| | | | Fenerlist organizasyonu tarafından yapılan bu organizasyona başta yöneticiler olmak üzere futbolcular dahi şaşırdı. Hiç beklemedikleri bu hareketi belki galibiyet sonrası yaşamayacaklardı. ‘İyi ki Fenerbahçe Rize’de iki puanı bıraktı da böylesine güzel karşılandı’ diyesi geliyor insanın.
Neden demesin ki? Bu hareket hem futbolcuları, hem de Teknik direktör Mustafa Denizli’yi motive etmekte daha etkili olacak. Mustafa Denizli takımına taktik verirken bu taraftarı düşünecek daha bir heyecanla çıktığı maçları kazanmak isteyecek.
Lazetiç’in ayağına ne zaman top gelse bu görüntüler aklına gelecek ve paslarını daha isabetli vermeye çalışacak. Rapaiç firikik vuruşlarına geldiğinde daha bir asılacak topa. Bu taraftar için mutlu sona ulaşabilmek için. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Dün gözüme çarpan en güzel şey ise küfürün olmamasıydı. Bir iki kez çatlak ses yükselse bile arkadaşları tarafından susturuldu. Hep bir ağızdan Fenerbahçe marşı söylendi.
Saatler öncesinde Sabiha Gökçen Havaalanı’nı dolduran taraftarlar susmadı, taşkınlık yapmadı. Yaşlısı, genci, kadını, çocuğu vardı. Hepsi tem yumruktu. Hatta bazı çocuklar uyukluyordu ama yine de gözlerini açık tutmaya çalışıyordu.. Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği “Ben sporcunun zeki çevik ve ahlaklısını severim” pankartı şu günlerde yapılabilecek en güzel hareketti. Hiçbir takıma saldırmadan yapılan tezahürütla muhteşemdi. Fenerbahçeli futbolcular havalimanından ayrılırken bir taraftar geldi yanıma “Görüyorsunuz. Bu taraftar dünyanın hangi takımında var’ dedi. Doğru söylüyordu. Belki de ilk kez bir puan kaybından sonra bir takım böyle karşılanıyordu. Umarım bu diğerlerine de örnek olur.
İnanın söylediğim hiçbir şeyi abartmıyorum. Eksik bile söylüyorum. Keşke her takımın taraftarı orada olsaydı da bu görüntüyü görseydi. İnsan bu manzarayı gördükten sonra ‘Bu takım şampiyon olur’ diyor. Dahası ‘olmalı da’ diye geçiriyor aklından. Eğer olamazsa gerçekten bu taraftara yazık olur.
| |
Zor deplasman
