| | | İlk dakikalardan itibaren başlayan taraftar baskısı ve art arda kullanılan köşe vuruşları gelecek gollerin sinyalini verdi ancak beklenen vuruş bir türlü gelmedi. O eski tedirginlik geri geliyor denilirken sahadaki on bir adam kendini toparladı ve kenar yönetimin yaptığı bir iki akıllı değişiklikle istenilen goller de geldi.
Önemli olan atılan goller veya alınan puanlar değil. Çok iyi oynarsınız ancak puan alamazsınız yine de fubolunuz alkışlanır.
Fenerbahçe, karşısında çok iyi defans yapan bir İstanbulspor buldu. Sarı siyahlı ekip futbol oynamaktan daha çok katı defansla oynayıp bulabileceği bir kontratak golüyle sonuca gitmeyi düşündü. Ve kendi adlarına yapabilecekleri en doğru şeydi. Rüya takım denilen Fenerbahçeye üstelik de kendi seyircisi önünde karşı koymak kolay değil. Sarı lacivertli futbolcular 60 dakika boyunca bu defansı aşmaya çalıştı ve bir ara çok büyük açıklar verdi. Bu dakikaya kadar Fenerbahçenin pek çok gol pozisyonu olmasına karşın net gol fırsatlarını İstanbulspor yakaladı. İleri uç oyuncuları biraz daha becerikli olsaydı İstanbulspor karşılaşmada öne geçebilir ve rakibini daha fazla telaşlandırabilirdi. İlk gol ve kırmızı kart sonrası Fenerbahçe rahatladı ancak yine de zorlandı. Fenerbahçenin rakip kim olursa olsun zorlanması beklenenin altında futbol oynaması çok normal. Geçtiğimiz hafta rüya takım ilan edilip bu takım durdurulmaz denilirken bu hafta eleştiriler başladı.
Bize göre bu yorumların hepsi için henüz erken. Mustafa Denizli ve talebelerinin daha zamana ihtiyacı var ve iyi yoldalar. Başarılı teknik adam, yaptığı basın toplantılarının hemen hemen hepsinde en az beş altı haftaya ihtiyaçları olduğunu, hedeflerinin bu zaman içinde puan kaybetmemek olduğunu defalarca söyledi. Fenerbahçenin maçlarını bu gözle seyretmek gerekir. Yepyeni bir kadro; henüz kondüsyonu çok eksik ve golsüz geçen 30 dakikadan sonra panikleyen taraftar ve futbolcu. Bütün bunları aşmak hiç kolay değil. Bu aşamada gereken tek şey zaman ve Mustafa Denizlinin bu zamanı iyi kullanması. Fenerbahçe geçtiğimiz yıllardan çok farklı bir çizgide. Bütün futbolcuların mücadele etme isteği var. Topu ayağına alan ileriye gitmeyi düşünüyor. Takımda saklanan futbolcu yok. Tabii ki çok eksik var. Orta saha ve defans arasında anlaşmazlıklar yaşanıyor. İleride Andersson ve Baliç yalnız kalıyor. Baliç bazen bencil davranıyor. Ama bunların hepsi akıllı bir teknik adamın aşabileceği problemler. Mustafa Denizlinin de bunları aşabilecek hem gücü hem de teknik kapasitesi var. | |