Home page
Haber Menüsü


 
Reel kur endeksleri
 
TCMB verilerine göre 1995 yılından 2000 yılının sonuna kadar TL sürekli olarak değerlenirken, DPT verilerine göre aynı dönemde TL reel olarak hemen hemen aynı düzeyde kalmıştır.
 
Erhan Aslanoğlu
NTV-MSNBC
 
26 Kasım—  Yaklaşık 10 gün önce, Merkez Bankası Türkiye için hesaplamaya başladığı reel efektif döviz kurlarını yayınlamaya başladı. Dalgalı kur sisteminin uygulandığı bir ekonomide böyle bir istatistiğin yayınlanması döviz piyasasında istikrarın sağlanması açısından son derece faydalıdır. Bununla birlikte, reel kur endekslerine ilişkin bir veri ilk kez yayınlanmamaktadır.

   
 
       
   
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Artık büyümeye başladık mı?
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Yolsuzlukla mücadele
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Dış destek, siyaset ve güven
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: 2002 Bütçesi ne kadar gerçekçi?
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Konjonktüre ilişkin göstergeler
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) yıllardır 1982=100 bazlı reel kur endeks verilerini aylık olarak temel ekonomik göstergeler arasında yayınlamaktadır. Ne yazık ki bu endeks çok izlenen bir veri olmamıştır.
       Merkez Bankası verileri ile DPT verilerini karşılaştırdığımızda, Şubat krizine kadar olan dönemde Türk Lirası’nın değeri konusunda oldukça farklı bir sonuç ortaya çıktığını izliyoruz. Aşağıdaki grafikten de izlenebileceği gibi, TCMB verilerine göre 1995 yılından 2000 yılının sonuna kadar Türk Lirası sürekli olarak değerlenirken, DPT verilerine göre aynı dönemde Türk Lirası reel olarak hemen hemen aynı düzeyde kalmıştır.
       Özellikle Türkiye’nin dezenflasyon programını uyguladığı 2000 yılında TCMB endeksine göre Türk Lirası yaklaşık yüzde 15 değer kazanırken (endeks 128’den 148’e çıkmış) DPT endeksine göre Türk Lirası’nın değer kazanımı yaklaşık yüzde 1 kadardır (endeks 73,51’den 74’30’a çıkmış).
       Yanlış anlaşılmasın, burada iki endeksten birisinin hatalı hesaplandığını söylemek istemiyoruz. Fark, endekslerin içeriğinden kaynaklanmaktadır.


       
       Burada açıklanması gereken soru, iki resmi kurumun yayınladığı bu verilerden hangisinin geçmişe yönelik olarak doğru bilgi verdiğidir. Hatırlanacağı gibi dezenflasyon programı sırasında Türk Lirası’nın aşırı değerlenip değerlenmediği önemli bir tatışma konusu olmuştur.
       Bu soruya daha doğru cevap verebilmek için endekslerin içeriğine kısaca bakalım. TCMB’nin endeksinde 1995 yılı baz olarak alınmıştır. Endeksin hesaplanmasında 19 ülkenin TÜFE fiyatları ve döviz kurları kullanılmıştır. Endeks içindeki ülkelerin ağırlıkları IMF tarafından 1988 -1990 dış ticaret verileri kullanılarak hesaplanmıştır. 19 ülke arasında İran, Çin, Kore ve Brezilya gibi ülkelerde bulunmaktadır. DPT’nin endeksi ise 1982 yılı bazlıdır. Endeskte 0.75$ + 0.25DM sepeti alınmış, ABD, Almanya ve Türkiye için TEFE endeksi kulllanılmıştır. Dolayısıyla, reel kur endekslerinin temel farklılığı endekse alınan ülke sayısı ve kullanılan fiyat endekslerindedir.
       
İHRACATÇI ŞİKAYETİNİ ANLAMAK GÜÇ
       Türkiye ekonomisi döviz ikamesinin yüksek olduğu bir ülkedir. Türk Lirası’nın ikame edildiği başlıca paralar ABD doları ve Alman markı olmuştur, bundan sonra Euro olacaktır. Gazete ve TV haber ve yorumlarında döviz kuru olarak verilen değerler dolar ve mark’dır. Bugüne kadar daha çok izlediğimiz para birimleri açısından baktığımızda, 1995 yılından bu yılın başına kadar Türk Lirası aşırı değerlenmemiştir. Aralık 1999 sonrası için kendi yaptığımız bir çalışmada da buna benzer bir sonuç çıkmaktadır.
       Kendi hesaplamamız sadece ABD dolarına karşı 2000 yılında Türk Lirası’nın değer kazanımını ölçmektedir. ABD ve Türkiye için TEFE endeksi kullanılmıştır. Buna göre dezenflasyon programının uygulandığı Ocak 2000- Şubat 2001 döneminde Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değer kazanımı yüzde 3,4’dür. Merkez Bankası verilerine göre ise sadece 2000 yılında Türk Lirası’nın 19 ülkeden oluşan sepete karşı değer kazanımı yüzde 15’dir. Bu o yıl için ihracatçıların görüşünü destekleyen bir veridir.
       Eğer bu görüş doğruysa, Türk Lirası’nın yüzde 15 değer kazandığı bir yıl ihracatın nasıl yüzde 4.5 artabildiğinin açıklanması gerekmektedir. 2000 yılı ihracat artışı son yıllardaki en büyük artışlardan birisi olmasına rağmen, ihracatçıların o dönemde neden sürekli kurdan şikayet ettiğini anlamak güçleşmektedir.
       Hem MB hem DPT endeksinde ortak olan sonuç Şubat krizinden sonra Türk Lirası’nın hızlı değer kaybıdır. MB’ye göre reel kur 1995 yılı seviyesindeyken, DPT’ye göre 1995 yılının yaklaşık yüzde 35 altındadır. DPT verilerine göre Eylül sonunda 54,48 düzeyine gelen endeks 1982 yılından bu yana en düşük seviyesine inmiştir. Aynı endeks 1994 yılında 66,87 seviyesindeydi.
       
REEL DEĞERLENME YERİNDE OLACAK
       Geçmişe yönelik olarak iki endeksin sonuçları konusunda farklılıklar bulunmaktadır. En iyimser tahmin ile bile Türk Lirası 1995 seviyesine gerilemiştir.
       Yine kendi yaptığımız çalışmaya göre, Kasım sonunda TEFE’nin Türkiye’de yüzde 4-5, ABD’de yüzde 0 olduğunu, dolar kurunu 1,490.000 lira olarak varsayarsak Şubat krizinden bu yana Türk Lirası’nın reel kaybı dolar karşısında yaklaşık yüzde 25 olarak çıkıyor. Döviz kurlarının rekabetçi olmasını istiyorsak, Türk Lirası’nın reel olarak daha fazla değer kazanmaması doğru olur.
       Sonuç olarak, içeriği farklıllaşan endekslerin ima ettikleri de farklılaşmaktadır. Fakat, en azından resmi istatistiğin tek bir kurum tarafından yayınlanmasının faydalı olacağını düşünüyoruz.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları