|
Özel kesimde bu birime insan kaynakları birimi adı veriliyor. İnsan kaynakları biriminin temel işlevi kurum ya da şirketinin gereksinim duyduğu kişileri işe almak için sınavlar yapmak, kazananları istihdam etmek, onların eğitim programlarını düzenlemek, işveren-işçi ilişkilerini kurum adına yürütmek, çalışanların terfilerini yapmak, ücretlerin hesaplanıp ödenmesini sağlamak. |
Bir Kitap:
Stratejik İnsan Kaynakları Lideri Yaşanacak bir hayat var... İnsan Kaynakları'nın Yeni Ekonomideki Rolü Önce insan kalitesi Başarının anahtarı sürekli eğitim |
|||
Ne var ki eğitim ilk işe alınanlarla bitmiyor. Sürekli eğitim, kalite artırımının zorunlu koşulu. Rekabet öyle boyutlara ulaştı ki kaliteyi artırmadan ayakta kalmaya olanak yok. Kaliteyi attırmanın en etkin yolu insan kalitesini yükseltmekten, onun da yolu insan kaynakları biriminin iyi ve nitelikli uzmanlardan oluşmasından geçiyor. Kısacası insan kaynakları biriminin iyi ve nitelikli uzmanlardan oluşmasından geçiyor. İnsan kaynakları birimi, en az satın alma birimi kadar, proje hazırlama birimi kadar ya da araştırma birimi önemli bir şirket için. Hatta belki onlardan da önemli. Çünkü sonuçta oralarda çalışacak kişileri de insan kaynakları birimi seçiyor. Bir de İngilizcede head hunter denilen bir çeşit iş ve eleman buluşturma ajanları var. Bunlar, bağımsız olarak çalışıyorlar. Kendilerinden talep edilen niteliklere sahip kişiler, gördükleri eğitimi, niteliklerini ve iş deneyimlerini gösteren bir formla bu ajanlara başvurup teklif çıkmasını bekliyorlar. Aranan ve arayan buluştuğunda ajanın işi tamamlanmış oluyor. Bu da insan kaynakları uzmanlığının bir başka uygulama alanı. Aslında bir kurum ya da şirketin insan kaynakları birimi güçlüyse bu tür bağımsız ajanlara başvurma zorunluluğu azalıyor. Yetişmiş insan, bir kurumun ya da şirketin en önemli varlığı. Ne kadar makine ya da bilgisayar ağırlıklı bir iş yapılsa da sonuçta yaratıcılık insandan kaynaklanıyor. O insanları bulmak, işe almak, yetiştirmek ve kuruma yaratıcılıklarıyla katkıda bulunmalarını sağlamak, insan kaynakları uzmanlarına düşüyor. Ne var ki Türkiyedeki insan kaynakları uzmanları, eğer yurtdışında bu alanda lisans eğitimi görmemişlerse, başka alanlarda eğitim alıp sonradan bu alanda lisans üstü eğitim görmüş ya da usta-çırak eğitiminden geçmiş kişiler. Onların içinde çok iyi yetişmiş olanları var. Ama iktisatçı jargonuyla sormak gerekir Ne pahasına? Hiç kuşkusuz zaman pahasına. Bu kadar büyük bir önem taşımasına karşılık Türkiyedeki üniversitelerde insan kaynakları lisans programı yok. O nedenle de bu boşluk başka bölümlerin mezunlarından yararlanılarak ve bu alanda yurtiçi ve yurtdışı eğitimlerden yararlanılarak giderilmeye çalışılıyor. Doğal olarak bu da belli bir zaman kaybı demek. Eskiden geçimlik bir ekonomi içinde çabalayıp dururken zamanın ve üniversite eğitimi aşamasında iyi yetişmiş insanın bu kadar önemli olduğunu bilmez, bu tür eğitimleri usta-çırak ilişkisi içinde düzenleyip geçer giderdik. Oysa Türkiyenin artık böyle zaman kayıplarına tahammülü kalmadı. Devlet üniversiteleri ve vakıf üniversitelerinin bu konuya ciddi olarak eğilmesinde büyük yarar var. Çünkü bu alanda boşluk da var, talep de. Eğer üniversitelerde insan kaynakları bölümleri kurulup da geliştirilebilirlerse hem üniversiteler için yeni kontenjanlar yaratma olanağı doğmuş, hem de bu alandaki boşluk giderilmiş olacak. | |||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||