|
|
Aşağıdaki grafikten de izlenebileceği gibi, Şubat krizinden sonra en dip noktasına gelen sanayi üretim endeksi Mayıs ayına kadar toparlanmış sonra tekrar düşmeye başlamış. Temmuz ayından bu yana ise mevsimsel faktörlerinde etkisiyle tekrar yükseliş trendine girmiş. | ||||
| Fakat, artış trendinde de geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre sanayi üretimi yüzde 10 daha az. Kapasite kullanım rakamları sanayi üretiminin Ekim ayında da artmaya devam ettiğini göstermektedir. Çok büyük bir artış sinyali bulunmamaktadır. Geçtiğimiz yıl sanayi üretiminin, Ekim ve Kasım aylarında büyük bir sıçrama, Aralık ayında ise kriz ve uzun bayram tatili etkisiyle sert bir düşüş gösterdiğini izliyoruz. Dolayısıyla Ekim ve Kasım aylarında sanayi üretiminin en az yüzde 10 daralma ihtimali yüksektir. Aralık ayı ile beraber Sanayi üretiminin geçtiğimiz yılın üzerine çıkmasını bekliyebiliriz. ARALIK VERİLERİ 9 ŞUBAT 2002DE Bir başka ifade, ile 8 Şubat 2002 günü Aralık ayı sanayi verileri yayınlandığında sanayi üretimindeki büyümenin pozitif çıkmaya başladığını göreceğiz. 9 Şubat günü yayınlanacak gazetelerde bu haberin önemli bir yer tutacağını bekleyebiliriz. Bu arada çok olumsuz bir gelişme olmaz ise, Ocak - Mayıs 2002 döneminde bu trend artarak devam edecektir. Bu matematiksel bir beklentidir. Sanayi üretiminde izlediğimiz trendi, kapasite kullanım rakamlarında da görüyoruz. Özel sektör kapasite kullanım rakamları piyasa dinamiklerini daha iyi yansıtmaktadır. Aşağıdaki grafikten izlenebileceği gibi, özel sektör kapasite kullanımı artış trendine girmiştir. Fakat bu artışın abartılmaması gerektiğini, oldukça yavaş bir artış olduğunu vurgulamakta fayda var. |
|||
| Eylül ayında yüzde 66,8 olan özel sektör kapasite kullanım oranı, Ekim ayında yüzde 67,8e çıkmış. Bu artışın devam etmesi, Aralık ayında kapasite kullanımını geçen yılın üzerine çıkaracaktır. Ocak ayının ortasında da bu veri elimize ulaşacak. Sonuç olarak, Aralık ayı ile beraber ekonomi matematiksel olarak büyüme sürecine girebilir. Gerçek anlamda büyüme 2001 krizinde kaybettiklerimizi kazanmamız hatta üzerine çıkmamız ile gerçekleşebilir. Yukarıdaki grafiklerde 2000 çizgisinin yerine 2002 koymamız gerekir. Bu çok kolay değil. Zaman alacağını bilmemiz ve sabırlı olmamız gerekiyor. Çok tartışıldı, kamu harcamalarının azalması, gelirlerdeki düşüş, siyasi güven sağlamanın zorluğu ve dünya ekonomisinin resesyonda olması gibi faktörler Türkiye ekonomisinin büyümesini olumsuz etkileyecektir. BANKACILIK REFORMU TAMAMLANMADI Büyüme önündeki önemli bir engel de bankacılık reformunun henüz tamamlanmamış olmasıdır. Fondaki bankaların satış ya da tasfiyesinin, banka birleşmelerinin, yabancı bankaların gelişinin, sorunlu kredilere ilişkin aktif yönetim şirketi, İstanbul yaklaşımı gibi uygulamaların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Kamu bankalarındaki iyileşme dahil çok önemli bir mesafe alınmıştır fakat daha yapılacaklar bulunmaktadır. Bu süreç tamamlandığında bankacılık sistemi kredi verir hale gelecek, kaynak maliyeti düşecek ve gerçek anlamdaki büyümenin önü açılacaktır. Biliyorsunuz sevgili okurlar, iktisadi analizler varsayımlara dayanır. Bu yazımızın varsayımı, 2002 yılında siyasette daha umut verici gelişmeler olacağıdır ! | |||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||