|
|
Hedefleri yakalamayı güçleştiren unsurlar hem üretim, hem de talepteki sorunlar. 2001 yılında Türkiye devalüasyon nedeniyle dış gelirlere bağlı bir büyüme politikası üzerinde durdu. Kur avantajının yardımıyla turizm ve ihracatta önemli gelirler elde edildi. Turizm gelirleri 11 milyar dolar seviyesine ulaşırken, ihracatta 30 milyar dolarlık psikolojik sınır aşıldı ve 31 milyar dolarlık gelire ulaşıldı. IMF: Enflasyon 2006da yüzde 5 olacak İthalattaki daralmanın etkisi de devreye girince 2001 yılında yaklaşık 2 milyar dolarlık bir cari fazlaya ulaşıldı. Otomotiv, tekstil gibi ihracat gücü yüksek sektörlerin ayakta kalması, daralmanın daha da vahim boyutlara ulaşmasını engelledi. GÖSTERGELER OLUMLU SAYILMAZ Ancak bu yıl için göstergeler pek de olumlu değil. Sanayileşmiş ülkelerde geçen yılın ortalarından itibaren başlayan ve 11 Eylül saldırıları sonrasında had safhaya ulaşan talep daralması, hem ihracat pazarlarının, hem de turizm gelirlerinin düşmesi tehlikesi doğuruyor. Buna Türk Lirasında yaşanan değerlenme de eklendiğinde sorunun boyutları büyüyor ve Türkiye ithalata dayalı büyüme modelindeki en büyük avantajını yitiriyor. Haftabaşında Gümrük Müsteşarlığının açıkladığı dış ticaret rakamları da bunu gösteriyor. 2001 yılında 2 milyar 244 milyon dolar olarak gerçekleşen Ocak ayı ihracatı, bu yılın aynı ayında devalüasyon avantajına rağmen 2 milyar 180 milyon dolara geriledi. İthalat bazındaysa durum daha da ilginç. Çünkü geçen yılın Ocak ayında 4.1 milyar dolar olan ithalat, bu yılın aynı ayında 2 milyar 50 milyon dolara düştü. Niyet mektubuna göre cari dengede 2 milyar dolarlık bir açık zaten öngörülüyor. Ancak hem iç piyasada, hem de dış piyasada talep yetersizliği sürüyor. İç piyasayı hareketlendirmek için yapılan kampanyaların ise geçici olduğu, etkisinin sınırlı kaldığı görülüyor. ÜRETİMDE DE DURUM ZOR Üretim cephesinden bakıldığında da durum farklı değil. 2001 yılının Aralık ayında yapılan kampanyalara ve KDV indirimine rağmen imalat sanayinde yüzde 10.9luk daralma yaşandı. Aynı ayki kapasite kullanım oranı, yüzde 74.5ten yüzde 73.6ya geriledi. Açıklanan kapasite kullanım rakamları, öncü gösterge niteliğindeki Ocak ayı kapasite kullanım oranının yüzde 74.2ye çıktığını gösteriyor. Ancak hem iç pazarda talep yetersizliğinin sürdüğünü düşünenlerin oranı yüzde 59.8, dış pazarda talep yetersizliği olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 11.7. Ayrıca satış ve hammadde fiyatlarındaki artışın yükseleceği beklentisi sürüyor. DİE anketine katılan sanayicilerin yüzde 42.8i, Şubat ayında sanayi üretiminde azalış bekliyor. DİEnin aylık imalat sanayi eğilim anketinden çıkan sonuçlar da, sanayi üretiminde çok ciddi bir yükselişe işaret etmiyor. Ankete katılanlar arasında Ocak ayında üretim artışı bekleyenlerin oranı sadece yüzde 33. Sanayicilerin yüzde 36.8i ise sanayi üretiminde düşüş bekliyor. TALEP SIKINTISI BÜYÜYEMİ FRENLİYOR Sanayinin yanında kuraklık nedeniyle tarım ve talep sıkıntısı nedeniyle ticaret de büyümeye olumlu katkı yapamıyor. Mali sektörün durumu ise daha olumsuz. Daralmanın sürdüğünü, bankaların kredi hacmindeki daralmadan da görebiliyoruz. Geçen hafta itibarıyla bankaların kredi hacmindeki daralma 681 trilyon lira oldu. Zaten bankaların mevduat yapısı da kredilerde artışa izin vermiyor. Bankaların döviz ağırlıklı olan mevduatları nedeniyle reel sektöre TL kredisi açması zorlaşıyor. Reel sektör de döviz kurunun bir günde 50-60 bin lira oynayabildiği bir ortamda dövizle borçlanmak istemiyor. Mali açıdan desteklenemeyen reel sektör maliyetlerini düşüremediği için talebi de canlandıramıyor. KDV tahsilatında Ekim ayından bu yana süren yatay seyir de talepteki daralmanın bir başka göstergesi. Hükümetin önünde talebi canlandırmak için bir başka yol ise faizlerin yükseltilmesi ve servet artışı yoluyla harcamaların yükseltilmesi. Ancak buna da hem borçlanma maliyetinin yükselmesi hem de reel sektörün durumu izin vermiyor. Bu durumda Türkiyenin önündeki en önemli sorunun büyüyememe sorunu olduğu görülüyor. Eğer Türkiye bu yıl da büyüme hedefini tutturamayıp daralmayla karşı karşıya kalırsa 2. Dünya Savaşı ve 1979-1980deki darbe ortamından bu yana ilk kez iki yıl üst üste küçümüş olacak. | |||||||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||