| | | Bu soruların cevabı ne olursa olsun, düğümü teknik direktör Mustafa Denizlinin çözmesi gerekiyor. Sonuçta bu takımın tek patronu o ve oyuncuları herkesten daha iyi tanıyor. Bu da insanın aklına, bu soruların cevabını Mustafa Denizliden başka kim verebilir sorusunu getiriyor. Mustafa Denizliye soracak olursanız; bunca yıllık kariyerinde, futbolu, futbolcuyu, sistemi kendisinden daha iyi bilen ve onunla bu konuyu tartışabilecek kimse yok. Tamam bir insanın kendini beğenmesi takdir etmesi ya da bir çok kimseden farklı görmesi belki zaman zaman o kişiye artılar katabilir ama gözardı edilemeyecek gerçekler de var: Fenerbahçe güzel futbol oynamıyor, Fenerbahçenin kondüsyonu yetersiz, oyuncular yanlış mevkilerde oynatılıyor, geride kalan 17 maçta 17 değişik kadro vesaire vesaire. Bu örneklere daha onlarca örnek ekleyebiliriz. Hiç kimse Fenerbahçe kötü takım diyemez; hiç kimse Mustafa Denizliye kötü teknik adam diyemez. O; kendini, Galatasaray ve Türk Milli Takımında çalıştığu yıllarda ispat etmiş biri. Ama başkalarının fikirlerine, öğütlerine saygı duymalı. Zaman zaman da bunları uygulamaktan korkmamalı. Ne kadar çok şey bildiğini sanırsan aslında başkalarının gözünde o kadar az şey biliyorsundur sözünü doğrulamamalı. Aksine arı misali her çiçekten bal almalı.
Biraz da gelelim işin teknik yönüne. Fenerbahçe; teknik kapasitesi yüksek oyunculardan kurulu bir takım ama maçlarda bakıyorsun, bu takım orta sahasını kullanamıyor. Orta saha oyuncuları; defansa yardım etmeye bir zahmet geldikleri gibi takımın en ucunda oynayan Kenneth Andersson, zaman zaman defans adamı gibi en geriye gelerek hücuma kalkarak, orta saha ve forvette tek kalan Baliçe pas vermeye çalışıyor. Orta alan takımın beynidir. Yapılacak hücumda, defansa yardımda hep bu bölgenin oyuncuları önemli yer teşkil eder. Ama ne hikmetse Fenerbahçede bu yok. Geride 17 maç daha kaldı. Umarız ki Fenerbahçe 20 gün sonra başlayacak devre arası kampını iyi değerlendirir ve ikinci yarıya tüm bu hatalardan arınmış olarak başlar. Başlamazsa ne olur? Bir gazeteci olarak benim sabrım sonsuz. Acaba ceplerindeki harçlıkları ayırarak maç bileti alan ya da çoluğunun çocuğunun nafakasını keserek maça gelen taraftarın ve 100 milyon dolar harcayarak bu kadroyu oluşturanların ne kadar sabrı var?
| |