|
|
Ama petrol fiyatları varil başına 18 dolar olarak hesaplanıyordu. Şu anda görünüm 25 dolar civarında olacağı. Bu ekonomi için ilave 2 milyar dolara yakın döviz kaybı manasına gelirken aynı zamanda üretim yapan şirketlerin maliyetlerinde yüzde 3 ila yüzde 5 artış anlamına gelmekte. Şirketlerin 2002de kar dürtüsüyle değilde pazar kaybını koruma dürtüsü ile hareket ettikleri düşünülecek olursa, yeni ve reel maliyet artışı biraz daha üretim kaybı ve gelir kaybı anlamına gelecektir ve aynı zamanda da enflasyonun azalarak devam etme sürecinin devam etttiği manasına gelecektir. Neden daha önce de olduğu gibi küçük firmalar yeni maliyet artışını biraz fiyat artırarak ve biraz da üretim kısarak (pazar kaybederek) telafi edecektir. Büyük ve ithalatçı firmalar ise hem maliyet artışı hem de gelir azalması pahasına (fiyat artırmıyorlar) yeni pazara sahip olacaklardır. BÜYÜME DÖNEMLERİNDE ETKİSİ BÜYÜK Petrol fiyatlarında artışın enflasyonu artırdığı olgusu daha çok büyümenin var olduğu dönemlerde geçerli olan bir olgu. Petrol fiyatlarında artışın üretimde bir düşüşe sebep olması ise enflasyonun artmasını engelleyici bir rol oynayabilecektir. Bu durumda meşhur ve önemli devletin faiz dışı fazlasına ne olacağı sorusuna verilecek cevap ise olumsuz olacaktır. Her ne kadar petrol fiyat artışları devletin akaryakıt üzerinden aldığı vergileri olumlu etkilese de devlet madalyonun öteki yüzünü de düşünmek zorunda kalacaktır. Diğer bir deyişle, devlet büyümeyi daha fazla kösteklememek için, akaryakıt üzerinden alınan vergi oranlarını düşürmeyi tercih edebilir. Büyüyememenin önündeki ana etki kredisizlik veya bankaların krediler düğümüdür. Diğer etkiler ise konjonktürün getirdiği turizm gelirleri kaybı ve petrol fiyatlarında ki artış. Bu son iki etki aslında dünyada hemen hemen bütün ülkelerin başındaki problem. Gerçi bu iki etki yüzünden de Türkiye IMFden yeniden kredi bulma dalına sarılabildi ama bu kredinin büyüklüğü büyümeyi yeniden sağlayabilme konusunda yetersiz. Dolayısıyla, bizim bankalardaki kredi düğümünün çözülmesini beklemekten başka çaremiz yok, yakın zamanda. Bugün bir gazetede yer alan bir haberde, banka sahiplerinin kendi bankalarına kaynak koymak için yurt dışından para getirmeleri halinde nereden buldun sorusuna tabi olmayacakları haberi olumlu bir gelişme. Gerçi böylesi bir kanunun 2003de devreye sokulacağı biliniyordu ama daha erken devreye girmesi, büyümenin önündeki önemli bir engelin daha erken kalkmasını sağlayabilir. Gerçi bunun etkisi 2002de görülmeyebilir ama en azından 2002de işler daha da kötü olabilir tahminleri ortadan kalkabilir. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||