| | | Sermaye hareketleri ise 2.2 milyar dolar açık vermiş. Açık vermenin kaynaklarında devletin net 400 milyon dolar yakın net dış borç ödemesinin yanısıra, yabancıların ve yerleşiklerin 400 milyon dolar yakın TL bono ve hisse senedinden, yabancı menkul değerlere dönüşü rol oynamış. Diğer bir deyişle TLsı Kasımda değerlenirken, Türk Lirası değil döviz tercih edilmiş.
Fakat sermaye açığının en önemli kısmı bankaların döviz mevcutlarının 1.2 milyar dolar azalmasından kaynaklanmış. Sebep ne olabilir? Döviz mevduatı çıkışı değil, çünkü bu rakam sadece 300 milyon dolar civarında. Bankalar dövizlerini gidip bir yerlere vermişler. Verdikleri yer Merkez Bankası değil. Bunu rezerv hareketlerinden izleyebiliyoruz. Bankaların dış borç ödemesi değil, bu ayrı kalemlerden izleniyor. Bu 1.2 milyar dolar muhtemelen bankaların spekülatörlere kısa vadeli borç verdiği rakam, bu dövizleri açığa satsınlar diye.
Nitekim, net hata ve noksan kalemindeki 900 milyon dolarlık büyük girişte bu paranın önemli bir kısmı tekrar geri dönmüş. Yani döviz yine sistemde kalmış. Kasım ve Aralıkda kuru aşağı iterek, para kazanma operasyonun ilk nüvesi Kasımda atılmış. Yapılan operasyonun büyüklüğü ise 700 milyon dolar civarı olabilir.
KURU AŞAĞI ÇEKEN SİSTEMDEKİ PARA
Özetle kuru aşağı çeken olay sıcak para girişi bile değil. Bizim sistemin içindeki para. Evet, Kasım ayında sistemden 1 milyar dolara yakın para çıkmış ama bunun sebebi devletin net dış borç ödemesi ve bonoda TLden dövize dönüşün sonucu. Enteresan sonuç, Kasımda dövize dönüş varken TLsı değer kazandı, kur sert bir şekilde aşağı geldi.
Aralık ayı sonu itibarıyla rezerv hareketlerine baktığımızda Kasımdan Aralık sonuna bir kayıp yok. Kasımda ki rezerv kaybına rağmen (Ekimde de biraz olmuştu ama Eylülde sadece Eylülde az biraz rezerv kazanmıştık bizde heyecanlanmıştık işler dönüyor mu diye), Aralıkda Merkez Bankası rezervlerinin değişmeden kalmasında Hazinenin Kasım-Aralıkdaki dış borçlanmaları etkili oldu. Demek ki onlar gelişmeleri biliyorlarmış ki hızlı davranmışlar, iyi havayı (IMFden para gelecek) rezervde açılan deliği kapatmak için hemen kullanmışlar.
Gemiyi böyle dalgalı havada Şubata kadar getirdikleri için Hazine ve Merkez Bankası yönetimi kutlanmalı. Uluslararası Para Fonundan IMFden gelecek 7 milyar dolar ile (9un 2 si hemen gidecek) Merkez Bankasının 2001de ki tüm rezerv kaybı karşılanmış olacak, motor sıfırlanmış olacak. Ama eğer ödemeler dengesine Marttan itibaren net döviz girişi olmaz ise kazanılan bu ek rezervde tüketilecek (zaten 6 milyar doları IMFye sene içinde geri ödenecek).
Bu durum ortadayken Türk Lirasının değerlenmesine gizli alkış tutmak da (enflasyonu düşürecek borç ödeme maliyetimizi düşürecek diye) ayrı bir cesaret ama bunun için bir kutlama yapılmaması lazım. Çünkü bunun birde sonrası var. | |