Güncelleme: 15:04 TS 27 Eki., 2000
|
|
|
Okur yorumları 5
|
|
|
|
MECLİSİN FULL TİME ÇALIŞMASI FİKRİNE TAMAMEN KATILIYORUM ZİRA 1960 LARDA BİZDEN ÇOK DAHA GERİ KALMIŞ OLAN İSPANYA,PORTEKİZ, KORE ,TAYVAN VS GİBİ ÜLKELER 2000 LERDE BİZLERDEN ÇOK DAHA FAZLA İLERLEMİŞ DURUMDALAR. YILLARCA , TÜRK İNSANIN TEMBEL OLDUGU SÖYLEMİNE SIĞINANLAR OLDU. ANCAK GERÇEK SEBEP, HALEN BU KAFAYLA TÜRKİYEYİ YÖNETMEYE ÇALIŞAN ZİHNİYETTİR. TURKİYENİN YETİŞMİŞ İNSANLARI BU ŞEKİLDE YÖNETİLMEYİ KABUL ETMEMEKTEDİR. BU YÜZDEN MECLİSİSN HERKESTEN DAHA FAZLA ÇALIŞMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM VE BU KAMPANYANIZI YÜREKTEN DESTEKLİYORUM.
ZATEN ÇOK ÇALIŞMAK LAZIM TEMENNİSİNİ HER FIRSATTA SÖYLEYEN DEVLET BÜYÜKLERİNİN ÖNCE İŞE KENDİLERİNDEN BAŞLAMASI GEREKMEZ Mİ ?
ALEM OLGAC
Haftada 40 saat de?il 7X24=168 saat çal??salar ne yapabilirler?
Kamu çal??anlar? aras?nda kurduklar? maa? dengesi ortada, fakat bunu konu?mak gere?ini duymuyorlar.
Sayg?lar?mla.
İsmail Kaya
Meclisin calışma saatlerinin artırılması gerektiğini düsünüyorum.Ancak bu yeterli olmaz.Öncelikle milletvekillerimizde meclis çatısı altında olsun olmasın,kendi çıkarları için degil ülke çıkarları için çalışma bilinciningelişmesi lazım.Milletvekillerinin kalitesinin artması,yaş ortalamasınında düşmesi gerekiyor.Daha dinamik bir meclise ihtiyamız olduğu aşikar...
Dilek Demirsoy
neden adamlarin rahatini bozuyorsunuz .bizim milleyvekilleri gibi çok? çalışan bir millet varmıdır acaba? sizden rica ediyorum lütfenbu kampanyaya son verin adamlardan daha bekliyorsunuz ki...
milletvekillemiz diye demiyorum ama çok çalışkanlar...imreniyorum onlara.o kadar çok işleri varki bir yeğenini , amca oğlusunu, teyzesinin kızının damadını devletin bir kuruluşuna sokmak,yada şöyle hatırı sayılr birinin eşi,kardeşinin tayinin istediği yere çıkartılması, eğre daha çok vakti varsa mafia türü şeylerle uğraşması, açılışlara,koyun keçi kurban ettirmesi,oğlunun ,kızının trafik sorunlarıyla uğraşması yada başka bir partiden birine laf sokmak için dakikaarca çaba harcaması hiç de küçümsenmeyecek şeylerdir efendim lütfen yani olmuyo... şimdi bu kampanyayı durduralım..
ali keleş
GÖREV AHLAKI ve BİLİNCİ
Demokratik bir ülkenin yönetimini üstlenmiş kişiler, içinden çıktıkları topluma, tüm eylemleri, yaptıkları, söyledikleri ve yazdıklarıyla örnek olmak zorundadırlar. Bunun en azından görev bilinmesi gerekir. Görev bilincinde olmayanları ise zorlama yöntemleriyle -örneğin bu tür bir serzenişle- harekete geçirmenin sonucu değiştiren bir yararı olabilir mi? Sanmıyorum!
Ama utanarak ta olsa, Görev başına beyler, demekten kendimi alamıyorum.
Halit UMAR
Ben bu kampanyayi desteklemekle birlikte bunu bir asama daha ileriye goturerek milletvikili sayisi azaltilsin kampanyasi baslatilmasini uygun goruyorum. Temsilde nicelikten cok nitelik onemlidir. Zaten carpik curpuk secim sistemiyle nitelikli temsil olanagi kalmayan meclis bir de 550 kisiyi beslemek zorunda olmamalidir. Turkiyede is bulmak bu kadar zor hale gelmisken ve her alanda oldukca kalifiye insanlar talep edilirken meclise girmek ve haftada 12 saat calisarak hem iyi bir is, hem de nufuz sahibi olmak bu kadar kolay olmamalidir.
Ilginize tesekkurler, iyi calismalar.
Mehmet Akgun
Herkese selamlar!
Evet kampanyanız çok iyi oldu. Bizim seçtiğimiz milletvekilleri tam anlamıyla bu ülkeye hizmet etmeli. Bu yüzden aldıkları maaşlarınıda hak etmeliler. Genede herşeyden önce süreden daha önemlisi çalışmanın bir içeriği olmalı. Bizler şahit oluyoruz sabahlara kadar çalışıp çıkardıkları yarım yamalak yasalar Anayasa mahkemesinden dönüyor. Önce meclis kendisine saygı duysun, çeki düzen versin. Halkın gündeminide göz önüne alsın. Hemen şimdiden aciliyet sırasına göre bu çalışmaları yapsın. Başlasın. Devam etsin. Hiç bir kanunu çıkartmak için çıkarmasınlar. Öncelikle çağdaş bir Türkiye için herkese uygun kısa ve öz, kolay anlaşılır, Halka hizmet eden, Vatandaşını öncellikle devlete karşı koruyan, işleri kolaylaştıran ve halkın önünü açan tam özgürlükçü, laik, demokratik ve tüm dünyaya örnek bir Anayasa yapsınlar. Yoksa 80 saatte çalışılsa hep başa dönülecek bence.
Elbette bu kanunları yaparken de tüm ilgili kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerininde görüşleri dikkate alınmalıdır. Ben yaptım, arı gibi çalıştım, yüzlerce kanun çıkarttım demeklede olmaz. Eğer meclis halkın sorunları için çalışmayacaksa, Ülkemizin önüne açamayacaksa hiç çalışmasada olur. Milletvekillerimizide yormamış oluruz. 15 günde bir meclis başkanı seçerek zaten çoook kötü bir başlangıç yaptılar. Ne diyeyim inşallah en iyi ve verimli şekilde çalışırlarda bizimde meclise olan saygınlığımız yeniden başlar. Onları 5 yıl için seçtik. Halktan kopuk ve kendi derdinde olan bir meclisi görmek istemiyoruz. Çalışılacaksada adam gibi çalışılmasını diliyorum. Ve bende sizin kampanyanızın takipçisi olacağım. Bunu heryerde dile getirelim. Zaman kaybına ne bizim ne ülkemizin asla tahammülü yoktur.
Sizden ricam meclisteki milletvekillerimizin devam çetvelini hergün yayınlamanızdır. Kimler kaytarıyor bizlerin bilme hakkı var sanırım. Devamsızları kimse yanında çalıştırmaz biliyorsunuz. En azından bu milletvekillerini tanımış olur ona göre davranırız. Ne dersiniz hoş olmaz mı?
Saygılar sunarım.
Nedim Arıkfidan
Bu öneriyi destekliyorum. Doğru dürüst çalışsınlar. İşlerine gelmiyorsa
milletvekiliğini bıraksınlar.
Yener Tanrıverdi
Meclisin çalışması konusundaki kampanyanızı yürekten destekliyoruz. Sizleri kutluyoruz.
Yurdanur-Metin ERTÜRK
sayın yetkili,meclis çalışsa ne olur çalısmasa ne olur.şimdiye dek çalıştı neoldu bana olan güzel birşey söylermisiniz?Ben 48 yaşındayım gözümü açtım demirel kızım üniversiteyi bitirdi demirel bir kızım kolejde okuyor 8 yaşında demirel ya diğer liderler hep aynı değilmi?bu ülkede demokrasi var mı ki meclis çalışsın.benim liderim %43 de oy partinin başına geçiyor ve %8 oy alıyor ve hala liderim diyor ve benim halkım onu alkışlıyor.
Meclis çalışsa neolur.gazeteler hala tencere satmaya devam edecek mi?
Dünyada her devletin üç aslı görevi vardır.hukuk.sağlık eğitim ve bir bankası vardır merkez bankası bizde bu böylemi? kaç banka var devlet bankalarının batık kredisi ne kadar biliyormusunuz.banka batıranlar hapishanede krallar gibi yaşıyor.bu ülkede suç işlersen rağmet görür hatta milletvekili bile çıkarsın.meclisi çalıştıranlar.çalıştıkları yeri en büyük kit haline getirmedilermi.milletvekili başına 10 personel düşen bir ülke meclisi gösterin bana.lütfen yapmayın bu ülkede ve internette anket yapacaksanız bu kaşarlanmış adamları atma kampanyası yapın.
Banka batıranları asma kampanyası yapın tencere satan gazeteleri okumama kanpanyası yapın.işi gücü olmıyan bir insanın 6 çocuk yapıpta televizyonlara çıkartan sözüm ona gazetecileri boykot edin.bu ülkede eğitim bitmiş sağlık felç olmuş yolsuzluk almış başını gidiyor.ve buna meydan verenler şuan mecliste oturuyor.siz meclis tamgün çalışsınmı diyorsunuz aman çalışmasın onlar çalıştıkça hırsızlar artıyor bırakın böyle kalsın.benim genç arkadaşlarım bile artık duyarsız oldu.gençler eğer bu şekilde devam ederlerse bu ülkede sadece bir şey değişir oda 65 milyon olan nufusu 265 olur.
ekmek poşete girecekti bu yasa çıktı girdimi
bizler herhafta sanatçı çıkarıp gazete kuponu toplayıp yaşayan bir toplum olduk.her kes aydın geçiniyor.eğer bu ülkede bu kadar çok aydın varsa bu ülke niye böyle.ha demek ki aydın denilen şey 09 plakası olan ilişmizmiş
bu ülke insanı sanat nedir sanatçı nedir biliyor mu hayır.eğer banu alkan ajda pekkan hülya avşar ve diğerleri sanatçı ise,........
sözün kısası.benim kızım her ingiltere ye gidişte baba bir şey istiyormusun diye sorar.bende evet derim ve isteklerimi sıralarım.
ingiltere de insanlar kaldırımdamı yoksa caddedemi yürüyor.
ingilterede megafonla domates patates satıyorlarmı
ingilterede belediyeler bakkal ve diğer esnaflar kaldırkları eşyalarını sergilesi diye satıyormu
ingilterede gazeteler tencere satıyormu
ingilterede belediye otobüslerine insanlar nasıl biniyor ve oturuyor.bizim otobüslerde basamakta durmayın otomatik kapı çarpar yazıyor ama insanım kıçı dışarı çıkmış gidiyor.
ingilterede agır vasıtalar yolun ne tarafından gider bizde her yer serbest.
sayın yetkili meclis çalışmasın çalışırsa avantaları dahad artar inanın buna bırakın bu ülke halkı koyun gibi güdülmeye alışmış kimsenin gıkı çıkmıyor.ne güzel yaşıyoruz işte vergiler artıyor belli bir kesim ödüyor belli bir kesim siyaste yapıyor milletvekilini halk değil lideri seçiyor.
atatürk eğer yaşasaydı ve bir mucize olup bir gün yer yüzüne inecek olursa önce güniz sokağa sonra lider diye anıtlarını diktiğimiz insanların kabirlerine.ve sonra sizin çalışsın dediğiniz meclise gider gider sonrasını söylemeye terbiyem müsade etmiyor.
ve en sonda gençlik diye geçinen bu vurdumduymaz gençlere gider bu ülkeyi size emanet etmekle hata etmişim derdi.
sayın yetkili,
mecliste bir yazı var.egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diye.
egemenlik kayıtsız şartsız liderlerindir.
saygılarımla
Full time çalışmalılar elbette, ötesi düşünülemez bile...
Argın Aytaç
Öncelikle full-time tanımlamasını tam zamanlı olarak düzeltirseniz hem güzel Türkçemizi yaşatmış oluruz, hem de pek çok milletvekilimizin full-time ı kendilerince tok zaman olarak algılamalarını engellemiş oluruz. (Bilindiği gibi full tok anlamına da gelmektedir, işlerine geldiği gibi o şekilde algılayabilirler.)
Yazıya mizahi bir şekilde başladım ancak durum hakikaten vahim. Herkes gibi onların da aldıkları parayı hak etmeleri gerekir, mevcut durumda ise haketmekten çok ama çok gerideler. Bence bu durum sadece para ölçütüyle değerlendirilmemeli, vatanseverlik penceresinden bakıldığında gerektiğinde çok daha az paraya çok daha fazla çalışma özverisini bile göstermeleri gerekir: bir insanın değerli fikirleri ve alınteriyle bir ülkeyi daha iyiye yönlendirmesinden daha değerli ve gurur verici ne olabilir? Sorun buradadır zaten, meclisteki kişilerin vatanın iyiliğine yönelik özhedefleri bulunmalıdır, ve maalesef ülkemizde bu eksiktir. Milletvekilliği az çalışarak çok para götürülen, çok iş bağlanan, statü sağlanan bir konumdadır. Türk milletinin tembel olduğu fikrine hiç katılmıyorum, balık baştan kokar. Gelişmiş milletlerin vatandaşları çok mu zeki, çok mu çalışkan? Bizden tek farkları onları yönetecekleri daha iyi seçmeleri. Meclisimiz koskoca ordunun önünde giden mehteran bölüğü gibi... şu an ülkenin sadece önünü tıkıyor. Yüzlerce,binlerce insanımız kaçıyor ülkeden... Acaba yeşilkart çekilişine kaçbin kişi başvurdu? İnsanlar bu şartlarda yaşamak istemiyorlar, pırıl pırıl beyinler yurtdışına kaçıyor. Meclis tüm zamanını ülkenin önünü açmak için harcamalıdır. Sorunları çözecek, gelişme yolunu açacak fikirler üretmelidir. Bunun için de sadece çalışma zamanının artırılması yetmez, kalite ve verimliliğinin de arttırılması gerekir. Meclisin tahsil düzeyinin çok çok arttırılması ve yaş ortalamasının düşürülmesi gerekmektedir. Partizanlıkla kaybedilecek vakit yoktur, hepsi ülkenin iyiliği için el ele vermelidir. Seçim sıklığı arttırılmalı, böylece yeterli çabayı göstermeyen vekil derhal aşağı alınabilir. Ya da çalışmayanın derhal atılması için gerekli kanunlar konulabilir. Bu ülkenin son derece önemli bir özelliği var, pek çok ülkenin aksine ağırlıklı genç nüfusa sahip!. Meclis bu potansiyeli frenliyorsa vatana ihanet ediyor demektir. Bu hımbıl meclisten kurtulma zamanı gelmiştir, bu yüzden bu girişiminizi can-ı gönülden destekliyoruz. Fakat yetki halen onların elinde, durum böyle olunca alışa geldikleri hantal yaşamdan vazgeçmeye yanaşacaklarını hiç sanmıyorum, bu yüzden en kısa zamanda onlardan kurtulup yerlerine genç, dinamik, tahsilli, vatansever insanlar geçirmemiz gerekiyor. Yeni çağa başka türlü ayak uydurmamız mümkün değildir, çağa uyamayan bir ülkenin de tam bağımsız olabilmesi imkansızdır. Bizi yönetecekleri seçerken saf davranarak Atatürkün bizlere emanet ettiği ülkeyi heba edemeyiz. Ülkemizi dış dünyada alay konusu olmaktan, uydu ülke olmaktan ancak bu ülkenin gelişmesi için elbirliğiyle çalışarak kurtarabiliriz. Bunun için ülkeyi yöneteceklerin çok ama çok daha fazla çalışmaları gerekiyor. Hepimizin katılımıyla bunu başarağız, çünkü ülkenin asıl sahibi milletidir!
Boğaçhan ALPAN
Türkiye Cumhuriyetine Osmanlıdan kalan en büyük miras, rüşvet-iltimas ve irtikaptır.Kendilerini her fırsatta Osmanlının torunları olarak gururla takdim eden ve sıkıştıkları yerde dün dündür, bugün bugündür söylemiyle kendi içinde çelişkiye düşen, toplumsal bozunmanın hem müsebbibi hem de neticesi olan anlayışın artık ne saklanacak yeri, ne de aklanacak bir tarafı kalmıştır.Halkımızın Meclise güveni olmadığı gibi onun saygınlığı da tartışılır olmuştur.Bu şartlar altında, böylesine etkisiz ve kalitesiz bir meclisin sorunu zaman değil, eğitimli,birey olma bilincine sahip genç beyinleri kendi bünyesinde toplayabilmektir.
SAYGILARIMLA
Ahmet SERT |
|