sektör hariç tüm imalat sanayi alt sektörleri için geçerli olduğnu söyleyebiliriz. Bu farklı olan sektör ne yazık ki makina ekipman sektörü, ki buradaki durum diğerlerine ve 2001e göre kötüleşme gösteriyor. Bu aslında ekonominin yatırıma ve yüksek katma değere hala ihtiyaç göstermediğini kanıtlaması açısından mevcut durumu teyit ediyor. Bu sektörde ki canlılık diğerlerinin önüne geçtiği zaman, gerçek anlamda büyümeye geçtiğimizden söz edebileceğiz. BÜTÇE RAKAMLARI Mart ayı vergi rakamları, Şubatta toplanan KDVyi , Martta toplanan tthalattan alınan vergiyi ve Akaryakıt tüketim vergisini ifade etmekte. KDV rakamları tahakkuk rakamları (diğerleri çoğunlukla tahsilat) ve Marta kadar yapılan tahsilatın pek güçlü olmadığını, Hazinenin nakit rakamlarının maliyenin rakamlarının yarısından az olmasından anlayabiliyoruz. Fakat yine de Mart ayı ithalat ve akaryakıt vergisi rakamları Şubata göre canlanma olduğunu gösteriyor ve yorumumuz canlanma oranının tıpkı kapasite kullanım oranlarında olduğu gibi Şubata göre iyi ama 2002 ve 2001 Ocak - Mart dönemlerini kıyasladığımızda daha 2001in ilk 3 ayının üstüne çıkamadığımızı gösterir nitelikte (ama yaklaşılmakta). Tahsilatın tahakkukun altında kalmasını, kişilerin vergiden kaçınanarak harcanabilir gelirlerini artırma çabası olarak yorumlayabiliriz. Faiz dışı fazlaya baktığımız zaman ise performansın ekonomik faaliyette düzelmenim tam tersi olduğu görüyoruz. Enflasyondan arındırılmış veya dolar cinsinden faiz dışı fazla 2001 yılının yarısı kadar, üstelik tahakkuk anlamında bu böyle. Tahsilat anlamında belki faiz dışı fazla 2001in 1/4ü kadar. Bunun böyle olmasında 2001 yılında doğan zararlar ve iş kayıpları yüzünden vergi gelirleri düşmekte ve aynı zamanda enflasyonun düşük gitmesi devleti enflasyon vergisinden mahrum etmekte bir de büyüme gelmeyince vergi gelirleri azalmakta. Ama devlet harcamalarını bütçede öngördüğü gibi yaptığından, harcamalar reel olarak artmakta. Buradan çıkışla faiz dışı fazlanın devletin borç yükünü hafifletmeye faydası olmayacağı açık. ENFLASYON ZAMMI VERİLMEMESİ SÖZKONUSU OLABİLİR Nitekim devletin bu durumda planladığından daha fazla borçlanmaya gitmesi veya döviz açık pozisyonlarına gecikerek tepki vermesiyle, kurun suni aşağı gitmesine onay vermesi daha iyi anlaşılıyor. Çünkü bu yöntemle borç çevirme kolaylaşıyor. Halbuki amaç tasarruf ederek, faiz dışı fazlayı artırarak ve bunu net nakit ödeme yaparak borç yükünü azaltmak şeklinde kullanmaktı. Bizzat, IMF Birinci Başkan Yardımcısı Anne Kruegerin Türkiyenin faiz dışı fazlada geride kaldığını söylemesi, zaten başka bir teyite ihtiyaç bırakmıyor. Ama kendisi ek tedbirler gerekebilir diyor. Bunlar ek vergi olamaz, bu durumda tek çare Haziran ayında personel harcamalarına bundan sonra enflasyon zammı vermemek kalıyor. Belki de emekli maaşlarına enflasyona endeksli ayarlamadan vazgeçerek ileriye yönelik zamma geçmek çarelerden biri olacak. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||