|
|
Bu sorunun çözümü, kalıcı ve hızlı ekonomik büyümedir. Ekonomik büyümenin belirleyenleri, kısa, orta ve uzun dönemde farklıdır. Kısa dönemde büyümeyi belirleyen temel faktör etkin taleptir. Devletin harcamaları, vatandaşın tüketimi, firmaların yatırım talebi ya da yabancıların bizim sattığımız ihraç ürünlerine talebi kısa dönemde ekonominin ne kadar büyüyeceğini belirler. Orta dönemde ekonomik büyüme, söz konusu ülkenin sermaye stoğuna, tassaruf eğilimine, yatırımlarına, insan kaynağına ve teknolojisine bağlıdır. Uzun dönemde ise sermaye birikimi, insan kaynağı ile teknolojiyi geliştirme sistemine ve tüm bunlara bağlı olarak devletin organizasyon etkinliğine bağımlıdır. Doğal olarak, içinde bulunduğumuz dönemde ekonomik büyümeyi nasıl sağlarız sorusunu talebi nasıl arttırırız çerçevesinde tartışıyoruz. KDV indirimi, ihracatın sübvansiyonu ya da bankaların bir an önce yeni kredi verebilir hale getirilmesi hep bu çerçevede tartıştığımız konular. Bununla birlikte, orta ve uzun dönem dediğimiz zaman dilimi de bugünden kopuk, ileride başlayacak bir dönem değildir. İktisatta zaman dinamik bir süreci ifade ediyor. Bugünde orta ve uzun dönemin bir parçasıdır. Bu çerçevede, işsizliği azaltmayı, büyümeye geçmeyi düşünürken bunun orta ve uzun dönem belirleyenleri üzerinde de politikalar uygulamamız gerekiyor. Bu ve önümüzdeki yazılarda bu konuyu biraz daha açmak istiyoruz. ÖN ŞART YOLSUZLUĞUN ÖNLENMESİ Bu yazıda değinmek istediğimiz konu, etkin devlet organizasyonunun önemli ön şartlarından olan yolsuzluğun olmamasıdır. Türkiyede yolsuzluğun çok büyük boyutta olduğunu hergün yaşayarak görüyoruz. Fakat, bu durumu değiştirmek konusunda önemli bir noktaya gelmiş bulunuyoruz. Birincisi, bu konuyu herzamankinden daha çok konuşuyor ve tartışıyoruz. Eylül ayında bu konuda uluslararası bir konferans gerçekleştirildi. Dünya bankası desteğiyle uzun süredir Hazinede yürütülmekte olan Türkiyede Etkin Yönetim ve Yolsuzlukla Mücadele Stratejisinin Geliştirilmesine İlişkin Eylem Planı tamamlandı. Yakında hükümete sunulması ve hayata geçirilmesi bekleniyor. Bu planda, muhasebe ve denetim reformundan, kamu görevlilerinin mal bildirimine kadar birçok önlem bulunuyor. Açıklandığında daha iyi değerlendirebileceğimiz bu plan, iyi uygulanabilirse orta ve uzun dönemde iyimserliğimizi arttırabilecek bir gelişme olacaktır. Bununla bağlantılı olarak, yolsuzluğun en büyük boyutta gerçekleştiği kamu ihalelerine ilişkin yeni yasanın bir an önce meclisten geçmesi ve uygulamaya konması gerekmektedir. YOLSUZLUK BÜYÜMEYİ OLUMSUZ ETKİLİYOR Yolsuzluğun ekonomik büyümeye olumsuz etkisinin, somut olarak özel sektör yatırımlarını ve verimli kamu harcamalarını azaltma şeklinde ortaya çıktığını görüyoruz. Bu durumu, geçtiğimiz yıllarda IMF tarafından yayınlanan iki makale de açık olarak ortaya koyuyor.*. Yolsuzluğun büyümeye olan etkisini farklı boyutlarıyla inceleyen Mauro (1996) ve Tanzi & Davoodi (1997) çalışmaları esas olarak 1982 - 95 yılları arasındaki yaklaşık 100 kadar ülkenin yolsuzluk endeksindeki gelişimine ve kendi iç makroekonomik verilerine dayanmaktadır. İncelenen yolsuzluk endeksleri ülkeleri 0 ile 10 arasında derecelendirmektedir. Bu açıdan en kötü ülkenin notu 0, en iyi ülkenin 10dur. Özetle, bu çalışmaların sonuçları aşağıdaki gibidir; Yolsuzluk endeksindeki bir standart sapmalık iyileşme (çalışmalara göre örneğin notu 6 olan bir ülkenin notunun 8e yükselmesi) o ülkedeki özel sektör yatırımlarını yüzde 4 arttırmakta, bunun yıllık kişi başına gelir büyüme etkisi ise yüzde 0.5 - 1.0 arasında olmaktadır. Yolsuzluğun yüksek olduğu ülkelerde devlet bütçesi içinde kamu yatırımları yüksek olmakta, yatırım dışındaki kamu harcamalarının payı düşmektedir. Yolsuzluğun büyük boyutta ve görece kolay yapıldığı yer devletin yatırım ihaleleridir. Başlayan, bitmeyen, ek ödenek alan, kalitesiz birçok yatırım yolsuzlukla işi alanlara büyük rantlar sağlamaktadır. Bütçede bu tür harcamaların payı arttıkça eğitim gibi büyümeye pozitif etki sağlayacak alanlara olan devlet harcamalarının payı düşmektedir. Yolsuzluğun yüksek olduğu ülkelerde kamu harcamalarının dağılımındaki bu eşitsizlik istatistiksel olarak da anlamlı bulunmuştur. Yolsuzluğun yüksek olduğu ülkelerde vergi gelirleri düşük çıkmaktadır. Devlet harcamaların sağlıklı bir şekilde finanse edilememesi büyümeyi olumsuz etkilemektedir. Yolsuzluktaki artış, altyapı hizmetlerinin kalitesini düşürmektedir. Devletin cari harcamalarında rant sağlayan yatırımların payı artarken, görece düşüş rant sağlayan bakım ve onarım harcamalarına düşük ödenek sağlanmaktadır. Kalitesiz altyapı büyüme için engeldir. Bir ülkede yolsuzluk ne kadar çoksa, o ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırım o kadar az olmaktadır. Teknolojinin asıl üreticisi olan çok uluslu firmaların büyümeye olası katkısı baştan engellenmektedir. Sonuçlar açık. Yolsuzluk işsizliğin en büyük nedenlerinden birisi. Sadece bizim yaşadığımız bir durum da değil. Yasaları çıkarıp uygulayabilirsek kamunun sadece faiz yükselterek değil, yolsuzlukla da yarattığı ekonomik büyümeyi sınırlayıcı etkisini ortadan kaldırabiliriz. Yolsuzlukla mücadeleyi sonuna kadar desteklemeli ve takipçisi olmalıyız. - Mauro, P. ( 1996), The Effects of Corruption on Growth, Investment and Government Expenditure, IMF Working Paper, 96 / 98 - Tanzi, V & Davoodi, H. (1997), Corruption, Public Investment and Growth, IMF Working Paper 97 /139 | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||