|
|
Ali Dölek: Birlik, dirlik getirecek mi? Ali Dölek: Tırlarımız Rum Kesimi'ni tanıdı bile Ali Dölek: Çin mallarına yakın takip Ali Dölek: Dış ticarette Mayıs senaryoları |
|||
Küresel ticarette bahar havasının esmeye başlayacağına işaret edilen raporda, dünya ticaret hacminin artması, ABDdeki ekonomik toparlanma, borsalardaki ve genelde finans çevrelerindeki olumlu atmosferin küresel ticarete pozitif yönde yansıyacağına dikkat çekiliyor. Ancak Ortadoğuda yaşanan karmaşanın çözümlenememesi, petrol fiyatlarındaki yükselme gibi etkenlerin beklentiyi tersine çıkarabilecek nitelikte olduğuna vurgu yapılıyor. Dünya ekonomisinin gelişmesinde tehdit unsurları olarak karşımıza çıkan bu etkenlerin son günlerde gündeme gelmiş olması, dünya ticaretinde bir küresel ısınmanın olup olmayacağına ilişkin endişeleri artırıyor. PETROL FİYATLARI DÜŞÜNDÜRÜYOR Küresel ekonominin büyüme trendi içine girmesiyle birlikte petrole olan ihtiyacın artması sonucunda petrol fiyatlarındaki yükseliş devam ediyor. Ortadoğuda yaşanan siyasi ve ekonomik karmaşa ortamının devam etmesi türünden sebepler de buna eklenince yükseliş eğiliminin tersine dönmesi zorlaşıyor. Nitekim petrol fiyatları bu ay içinde 90lı yıllardan bu yana seyreden en yüksek fiyata ulaştı. Uzmanlar fiyatların daha da artacağı beklentisi içinde. Petrol fiyatlarındaki aşırı ve hızlı yükseliş trendi, üretimdeki enerji maliyetinin artması tehlikesini beraberinde getiriyor. Bu durum ise dünya ticaret dengelerini tehdit eder nitelik taşıyor. İngiltere ve ABDnin bu konuda petrol üreticisi ülkelere baskı yaptığını hepimiz biliyoruz. Ancak OPEC çevresinden pek de olumlu bir adım atılacağa benzemiyor. Petrol fiyatlarındaki aşırı yükseliş eğiliminin, Türkiyeye olumlu yansımayacağı çok açık. Türkiyenin dış ödemeler dengesinde ciddi bir açığa sebep olabilecek olan bu yükseliş, cari işlemlerde olduğu kadar, enflasyon açısından da olumsuz yansımaları olabilecek bir gelişme olarak görülebilir. EURODAKİ YÜKSELİŞ NE GETİRİR? Euronun aşırı değer kazanması, Avrupanın ekonomik yönden kendini toparlama eğilimini yavaşlatıcı bir unsur olarak görülüyor. Nitekim Dünya Ticaret Örgütünün Nisan ayında yayınladığı bir raporda Eurodaki yükseliş, dünya ticaretinin önündeki bir tehdit unsuru olarak değerlendiriliyor. Türkiyenin ihracatının büyük yüzdesinin Avrupaya gerçekleştiriliyor olması, Euronun değer kazanmasının Türkiye açısından kısa vadede olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmesine yol açabilir. Ancak bu yükselişin sürdürülebilir bir nitelik taşımayacağını öngörmek zor değil. Eurodaki aşırı değer artışının, Avrupada büyümeyi ve tüketim eğilimini yavaşlatacağı beklentisi gerçekleşirse uzun vadede Euro Bölgesinin küresel ticaret açısından geride kalacağı söylenebilir. Nitekim IMFnin Dünya Ekonomik Görünümü isimli raporunda son yıllarda dünya ticaretindeki en hızlı büyümenin Asya ekonomilerinde ve ABDde olduğuna dikkat çekiliyor. Avrupadaki büyüme oranı ise diğer bölgelere göre daha yavaş seyrediyor. PARA SAVAŞINDA ÇİN FAKTÖRÜ Uluslararası para piyasalarında Çinin sözünün edilmediği günler artık geride kaldı. Dünya ekonomisinde Çinin güçlü etkisi, son yıllarda para piyasalarında da kendini hissettirmeye başlıyor. Bugüne kadar çoğunlukla Amerika-Avrupa ekseninde, zaman zaman da Japonyanın katılımıyla süren para piyasalarındaki savaşta, artık Çin Yuanı da baş aktörler arasında yerini alıyor. Çinin parasını dolara endekslemiş olması, ABDnin düşük dolardan yana izlediği politikayla birleşince kaynakların Çine akmasına sebep oluyor. Çinin son birkaç yıl içinde aşırı düzeyde yabancı sermaye çekmesinin ardındaki sebeplerden birini de bu yöndeki gelişmelerde aramak mümkün gözüküyor. Küresel ticaret dengelerinde ciddi bir değişimi beraberinde getiren bu gelişme, yatırımların Çine yönelmesine sebep oluyor. Yatırımlardaki hızlı artış, beraberinde Çinin hammadde talebini artırıyor. Çinin bu talep artışından dolayı dünya emtia piyasalarında fiyat artışı hız kazanıyor. Emtia fiyatlarının artması, ekonomistlere göre dünya piyasalarında maliyet kökenli enflasyonist baskıların artması yönünde ciddi bir olumsuzluğu beraberinde getireceği yönünde endişeyle yorumlanıyor. Çinin, bütün baskılara rağmen, parasının değerini artırmayacağı ve serbest kur sistemine geçmeyeceği gayet açık. Önümüzdeki günlerde dünya ticaretinin seyri, biraz da Çinin takınacağı tavırla bağlantılı olarak gelişecek gibi görünüyor. Dünya ekonomi savaşı, bir başka açıdan bakıldığında Dolar-Euro-Yuan savaşı biçiminde de okunabilir nitelik taşıyor. KÜRESEL TEHDİTLER Dünya ticaretindeki artış eğilimi, tehdit unsurlarının gerçekleşmemesine bağlı. Özellikle Ortadoğuda bitmeyen karmaşa, petrol fiyatlarındaki yükseliş eğiliminin devamı, Çinin ekonomide yavaşlama eğilimi içine gireceği yönündeki açıklaması, dünya ticaretini tehdit edici etkenler olarak gözleniyor. IMFnin Dünya Ekonomik Görünümü raporunda belirlenen yüzde 4.6lık büyüme oranı beklentisi, tehditlerin gerçekleşmeme olasılığıyla bağlantılı görünüyor. Türkiye, aynı raporda gözlenen olumlu ekonomik gelişmelere sürdürülebilir nitelik kazandırabilmesi için küresel tehditleri göz ardı etmemesi gereken ülkelerin başında geliyor. Söz konusu tehditler, Türkiyenin en kolay etki altında kalabileceği türden özellikler taşıyor çünkü. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||