|
Ekonomide kritik zirve bugün Kumcu: Kriz bitmedi, devam ediyor Armatörler Emlakbank'la anlaştı Miras: Ufak da olsa revizyon lazım Önal: Tüm sektörlerin sorunlarına çare arıyoruz Oral: 153 bin mükellef yararlanacak Okuyan: SSK ve Bağ-Kur'da af yok KEREM ALKİN YAZIYOR: Reel sektör değişmek zorunda TİM: İhracat hedefi sapacak |
|||
Zirve sonrasında yapılan açıklamalarda, ekonomik istikrar programını zedeleyici bir sonucun çıkmadığı da ortaya çıktı. Toplantı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Miras, zirvede reel sektörün kesinlikle hükümetten para istemediğini, Elimizde Uluslararası Para Fonu desteğiyle uygulanan program var dedi. Miras, bankacılık sektörünün mali destekle güçlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, Bankacılık sektörüne verilecek destek sonrasında, oradan gelecek para reel sektöre desteği arttıracaktır. Bankacılık sektörüyle reel sektör birbirine gayet olumlu ve sağlıklı yaklaştı. Aramızda herhangi bir sürtüşme yok. Çünkü Bankacılık sektörü varsa reel sektör de var dedi. MİRAS: PARA İSTEMİYORUZ Miras, reel sektör olarak taleplerini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: Reel sektör gene birtakım sıkıntılarını para istemek suretiyle dile getireceklerdi. Bu katiyen olmamıştır. Yalnız bu programı uygulayan, elimizde IMFin bütün ülkelerde uyguladığı bir sistem var. Bu programın uygulandığı bütün sistemlerde birtakım kaynaklar bulmuştur ve devlet de bu kaynaklara katkı sağlamıştır. Dolayısıyla biz reel sektörün rehabilite edilmesi için, para istemiyoruz, parayı kendileri bulacaklar, bankalarla ilgili münasebetlerimizdeki icra yoluyla üzerimize gelen olaylardaki çözümü de kendilerine ilettik. Herhalde bankalar kendi aralarında toplanmak suretiyle bize çözüm önerilerini daha sağlıklı bir şekilde getirecekler diye düşünüyorum. Fuat Miras, bankacılık sektörünün dış kaynakla desteklenmesi gerektiğini de belirterek, Her türlü yerden dış kaynak bulabilirler. Tabi yabancı sermaye gelebilir. Sendikasyon kredileri gelebilir, bunlar yapılabilir. Bunlar geldiği taktirde mali sektörün daha sağlıklı bir yapıya kauşacağı banka birleşmeleri suretiyle kendi bünyelerindeki mali yapıyı geliştirebilirler diye bir izlenim aldık. Zannediyorum ki önümüzdeki günlerde bu birleşmeler süratle devreye girmesi lazım diye düşünüyoruz şeklinde konuştu. TOBB Başkanı Miras, dünyada reel sektörle bankacılık sektörü arasındaki sıkıntıların halledilmesiyle ilgili uygulamalar bulunduğunu, bu tür uygulamaların daha önce İsveç, Tayland, Japonya, Finlandiya gibi ülkelerde uygulanarak sıkıntıların aşıldığını kaydetti. Miras, Devlet bir havuz, fon oluşturmak suretiyle reel sektörün bankalara olan borçlarını bir tahville fonlara ödeme yapmış. O fona özel sektör borçlanmış ve fona borçlarını ödemek suretiyle belli bir süre bir çözüm üretilmiş. Bu fona devlet yüzde 15 özkaynağını koymuş, yüzde 85ini de dış kredilerle sağlamış. Söz konusu ülkelerdeki uygulamanın Türkiyede de gerçekleştirilebileceğini anlattık dedi. ÖZİLHAN: ÇALIŞMA TAKVİMİNE UYULMALI Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan da, yaptığı açıklamada, özelleştirme ve yapısal reformlarla ilgili hukuki boşlukların doldurulması ve programın bu yönüyle ilgili olarak hükümetin kararlılığı ve çalışma takvimine uyma azminin vurgulanması gerektiğini söyledi. Özilhan Ecevit ile yaptıkları görüşmenin ardından, AB karınca, Türkiye Ağustos böceği başlıklı yazılı bir açıklama yaptı. Özilhan, Başbakan Ecevit ile yapılan görüşmede, TÜSİADın uygulanmakta olan makro ekonomik uyum programı ve Ulusal Program konusundaki görüşlerini aktardığını kaydetti. Uygulanmakta olan makro ekonomik uyum programının 13 aylık uygulaması sonucunda enflasyonun toptan eşya fiyatı bazında Ocak 2001 tarihi itibariyle yüzde 28e gerilemiş olmasını önemli bir başarı olarak değerlendirdiklerini aktaran Özilhan, ancak Kasım 2000de yaşanan mali krizin arkasında yapısal uyum ve özelleştirmelerde yaşanan geciklemelerin yattığının da gözden kaçırılmaması gerektiğini vurguladı. Makro ekonomik koordinasyondaki eksikliğin faizleri artırdığı ve yatırımların ertelenmesine, üretimin ve istihdamın daralmasına neden olduğunu vurgulayan Özilhan, mali piyasaların programa olan inancının devamını sağlamak için dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı: -Özelleştirme ve yapısal reformlarla ilgili hukuki boşluklar doldurulmalı ve programın bu yönüyle ilgili olarak hükümetin kararlılığı ve çalışma takvimine uyma azmi vurgulanmalıdır. -Fondaki bankaların durumunun bir an önce çözüme kavuşturulması, bankalar kanununun uluslararası standartlara uygun olarak düzenlemesi ve kamu bankalarının rehabilitasyon ve özelleştirme süreçlerinin hızlanması gerekmektedir. -Kasım ayında yaşanan krizden sonra yatırımların durduğu, sadece yabancı sermayenin değil Türk sanayicisinin de yatırım yapmaktan kaçındığı görülmektedir. Bu noktada, ABye uyum sürecinin hızlanması büyük önem kazanmaktadır. ABye uyum sürecinin bir an önce tamamlanması Türk sanayi ve hizmet kesiminin rekabet gücünü artırıcı bir etki yapacak ve belirsizlik ortamını ortadan kaldırarak yatırımları hızlandıracaktır. Makro ekonomik uyum programının en hassas başarı göstergesinin faiz oranlarının düzeyi olduğuna işaret eden Özilhan, enflasyon oranın gerilemesine paralel olarak faiz oranlarının da tutarlı bir düşüş göstermesi ve özel sektör tarafından taşınabilir reel faiz düzeylerine doğru seyretmesi gerektiğini bildirdi. Özilhan, Bu nedenle uygulanan programın başarısı ve sürdürülebilirliği faiz oranlarının düşmesiyle teyid edilebilecek ve böylelikle reel sektörde büyüme gözlenecektir dedi. OĞUZ: PROGRAMDAN TAVİZ YOK Toplantı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Okan Oğuz da, zirvenin en olumlu tarafını, tarafların istikrar programının tümüyle arkasında olduklarını ve desteklediklerini ifade etmesi olarak açıkladı. Oğuz, zirveye kur baskısından, hayali ihracat olayları hedeniyle ödenmesi ertelenen KDV iadeleri gibi sorunlarla toplantıya girdiklerini ancak vergi iadelerinin ödeneceği ve Eximbank desteğinin artacağı yolunda sözler duyduklarını belirterek, Bu da ileriye daha ümitli bakmamıza neden oldu dedi. Zirvede, istikrar paketini bozucu bazı önlemlerin sözü geçtiğini ancak bunların uygulanmasının söz konusu olmadığını söyleyen Oğuz, Programı bozucu bir önlem söz konusu değil diye konuştu. Oğuz, Başbakan Bülent Ecevitin,reel sektör ile bankacılık kesimi temsilcilerinden zirveden sonra biraraya gelmelerini istediğini belirterek, önümüzdeki günlerde Bankalar Birliği ile TOBBun organize edeceği bir toplantı yapılacağını da ifade etti. Oğuz, şöyle devam etti: Herhalde hafta sonu değerlendirilecek. Buna benzer toplantıların en az üç ayda bir yapılması konusunda bir mutabakat oldu. Ama bazı alt başlıklara ilişkin toplantıların bugün verilen raporlar ve konuşmalar çerçevesinde, örneğin KDV ile ilgili kısmı Maliye Bakanlığı ile ayrı bir ekip olarak, Tarım Bakanlığı ile ilgili kısmı Tarım Bakanlığı ile ayrı bir ekip olarak sürdürülecek. Oğuz, bir gazetecinin Fonun kurulmasına ilişkin öneriniz oldu mu? sorusunu da Fuat Beyin önerileri içinde vardı. Not edildi. Her halde hafta sonunda değerlendirilecek diye yanıtladı. Talepler karşısında hükümetin yaklaşımı ne oldu? şeklindeki bir soru üzerine de Oğuz, taleplerinin ekonomik programın ruhuna ters düşmeyecek araştırmalar yapılarak hazırlanmış talepler olduğunu söyledi. Gerek KDV iadelerinin ödenmesi ilişkin talebin gerekse Eximbank tarafından bir fon oluşturulmasına yönelik talebin programın ruhuyla ters düşen bir noktasının bulunmadığını ifade eden Oğuz, Sadece bu noktada gereken konuya ilişkin siyasi iradenin tesisi. Zannediyorum o nokta da umuyorum ki olumlu gelişmeleri haftaya alırız dedi. TİSK RAPORU Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), ekonomi zirvesine, 40 maddeden oluşan ekonomik, 14 maddeden oluşan sosyal önlemleri içeren bir rapor sundu. Raporda, toplu iş sözleşmelerinde konsensüs yaratılması istenirken, iş güvencesi yasa taslağının da mevcut şekliyle yasalaşmasının reel sektör için başlıbaşına bir kriz sebebi olacağına dikkat çekildi. Avrupa genelinde işsizlikle mücadele ve istihdamı arttırmak amacıyla uzlaşmaya dayalı ulusal eylem planlarının yürürlüğe konulduğu belirtilen raporda, Türkiyede de bu uygulamaya hızla geçilmesi istendi. Bu konudaki alınması gereken tedbirler ise özetle şöyle sıralandı: İşçi çalıştırmaktan kaynaklanan yükler, dönemsel olarak azaltılmalı, enerji girdilerine uygulanan vergiler yüzde 50 oranında indirilmeli, yeni istihdama yönelik düşük faizli kredi imkanı tanınmalı, bir yıl içerisinde işçi sayısını belirli oranda arttıran işyerlerinin ilave istihdamdan kaynaklanan yükleri bir dönem ertelenmeli, Eximbank kredilerinde bu işyerlerine öncelik tanınmalı, çalışma mevzuatı bir an önce esnekleştirilmeli ve atipik istihdam modellerine yer verilmelidir. ESNAF YOK OLMA NOKTASINDA Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu (TESK) Başkanı Derviş Günday ise, Türkiyenin sorununun üretmemekten kaynaklandığını belirterek, Türkiye üretmek yerine ithalat tuzağına düşmüştür. Bu sistem değişmeli, ülke yeniden üretmeye yönelmelidir dedi. Yıllardır en büyük fedakarlığı yapan esnaf ve sanatkarın artık dayanacak gücü kalmadı diyen Günday, uygulanmakta olan ekonomik programın başarılı olabilmesi için esnaf ve sanatkar kesiminin fedakarlığının diğer toplum kesimlerine göre çok daha ağır olduğunu dile getirdi. ÇAĞLAYAN: BİR BAŞLANGIÇ YAPTIK Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan ise kendilerinin morale ihtiyaçları bulunduğunu ve bunun bir başlangıç olduğunu belirterek, Sayın Başbakan ve yardımcıları bizi dikkatle dinlediler. Türkiye ve enflasyonla mücadele programı açısından son derece faydalı olmuştur dedi. Bu diyaloğun bir başlangıç olduğunu ifade eden Çağlayan, reel ve mali sektörün birbirinin varlık sebebi olduğunu, onların sıkıntılarının da bulunduğunu anlattı. ZİRVEYE KİMLER KATILDI? Başbakan Bülent Ecevitin başkanlık ettiği, reel sektörün sorunlarının ele alındığı ekonomi zirvesi sona erdi. Başbakanlık Merkez Binada saat 11.10da başlayan zirve, yaklaşık 5 saat 40 dakika sürdü. Zirvede, reel ekonomide yaşanan sıkıntılar ile bunların çözümüne dönük öneriler değerlendirildi. Zirveye, Hükümet kanadından Başbakan Ecevitin yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Devlet Bahçeli, Hüsamettin Özkan, Mesut Yılmaz katıldı. Reel sektör adına ise TOBB Başkanı Fuat Miras ve bazı oda başkanları (İzmir Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası, Ankara Sanayi Odası ve Kayseri Sanayi Odası), Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Tuncay Özilhan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) başkanı Okan Oğuz, TESK Başkanı Derviş Günday, TZOB Başkanı Faruk Yücel ile TİSK Başkanı Refik Baydur, Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin, Deniz Ticaret Odası Başkanı Cengiz Kaptanoğlu, demir çelik sektörünü temsilen Recep Yazıcı toplantıya katıldılar. Bankacılık sektörünü temsilen de zirvede, Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Osman Tunaboylu, Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin, Halkbank, Vakıfbank, Emlakbank, Yapı-Kredi ve İş Bankası, Akbank, Garanti Bankası, Koçbank, Dış Ticaret Bankası, TEB, Eximbank, Pamukbank ve Şekerbank genel müdürleri yer aldı. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||