|
|
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) yıllardır 1982=100 bazlı reel kur endeks verilerini aylık olarak temel ekonomik göstergeler arasında yayınlamaktadır. Ne yazık ki bu endeks çok izlenen bir veri olmamıştır. Merkez Bankası verileri ile DPT verilerini karşılaştırdığımızda, Şubat krizine kadar olan dönemde Türk Lirasının değeri konusunda oldukça farklı bir sonuç ortaya çıktığını izliyoruz. Aşağıdaki grafikten de izlenebileceği gibi, TCMB verilerine göre 1995 yılından 2000 yılının sonuna kadar Türk Lirası sürekli olarak değerlenirken, DPT verilerine göre aynı dönemde Türk Lirası reel olarak hemen hemen aynı düzeyde kalmıştır. Özellikle Türkiyenin dezenflasyon programını uyguladığı 2000 yılında TCMB endeksine göre Türk Lirası yaklaşık yüzde 15 değer kazanırken (endeks 128den 148e çıkmış) DPT endeksine göre Türk Lirasının değer kazanımı yaklaşık yüzde 1 kadardır (endeks 73,51den 7430a çıkmış). Yanlış anlaşılmasın, burada iki endeksten birisinin hatalı hesaplandığını söylemek istemiyoruz. Fark, endekslerin içeriğinden kaynaklanmaktadır. |
||||
| Burada açıklanması gereken soru, iki resmi kurumun yayınladığı bu verilerden hangisinin geçmişe yönelik olarak doğru bilgi verdiğidir. Hatırlanacağı gibi dezenflasyon programı sırasında Türk Lirasının aşırı değerlenip değerlenmediği önemli bir tatışma konusu olmuştur. Bu soruya daha doğru cevap verebilmek için endekslerin içeriğine kısaca bakalım. TCMBnin endeksinde 1995 yılı baz olarak alınmıştır. Endeksin hesaplanmasında 19 ülkenin TÜFE fiyatları ve döviz kurları kullanılmıştır. Endeks içindeki ülkelerin ağırlıkları IMF tarafından 1988 -1990 dış ticaret verileri kullanılarak hesaplanmıştır. 19 ülke arasında İran, Çin, Kore ve Brezilya gibi ülkelerde bulunmaktadır. DPTnin endeksi ise 1982 yılı bazlıdır. Endeskte 0.75$ + 0.25DM sepeti alınmış, ABD, Almanya ve Türkiye için TEFE endeksi kulllanılmıştır. Dolayısıyla, reel kur endekslerinin temel farklılığı endekse alınan ülke sayısı ve kullanılan fiyat endekslerindedir. İHRACATÇI ŞİKAYETİNİ ANLAMAK GÜÇ Türkiye ekonomisi döviz ikamesinin yüksek olduğu bir ülkedir. Türk Lirasının ikame edildiği başlıca paralar ABD doları ve Alman markı olmuştur, bundan sonra Euro olacaktır. Gazete ve TV haber ve yorumlarında döviz kuru olarak verilen değerler dolar ve markdır. Bugüne kadar daha çok izlediğimiz para birimleri açısından baktığımızda, 1995 yılından bu yılın başına kadar Türk Lirası aşırı değerlenmemiştir. Aralık 1999 sonrası için kendi yaptığımız bir çalışmada da buna benzer bir sonuç çıkmaktadır. Kendi hesaplamamız sadece ABD dolarına karşı 2000 yılında Türk Lirasının değer kazanımını ölçmektedir. ABD ve Türkiye için TEFE endeksi kullanılmıştır. Buna göre dezenflasyon programının uygulandığı Ocak 2000- Şubat 2001 döneminde Türk Lirasının dolar karşısındaki değer kazanımı yüzde 3,4dür. Merkez Bankası verilerine göre ise sadece 2000 yılında Türk Lirasının 19 ülkeden oluşan sepete karşı değer kazanımı yüzde 15dir. Bu o yıl için ihracatçıların görüşünü destekleyen bir veridir. Eğer bu görüş doğruysa, Türk Lirasının yüzde 15 değer kazandığı bir yıl ihracatın nasıl yüzde 4.5 artabildiğinin açıklanması gerekmektedir. 2000 yılı ihracat artışı son yıllardaki en büyük artışlardan birisi olmasına rağmen, ihracatçıların o dönemde neden sürekli kurdan şikayet ettiğini anlamak güçleşmektedir. Hem MB hem DPT endeksinde ortak olan sonuç Şubat krizinden sonra Türk Lirasının hızlı değer kaybıdır. MBye göre reel kur 1995 yılı seviyesindeyken, DPTye göre 1995 yılının yaklaşık yüzde 35 altındadır. DPT verilerine göre Eylül sonunda 54,48 düzeyine gelen endeks 1982 yılından bu yana en düşük seviyesine inmiştir. Aynı endeks 1994 yılında 66,87 seviyesindeydi. REEL DEĞERLENME YERİNDE OLACAK Geçmişe yönelik olarak iki endeksin sonuçları konusunda farklılıklar bulunmaktadır. En iyimser tahmin ile bile Türk Lirası 1995 seviyesine gerilemiştir. Yine kendi yaptığımız çalışmaya göre, Kasım sonunda TEFEnin Türkiyede yüzde 4-5, ABDde yüzde 0 olduğunu, dolar kurunu 1,490.000 lira olarak varsayarsak Şubat krizinden bu yana Türk Lirasının reel kaybı dolar karşısında yaklaşık yüzde 25 olarak çıkıyor. Döviz kurlarının rekabetçi olmasını istiyorsak, Türk Lirasının reel olarak daha fazla değer kazanmaması doğru olur. Sonuç olarak, içeriği farklıllaşan endekslerin ima ettikleri de farklılaşmaktadır. Fakat, en azından resmi istatistiğin tek bir kurum tarafından yayınlanmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. | |||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||