|
|
Açıklanan rakamlar yılın üçüncü çeyreğinde daralmanın, ikinci çeyreğe kıyasla yüzde 1e yakın olduğunu ve devam ettiğini göstermekte. Daralma devam etmektedir, ama hız kesmektedir. Matematiksel trende göre 2002nin ilk çeyreğinde daralmanın durması, ikinci çeyreğinde ise yerini oransal olarak ekonomik genişlemeye bırakması beklenebilir. Geçmiş yıllardaki 3 aylık dönemsel değişimler ortalamalarını, 2001deki değişimlerden ayıkladıktan sonra (mevsimsel olarak düzelttikten sonra), ekonomik daralmanın boyutu daha gerçekçi olarak yorumlanabilir. Aşağıdaki tabloda görüleceği gibi, 2000 yılının son çeyreğinde elde edilen geliri 100 denilirse, 2001,in sonunda elde edilen gelir, 85.7e gerilemiştir. Diğer bir deyişle gelirler yüzde 14ün üstüne çıkmıştır. Bu yaklaşımla açıklanan yüzde 7.4ün yaklaşık iki katı bir daralma gerçekleşmiştir. 2002İN İKİNCİ YARISINA TAHMİNLER Eldeki Ocak ve Şubat verileri ekonomik daralmanın 2002nin ilk çeyreğinde devam edeceğini göstermekte. Acaba, 2002nin 2. çeyreğinde devam edebilirmi?. Bu soruya tahmin modelleriyle cevap vermek yerine yine 2001in çon çeyrek rakamlarının detaylarına dönerek bakarsak, hala kötümser olmayı sağlayacak veriler mevcuttur. Ama iyimser işaretlerde mevcuttur. Ekonomi 2001de yüzde 9.4 küçüldü Örneğin, sanayi rakamlarını yukarıdaki mantıkla mevsimsel olarak düzelttiğimizde, sektörde son çeyrek daralmasının yüzde 6.8 ile tüm diğer sektörlerden fazla olduğunu görüyoruz. Daralma hatta finans sektöründen bile daha yüksek. Bunun yorumunu, son çeyrekte kurdaki artışın enflasyona kıyasla yavaşlamasına bağlıyoruz. Sanayide ihracat motoru yavaşlamış, sanayinin ithal mallara pazar kaptırması süreci hızlanmış.
İyimserliği sağlayacak rakam ise inşaat sektörü rakamlarıdır. Bu sektörün payı toplam ekonomi içinde küçük olmasına rağmen, geleceğe yönelik verdiği sinyaller açısından önemlidir. 1997 yılından beri bu sektörün performansı diğer sektörlerin gerisinde idi. Bir anlamda geleceğe yönelik sıkıntılı beklentileri ifade ediyordu. Bu sektörde 2001 krizi ile birlikte artık gerilemenin sonuna gelindiği işareti vardır. 2001in ikinci ve dördüncü çeyreklerinde göreceli üretim artışları olmuştur. Bunun yorumunda inşaatlarda bekleme sürecinin sonuna gelindiğini söylemenin yansıra, bu sektörün dış rekabetten etkilenmemesi ve bu sektörün fiyatlarının diğer sektörlere göre ucuz olması gibi şeylerde söylenebilir. Üretici sektörlerle ile ilgili dikkati çeken son gözlemde tarım sektörüne aittir. Bu sektör, diğerlerine göre yüzde 33.6 ile en yüksek gerilemeyi göstermiştir. Fakat, 2001in son çeyreğinde yüzde 2.5 artış göstermiştir. Bu rakam, tarımda ki müthiş hızlı gerilemenin durduğu sinyalini vermektedir. TALEP İLE İLGİLİ 2001 GÖZLEMLERİ Ortaya çıkan tablo hayli ilginç. Üçüncü çeyrekte özel tüketimde ciddi bir iyileşme yaşanmış. Bunun yorumu tüketici güveninde bir artış ve dolar cinsinden tasarufların TLcinsinden fazla olmasının getirdiği bir servet etkisi yaratmasına bağlanabilir. Diğer bir deyişle, son çeyrekde kur değerlenmeden önceki devalüasyon etkisi tüketime olumlu yansımıştır. Fakat bu etki üretim tarafında daha zayıf olduğundan bir sonraki dönemde 4. çeyrekte özel tüketimde düşüş çok sert olmuştur. Zaten son çeyrekte Türk Lirasının aşırı değerlenmeside bu servet etkisini yok etmiştir. Tüketim de 2001in son çeyreğinde düşüşün 2002 için iyi bir haber olduğu söylenemez. Yatırım sektörü ise talep tarafında en sert düşüşü göstermiştir. 2001 yılında mevsimsel olarak düzeltilmiş özel yatırım yüzde53 düşüş göstermiştir. 2001in son çeyreğinde yatırım harcamaları 2001in üçünçü çeyreğine kıyasla, daha hızlı olmuştur. Bu yatırımcı güveninde yılın son çeyreğinde, tüketici güvenine benzer bir bozulma olduğunu gösteriyor. Burada tüketimden etkilenmenin yanısıra 11 Eylül olaylarının etkili olmasının söz konusu olduğu düşünülebilinir. Yılın son çeyreğinde TLsının değerlenmesinin etkisiyle ithal malların ucuzlamasının ( çoğu yatırım malı ithaldir) yatırım istekliliğini körüklemediğini görüyoruz. HAYAL KIRIKLIĞI YARATAN SEKTÖRLER Yıllık bazda yüzde 7.4 artış gösteren döviz cinsinden faaliyetler, mevsimsel olarak düzeltildiğinde düşüş göstermektedir. 2001in 2. çeyreğinde devalüasyon etkisiyle hızlı bir çıkış yapan sektör, turizm sezonuna rağmen 3. çeyrekde çarpıcı bir performans kaybına uğramıştır. Bu çeyrekde Türk Lirasının zayıf olmasına rağmen perfomansın kaybını, yurtdışı talebinin zayıflamasına bağlanabilir. 2001 son çeyrekte ki performans kaybını ise Türk Lirasının değerlenmesi ve 11 Eylül sonrası talep kaybı ile ilişkilendirmek mümkün. Fakat, dördüncü çeyrekteki olumsuz gelişmenin üçüncü çeyreğe göre daha ılımlı olması, bu sektörün fiyat dezavantajına rağmen hala ekonominin motoru işlevini sürdürdüğünü göstermektedir. | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||