|
|
Ve BSY o gün bugündür Ayn Rand felsefesinin Türkiyedeki yankılarını arıyor ve ne yazık ki kendi dost, arkadaş ve tanıdık çevresinde (ki bu çevrenin eğitim ve IQ ortalamasının yüksekliği ile her zaman övünür) Ayn Randı tanıyan bir kişiye rastlamadı... Peki Ayn Randı BSYnin gözünde bu kadar değerli kılan ancak bilinçli veya bilinçsiz olarak Türk düşünce dünyasının bu kadar dışında tutan şey ne ve 360 derece yanlışlıkla yazılan bir ölçü mü? Ayn Rand, kendisine zaman zaman sorulan insan karakterinin erdemli, dürüst yönlerini belirtmek için bencillik gibi insanların karşı çıkacağı bir kelimeyi niye kullanıyorsunuz sorusuna şu yanıtı vermiş: İşte korktuğunuz bu sebep yüzünden. Bencillik kelimesi Ayn Randın öylesine yaptığı bir seçim değil. Günlük kullanımda bencillik kelimesi sadece yanlış değil aynı zamanda yıkıcı bir paket antlaşmayı simgeliyor. Günlük kullanımda bencillik kötünün eş anlamlısı. Yarattığı görüntü, kendi amaçlarına erişmek için diğer insanların cesetlerinin üzerinden yürüyen, hiç kimseyi umursamayan ve her an kendi düşüncesiz arzularını tatmin etmekten başka bir şeyin peşinden koşmayan bir canavar katil. Ancak bencilliğin gerçek sözlük anlamı, yalnızca ya da öncelikle kendi çıkarını düşünen kimse (Ali Püsküllüoğlu, Türkçe Sözlük, Yapı Kredi Yayınları). Bu tanım ahlaki bir değerlendirme içermiyor, kişinin kendi çıkarlarını düşünmesinin iyi veya kötü olduğunu söylemiyor, kişinin gerçek çıkarının nelerden oluştuğundan bahsetmiyor. Bu tip sorulara yanıt vermek ahlak biliminin görevi. Altruizmin ahlak yaklaşımı (ne garip bencilliğin karşıtı olarak kullanılan altruizmin Türkçede karşılığı pek bilinmeyen diğergâmlık, özgecilik olarak geçiyor... Halkımız sık sık diğerini bencil olmakla suçluyor ama demek ki ne kadar özgecisin veya arkadaşımız çok diğergâmdır diye övmüyor... Acaba bu, zaten insandan beklenen bir özellik olduğu için mi yoksa aksi düşünülmediğinden mi? İçi çok uzadı ama BSY parantezi altruizm lafını kullanmayı tercih edeceğini belirterek kapatmak istiyor) bu sorulara cevap olarak kişiyi, iki düşünceyi kabul etmesi adına bu canavar görüntüsüne dönüştürüyor. (a) Çıkarın kendisi ne olursa olsun, kişinin kendi çıkarını düşünmesi kötüdür ve (b) Canavarın bütün eylemleri kendi çıkarınadır (ki altruizm, komşusunun adına bu çıkardan vazgeçilmesini emreder) Altruizmin bu paket antlaşmaya iki ahlaki sorusu vardır: (1) Değerler (çıkarlar) nelerdir? (2) Bu değerlerin yararlanıcısı (lehdarı) kim olmalıdır? Altruizm başkasının çıkarı adına yapılan herşeyi iyi, kişinin kendi çıkarı adına yaptığı herşeyi kötü olarak adlandırır. Böylece ahlaki değerin tek ölçütü eylemin lehdarıdır ve lehdar, kişinin kendinden başkası olduğu müddetçe hiçbir sorun yoktur. Bu şekilde insan ilişkileri ve toplum yaşamını belirleyen her türlü şaşırtıcı ahlaksızlık, kalıcı adaletsizlik, komik çifte standartlar ve çözülemez çıkar çatışmalarının hepsi altruist ahlakın çeşitlemeleridir. AHLAKİ YARGILAMA Günümüzdeki ahlaki yargılamanın içine düştüğü durumu bir inceleyin. Kâr ederek servet kazanan bir sanayici ile süpermarket soyan bir hırsız, aynı şekilde ahlaksız olarak adlandırılabilir çünkü ikisi de zenginliği kendi çıkarı için istemiştir. Ancak anne babasına bakmak için okumayı bırakıp sıradan bir memurluktan daha öteye geçemeyen genç ise ahlaklı olarak görülür. Eylemin ahlaki değerinin, lehdarı ile ölçüldüğü bu durumda kişinin öğrendiği ilk şey kendi adına hiç bir şey kazanmamasıdır. Sadece kaybedecektir. Zaman zaman başkalarının, kendi yararlarını bırakarak ona yararlı eylemlerde bulunmasını umabilir ancak bu arada kendisi devamlı fedakarlıkta bulunacaktır. Ancak başkalarının fedakarlıkları ile elde edeceği yararlar ise, kendisinin seçmediği belki de istemeyeceği yılbaşı hediyelerine benzeyen yararlar olacaktır. Doğa insana yaşamını sürdürmesi adına otomatik bir yol veya yöntem sunmadığı için hayatını kendi gücü ile desteklemelidir, kişinin kendi çıkarını kötü olarak gören böyle bir öğretinin anlamı, insanın yaşama arzusunun kötü ve şeytani olarak adlandırılması gerektiğidir. Bundan daha zararlı bir öğreti olamaz. Bunun yanında Nietsche tarzı bir bencillik de düşülecek öteki yanlışlık olur. Bu tip bencillik aslında altruist düşünce tarzının bir ürünü ve aslında altruist resmin öteki yüzüdür. Bu düşüncede eylem, doğasına bakılmaksızın, kişinin kendi yararına yapıldığı müddetçe iyidir. Diğer insanların akla uygun olmayan istekleri nasıl bir ahlaki ölçüt değilse, kişinin kendisi için istediği düşüncesiz istekleri de ahlaki bir ölçüt değildir. TRAFİKTE BENCİLLİK Bir örnek olarak, trafikte bencilliği ele alalım Genel kanı, trafikte herkesin bencil olması sebebi ile bu karmaşanın yaşandığı yönündedir. Bu durumda BSY bencil biri olarak gitmek istediği yere daha erken gitmek adına, trafik polisinin olmadığı bir ortamda, emniyet şeridinden giderse, kendi çıkarına uygun olduğu için bunu gerçekleştirebilir. Ancak bu bencillik Nietsche tarzı bir bencillik olacaktır. Objektivist bir bencillik anlayışı ise ben emniyet şeridinden gidersem, diğer insanlar da emniyet şeridinden giderse, sonuçta emniyet şeridi tıkandığında oradan geçemeyen bir itfaiye aracı belki de benim evimdeki yangını söndürmeye gidecekken bunu yapamayacak diye düşünerek, kısa vadede kendi yararına gibi görünse de, eylemin doğasının getirdiği sonuçları düşünürek, bu tür bir eyleme girmez. Bu anlamda yapılan bir yanlış, insanın rehberinin, kendi verdiği bağımsız kararlar olması gerektiğidir. Kendi seçtiği her eylem, eğer gerçekten kendi seçiyorsa, ahlaki açıdan doğru olmalıdır. Halbuki kişinin bağımsız olarak aldığı kararlar yapacağı eylemlerin sadece aracıdır bu ne ahlaki bir ölçüt ne de ahlaki bir onaydır. İnsan rastgele seçilmiş araçlar veya tesadüfî alınmış kararlarla yaşamını sürdüremez, bu sebeple kişinin kendi-çıkarı şuursuz arzular veya tesadüfî isteklerle belirlenemez. Tam tersine bütün bu hayatta kalma süreci akla uygun prensiplerin rehberliğinde sürdürülmelidir. İşte bu yüzden Objektivist ahlak yaklaşımı kişinin akla uygun (rasyonel) çıkarının, yani rasyonel bencilliğin ahlakıdır. Bencillik öncelikle kendi çıkarını düşünmek olduğu için, objektivist ahlak, bu kavramı harfiyen ve en saf hali ile kullanır. Bu, insanın düşmanlarına teslim olma kavramını içermez, yanlış anlamakta ısrar eden, kavramlara olduğundan başka anlamlar yükleyen, önyargılı ve akla uygun düşünmeyen insanların korkularına uygun değildir. Bencilliğe yapılan saldırı aslında insanın kendi itibarına yapılan saldırıdır, birinden vazgeçmek, ötekinden de vazgeçmeyi getirir Bu konuya devam edeceğiz. Sevgi, saygı, yeni yılla birlikte yeni başlangıçlar yapabilen bir Türkiye... | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||