Güncelleme: 10:19 TS 5 Kas., 2000
|
|
|
Okur yorumları 21
|
|
|
|
Türkiyede toplumu saran ,hemen hemen her bölümünde; Bireyden tutun devlet kurumlarına, aileden sivil örgütlere,medyaya, meclise kadar hepimizi saran , aşikar problemleri görmemizi engelleyen ,gördüklerimizin ise önlemini almaktan bizleri alıkoyan bir durum var.
Durum diyorum çünkü ;ne yazık ki kelime dağarcığımda, bu durumu yozlaşmayı,bencilliği ,günü kurtarma politikasını,dürüstlüğün eskiyen bir değer olarak algılanmasını, dış başarının iç başarıdan ,kişisel çıkarın bütün değerlerden üstün tutulmasını, maddi varlığın saygınlıkla eş tutulmasını, yalanın,yolsuzluğun artık yadırganmayacak derecede yaygınlaşmasını , medyanın sadece işine gelen konulara değinmesini,insanların birbirinden, kitaplardan, bilgiden, sanattan, dostluktan her saniye uzaklaşmasını bir çırpıda ifade edebilecek bir kelime bulamıyorum. Bu duruma bozulma demek isterdim ama eskiden ,bunlar var mıydı, yok muydu ya da bu kadar yaygın mı değildi ? Bundan emin değilim.
Hak edenin değil , partizan düşünceler taşıyanın, , vasıfsız olanın,otoritenin hemşerisi ve tanıdığı olanın makam ve mevki sahibi olduğu ülkemizde bu gelişmemizi engelleyen sorunu nasıl çözeriz dersiniz ? Gelin soruna çözüm bulmaya en baştan,en yukarıdan başlayalım ,ne dersiniz ?
Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlet diyoruz ama meclisimizi oluşturan milletvekilerini biz seçmiyoruz. Parti liderinin asılsız vaadlerine kanarak ,işşiz oğlumuza iş bulacağını umarak, o partinin il,ilçe başkanından bir çıkar sağlayacağımızı düşünerek , hepsinin aynı b.. olduğunu düşünerek ya da savunur göründüğü politik düşüncesinin büyüsüne kapılarak bir parti lideri seçiyoruz.
Seçtiğimiz parti lideri de onu maddi yönden destekleyen kişilerden,kendisine yakın olan il başkanlarından ,aşiret reislerinden,zengin nüfuslu mütahitlerden oluşan milletvekili listelerini oluşturuyor. Bizde bunu seyrediyoruz . sonra da milletvekili olarak karşımıza çıkan adamlara ülkenin yönetimini kendi elimizle teslim ediyoruz.
En başta politikayı , seçilmek için her yolu deneyen makyevelist, partizan, çıkar düşkünü insanların elinden kurtarmalıyız. Devlet yönetimini; yüksek tahsilinin yanında ;dürüstlük, hizmet , kişisel bütünlük, hakkaniyet ilkelerini taşıyan insanlarımıza devretmeliyiz. Kötü imajlı politikacı profilini iyileştirmeliyiz ,bu insanlarımızı politikaya girmeleri izin yüreklendirmeliyiz.
İşte bizi ,ne güzel ifade eden bir duvar yazısı Birey olarak tilki gibi, toplum olarak koyun gibiyiz
Günler geçiyor biz yerimizde sayıyoruz. Ne yazık.....
Mecliste biran önce çıkması gereken o kadar çok yasa tasarısı var ki... ama onların zamanı çok ,bu sistem değişmez ise ; nasıl olsa bir dahaki seçimlerde kuvvetle muhtemel tekrar seçilecekler. bunu onlarda biliyor , onun için aceleye luzum görmüyorlar herhalde?
Milletvekilleri yeterince hizli ve dinamik calisarak birikmis tasarilari ve oncelikli kanunlari yapmalidir
saygilar
Doc Dr Ercan Ozmen
Evet meclis kesinlikle full time çalışmalı
Erdem Yüksektepe
TÜRKİYE CUMHURİYETİ KURUMLARI VE VATANDAŞLARI YILIN ÜÇTE BİRİNİ TATİLLE GEÇİRECEK KADAR ZENGİN DEĞİLDİR,
FAKİR BİR MİLLET OLDUĞUMUZ GERÇEĞİNİ DEĞİŞTİREBİLMENİN TEK YOLU DAHA ÇOK ÜRETMEKTİR,
BUNUN İÇİN DE DAHA ÇOK ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ
T.C.B.M.M BU KONUDA TOPLUMA ÖRNEK OLARAK DERHAL ÖNCE KENDİ ÇALIŞMA SAATLERİNİ ARTIRACAK TÜZÜK DEĞİŞİKLİKLERİNİ YAPMALI ; DAHA SONRA DA TÜM VATANDAŞLARIN SENENİN 1/3 ÜNÜ TATİLDE GEÇİRMESİNİ ÖNLEYECEK KANUNLARI YAPMALIDIR.
Fatin Yılmaz
bazıları utanmamaya devam etmek istiyor ama artık halk sesini daha fazla çıkarıp doğrular bu insanların gözüne sokmalı bu kampanyanızı tüm kalbimle destekliyorum
saygılarımla
Hakan Kapıcıoğlu
Sevgili NTVMSNBC,
böyle harika bir başlangıç yaptığınız için sizi tebrik ediyor ve kampanyanıza sonuna kadar destek veriyorum.
Bizim vekilimiz olarak orda bulunan kişilerin, bu periyodlarla çalıştıklarını bilmediğim için kendimden utandım.
Bence de onlar da bizim gibi haftada 40 saat çalışmalı ama normal insanlar gibi.
Artı milletvekili seçilebilmeleri için, Üniversite mezunu olmaları ve en az bir yabancı dil bilmeleri şartları koşulmalı.
Daha sonrada bir sınava tabi tutulmalılar. Sınavı başarıyla tamamlayanlar bizim karşımıza milletvekili adayı olarak çıkabilir.
Seda Yalıçın
Meclisin 40 saat değil, gerektiği kadar çalışmalı. Niçin 40 saat? Türkiye de herkes mutlu, yeterli düzeyde geliri olduğu, gelecek korkuları olmadığı içinmi? Nereye baksak problem dolu! Meclisin gece, gündüz duraksamadan çalışması gerek.
Yıllardır Meclis bol yem yiyen ve süt vermeyen inek gibi çalıştı. Geçtiğimiz yıl birazcık performansları arttı ve hemen ayyuka cıkardılar.. Cok calıstık, yorulduk diye.
Tembel kişiye bir hafif taş ver, 1 metre ilerideki masaya koy, de.. Taşı koyduktan sonra; Offf, çok yoruldum, diyecektir.
Bunlar da böyle... Kardeşim, zaten hiçbir zaman yeterince çalışmadınız. Beyler oraya çalışmak, verimli çalışmak, milletin sorunlarını çözmek için gidilir. Muhabbet etmeye, tavana çiğ köfte yapıştırmaya, milletvekili rozeti takıp hava atmaya, kredi işlerini takibe, yakınlarına ve kendine çıkar sağlamaya, milletin parasını çarçur etmeye değil.. Bakın memleketin, milletin haline.. İyi mi? Memnunmusunuz gördüklerinizden? İçiniz sızlamıyormu, bu asil milletin, sabırlı milletin haline?
Yapacağınız ilk iş Meclisin verimli ve surekli çalışmasını sağlayacak onlemler, kararlar almaktır.
İçtüzüğümü değiştirirsiniz, mevcut olanımı en iyi kullanırsınız, ne yaparsanız yapın ama içinizde tek arzu olsun.. Milletin için birşeyler yapmak gibi.. Bu cebinize komisyon girmesini sağlamaz ama insan olmanızı sağlar.
Masası dağınık personeli düzensiz adam iş yapamaz gerekcesiyle işten atarlar. Sizin masanız değil herşeyiniz darmadağınık. İçtüzüğü hizmet edebilmek amacıyla kullanın, çalıştırın veya değiştirin...
Toparlanın... Kendinize gelinnn!!
Yarın geri donup, geçmişinize baktığınız zaman, anımsayacağınız, gurur duyabileceğiniz bir katkınız olsun bu millete.
Aklı başında bir Vekil, bu günkü gidaşat devam ettiği taktirde, gelecekte bir gün aynaya bakmaktan utanacaktır, çünki aynaya tükürmemekten kendini alamayacağı için.. Tabii ki aynada görebileceği bir yüz kalmış ise..
Sayın Vekiller,,,,
ÇALIŞIN ÇALIŞIN ÇALIŞIN... ÇOK AMA ÇOK ÇALIŞIN..
HİSSEDERSENİZ İŞİNİZİN ÇOK ZOR AMA BAŞARILMAZ OLMADIĞINI GÖRECEKSİNİZ.
Bu Aziz Millete verebileceğiniz o kadar çok şey var ki... Bu millet için çalışmaktan, olesiye çalışmaktan mutlu olmazmısınız? Bu Millet için çalışırken ölseniz ve bu sizin için en büyük şeref olmayacaksa orada ne işiniz var..
Haydi bakalım görev başına..
Bunu size BEN söylüyorum. Sizi VEKİL tayin eden kişi.. Bana hizmet edemeyeceksen hemen terket sana verdiğim o ULVİ makamı..
Mehmet SAYIN
Kampanya ya gelen mesajları hayret ve şaşkınlıkla okuyorum. Dünyanın hiç bir yerinde kişisel hataların meslek ve kurumlara mal edilmesinin bu kadar ayyuka çıktığı bir ülke yoktur herhalde. Bu yazıları bir yabancı okusa, meclis teki milletvekillerini mozambikliler seçip, Türkiyeye gönderdi zannedecek.
Bu kampanya için mail gönderen kişiler oy kullanma hakkından yoksun kişilerde, başkalarının seçtiği meclisi mi eleştiriyorlar, yoksa, oy sandığı önünde yok olan toplumsal vicdanlarının sızısını bu mesajlarla gidermeye çalışıyorlar ? Hem meclisten şikayet ediyorsunuz, hemde avrupanın en yüksek katılımlı parlamenter seçimini yapıyoruz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.
Ben meclis yönetimi yerinde olsam hemen full-time çalışma kararı veririm. Nasıl olsa meclisin içindeki sorun sadece bu, yeterki parlamenterler herkes gibi olsun (sanki onları biz içimizden çıkarıp oraya yollamadık, onlar aslında merihli), yeterki benim gibi haftada 50-60 saat çalışsınlar. Böylece çalışma saatleri başına aldıkları birim ücret düşecek, bizde rahatlayıp, bir oh diyeceğiz. Bu şekilde çalışacak olan parlamenterler de aşka gelip, vicdani ve doğucu davut olup, ülkeyi selamete götürecekler.
Hala gerçekleri temel alarak kareket etmiyoruz. Eğer çıkması gereken bir yasa var ve vatandaş olarak bunun hemen çıkmasını istiyorsanız, seçim bölgenizden seçilen milletvekilini baskı altına alırsınız. Trafik terörü için, bir kaç cılız girişim dışında meclise toplumsal baskı mı yapıldı da yasa çıkmadı. kendimizi kandırmayalım. Parlamenter devlet memuru değildir. Parlamenter, yasama, yürütme ve icranın denetimini yapmakla yükümlü kıldığımız vatandaşlardır, hepsi o kadar. Bu kişileri kendi içimizden saymayarak sorunları çözemeyiz. Onlar bizden değil, o zaman onlar ölsün mantığı afrika kabilelerinde bile kalmadı.
Sorunlar çok da bunların çözümü sadece yasa eksiklikleri mi ? Önemli olan yasa değil ki uygulama. Meclisi değil haftada 45 saat 90 saat çalıştırıp, matbaa gibi yasa çıkartın, uygulaması doğru olmadığı sürece ne değişecek ?. Yasalar pratik hayattaki uygulamaların geldiği noktanın hukuksal boyutunu tarif ederler. Ama önemli olan gerçek hayattaki uygulamadır.
1994 de çıkartılan Deprem Yönetmeliği bu konudaki en mükemmel örneklerden birisi. Peki o zaman neden 40,000 kişiyi enkaz altına gömdük ? Trafik yasamız en ince detayları dahi kapsıyor. Ama o zaman neden yılda 5,000 kişi heder oluyor ? Devlet vatandaşın emrinde ve onun siyasi, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarının akılcı ve verimli olarak gerçekleştirilmeiyle görevli, peki o zaman neden kanunlardaki yükümlülüğümü bile yerine getirmek için rüşvet vermek zorunda kalıyoruz ?
Hiç kimse kusura bakmasın, Ankaradakilerin hepsi bizim toplulumuzun bir aynası. Af yasası neden çıkmıyor, Trafik yasası neden çıkmıyor, Bütçe kanununda neden memur artış oranı % 10 çıkarılmak isteniyor, neden memurlara sendika hakkını tanıyacak iş kanunu değişiklikleri yapılmıyor diye bağrınıyoruz, ama erken emeklilik yasası çıkınca neden bu ülke ekonomisini batıracak diye kampanya açmadınız ve tepki göstermiyorsunuz ? Neden yosuzluk dosyaları için boğuşan hakim ve savcıların görevlerden el çektirilmelerine sesiz kalıyorsunuz, Neden RTÜK ekran karartma kararlarını izleyemeyeceğiniz dizi için değil de haber alma hakkımız elden gidiyor diye protesto etmiyorsunuz ?
Evet, beyler hanımlar böyle topluma böyle meclis, hiç şikayetci olmayın
Murat GÜRBÜZ
aslen mılletı temsılen meclıste bulunan sayın vekıllerın bu yuce sorumlulugun en ıyı şekılde ve ulke çıkarları ıle ortusur bır vazıyette yerıne getırılebılmesı ıcın meclısın devlet daıresı mantıgıyla sabah acılıp aksam kapatılmasından zıyade mevcutdurumlar gozonune alınarak en verımlı bır sekılde calıstırılması ıcın azamı gayretı gostermelerı ve bu calısma esneklıgının suıstımalının engellenmesı ıcın ıctuzuge baskan ve temsılcılerının genel durum cercevesınde kullanabılmelerı ıcın meclıs saatlerını ayarlayabılme yetkısı tanınması ıdeal cozum olarak gorunmektedır. her ne kadar yuce meclısın temsılcılerı genel kabul gorusle bırıncıl vazıfelerı olan mıllete karsı sorumluluklarında ve dolayısı ıle calısmalarında zaman zaman menfı goruntu cızselerde mıllet ıradesının zaman olarak standartlastırılması tarafımdan olumlu bulunmamaktadır.kabul edılmelıdır kı mıllı vazıfede zaman sınırlaması olamaz ama zamanın standartlastırılması daha vahım gelmektedır.
saygılarımla
m.cıhangır tokoz
Meclis de bizim gibi haftada 5 gün ve tam olarak çalışsın.
Şakire Güler
Az çal???yorlar diye memurun maa??n? k?s?yorlar (sözde kemer s?kma politikas? dahilinde). Panik içinde özelle?tirmeye çal???yorlar. Yönetmek bu kadar kolay olmasa gerek. Meclisi kim denetler? Teorik olarak belki birçok kurum ama pratikte irtica ve bölücülük ba?l??? alt?nda ordu ba?ka da hiç kimse! Ama halk? zaten bu konulardan pek fazla mutsuz olmasa gerek e?er olsayd? oyunu ye?enini kay?nbiraderini kanunsuz bir ?ekilde i?e sokmak için de?il, halkç? bir ?ekilde yönetilmek için verirdi. Zaten Türkiyeyi yönetmek için çok fazla çal??maya ihtiyac? olmayan bir meclisin insanlar?n fikrine de pek ihtiyac? olaca??n? zannetmiyorum. Zaten bu sorunu ciddi olarak hissetselerdi uygularlard?. ??in komik yan?, meclisin bu kadar az çal??t??? bir ortamda ba?bakan?m?z KHKler olmazsa memleket idare edilemez, mecliste kanunlar bekliyor tarz? bir aç?klama yapabiliyor. Memlekette de?i?ecek bir sürü ?ey var ama önce zihniyet...
Selçuk KIRAN
Merhaba,
Meclisin full-time çalışması ile ilgili başlatmış olduğunuz kampanya için teşekkür ederim, ben de kampanyaya destek verdim, böyle kampanyalara ihtiyacımız var.
Ben bir istek de bulunacaktım, Cumhurbaşkanı Sezerin parti-içi demokrasi ile ilgili görüşlerine yönelik de bir kampanya başlatsanız, çünkü milletvekillerini parti başkanları seçmemeli artık.
Bir de sanırım bir kampanyaya daha ihtiyacımız var, İçişleri Bakanı Tantanın başlattığı yolsuzlukla mücadele ile ilgili olarak bir kampanya çok destek alır.
İlginiz için teşekkür ederim, iyi çalışmalar,
saygılar.
Selim VANLI
Meclisin çalışamamasını İç Tüzüğe bağlamak doğru değildir.Bu kolaycı bir yoldur.Çalışmak için belli kaide ve kurllara uyulması hukuk devletinin bir gereğidir.Kuşkusuz anlamsız kaide ve kuralların tüzükte tutulması doğru olmaz.Ancak verimsizliğin tümünü Tüzüğe bağlamak doğru değildir.Tüzük değişikliği daha verimli ve etkili nasıl çalışabiliriz ? sorusuna cevap ararken gündeme gelmelidir.Yasaları oldu bittiye getirerek ve sonra da biz şu kadar zamanda şu kadar yasa çıkarttık diyerek öğünmeyi anlamıyorum.Yasa çıkarmak iyide uygulama nerede? Uygulamadaki sıkıntının yasaların alalacele ciddi bir mutfak çalışmasından geçmeden çıkarıldığına bağlıyorum.
Saygılarımla!
Tugay Turan
bende bu kampanyanıza destek verdiğimi belirtmek isterim ve umarım bu kampanyada diğer kampanyalar gibi zamanla unutulmaz ve amacına ulasır türkiyemize nedense her seferinde fedakarlıgı yapan halk oluyor bir zahmet birazda onlar fedakarlık yapsınlar saygılarımla
Ufuk SAYAR
tabiki çalıssın, biz full time calısıyoruz da başımızdakilerin bu kadar sorun varken keyfi calışmaları zaten abuk bir durum
Yasemin Gümüş Uygun
Öncelikle halkın düşüncelerini, yorumlarını daha büyük kitlelere ulastırabilme sansını yakaladıgı (Özelliklede ilgili yerlere)bu ortam için tesekkürler. Tabi siyasetcilerimiz bunları ne derecede izler yada ilgilenir bilemeyiz.
Meclisteki tüm milletvekillerinin sunu bilmesi gerekiyor; kimse onları o binaya silah zoruyla sokmadı. Bu göreve de zorla getirmedi. Talip oldukları ve bulundukları konumu kendileri secti, ve bu görevide layık oldugu sekilde yapmak zorundalar. Kendilerininde kabul ettigi gibi mevcut calısma saatleri ve günleri yeterli olmuyorsa bunu degistirme ve cogaltma sansına sahipler. Bunu isteyip istemediklerinide göstersinler. Yok calısmak zorlarına gidiyorsa , tutan yok; ceketini alıp orayı terkedebilirler.
Bir sözümde halkımıza ,işte sizlere kahvede,işyerinde,sokakta kısacasa her yerde konustugunuz dile getirdiginiz sorunlarınızı, şikayetlerinizi, temennilerinizi kısaca herseyi onlara ve kitlelere ulastırma sansına sahip oldugunuz bir sayfa, hadi bari bu sekilde sessizligimizi bozalım. Bu sayfa aracılıgıyla etkili olmaya calısalım.Unutmayalımki yarın hesap sormak için , bugün bunları talep etmemiz lazım.
Yücel Kozok
bence hiç bir zaman çalışmasınlar. Zaten çalıştıkları kısa bir zaman diliminde bir şey yapamıyorlar ve yapmaya çalıştıkları ile başımıza yeteri kadar iş çıkartıyorlar. Hiç çalışmasınlar
Ahmet AY
Kampanyanızı içtenlikle destekliyorum. Meclisin daha çok ve verimli çalışması; acil çözüm bekleyen konuların ağırlığını kaybetmeden hukuki çerçevelerinin tamamlanması, hukuk dışı yollara sapılmasına en büyük engel olacaktır. Saygılarımla
Alaattin Kaypuntu
Kişisel olarak bu meclisin günün 24 saat çılışıyor olmasında bile bir hayır görebileceğimize inanmama rağmen ilkesel olarak çalışmanın bir mantığı düzeni olmalıdırdan yola çıkarak düşüncemi iletiyorum.
Meclis çalışmalarının sadece yasa çıkarmak olmadığından hareketle, Meclis her ayın ilk onbeş günü yasama faaliyeti sürdürsün. İkinci onbeş günde milletvekilleri bölgelerinde kurulacak milletvekili bürolarında kendi seçmeniyle dertleşip yerel sorunları dinlesin. Komisyonda görevli olanlarda toplantılarını bu ikinci onbeş ünde yaparsa çalışma düzeni daha sağlıklı olur kanaatındayım.
Av.Ayhan ERDOĞAN
Meclisin tam zamanlı çalışmasını destekliyorum.
Birgül Demirtaş Coşkun
Sayin Ilgili,
Once boyle bir ortam belirlediginiz icin sizi tebrik ediyorum. Fazla yoruma gerek yok. Meclis, is takibini birakarak, calismali ve vekilolduklarini unutmamali. |
|