|
|
The Economist dergisi internetin de çözemeyeceği bazı problemlerin olduğu, MTIın ünlü gurusu Nicholas Negropontenin internetin çocuklarımızın dünyasında miliyetçiliği ortadan kaldıracağını, ekibinden Michael Dertousozun ise daha da ileri giderek dijital iletişimin bir computer destekli barış sürecini başlatacağını, oysa bu iyimser tahmin ve kehanetlerin tıpkı BBCnin Radyoyu , Birinci Dünya Savaşından sonraki mottosu olan ulusların barış içinde birbileriyle konuşacağı bir ortam diye nitelendirmesi oysa bir savaş aracı olarak da kulanılmasındaki, ya da telgrafın bulunmasıyla birlikte artık ülkeler arasındaki eski kin ve önyargıların sürdürülmesinin imkansız olduğunu söyleyen sosyal bilimcilerin kehanetleri gibi pek de anlamlı olmadıkları sonucuna varıyor. Tarihsel süreçlerin takibi, tarihsel momentumun her yeni ve heyecanlı başlangıç aşamasında iyimser beklentilerin arttığını ütopik çığlıkların atıldığını kaydedmiştir ama, sonuçta bu yenilikler bir sonraki momentumda tarihsel ölü figurler olarak sıradan yerlerini aldıklarında onlara bu kadar şatafatlı cenaze törenleri düzenlemek kimsenin aklına gelmemiştir. Çünkü insanın tarihsel aklı doğan her yeni çocuğun bir öncekinin tekrarı olduğunu bilmekle beraber yeni doğana çığlıklar atıp heyecanlanmak üzere yenileştirici, yaratıcı ve özgürleştiricidir. Buna heyecanlanmadan tarihi anlamak sadece bilgelere ait olacaktır. O mertebeye gelmek hayli zor EKONOMİK YAPIDA DEĞİŞİKLİK OLACAK Ben yeni ekonomideki gelişmelerin tarihsel süreci belirili bir vadede dönüştürecek dinamiklere sahip olduğunu düşünmekle beraber, tarihselliğe inanmayan, her şeyin bir bakış açısı değiştirmek, bir görüşe saplanmakla toz pembe olacağına inandığım safdil çağlarımı çoktan yaşadığım için asla bir yeni ekonomi budalası değilim. Ama yeni ekonominin, siyasi problemlerde henüz iyimser veriler vermediğini oysa ekonomik altyapıda birşeyleri kıpırdattığını büyüme, gelir, kar, gider, değer, organizasyon gibi klasik işletme kavramlarını kökünden değiştireceğine inanıyorum. Bu konuda yazıp çizmenin, uyarmanın analiz yapmanın her tarihsel süreç gibi etkisinin olumlu yönde olduğunu da bizzat tanık oluyorum. DEĞİŞİM GERÇEKLEŞECEK Yeni ekonomi siyaseti de değiştirecektir tabi ki ama, hani şu ilk ortaya atıldığında insanlara yeni ve eşitlikçi bir dünya ümidi veren o ünlü kuramdaki gibi ekonomik altyapı siyasi üstyapıyı zamanla ve evrimsel olarak değiştirecek, ve belki (maalesef) kuşağımız bu değişikliklere tanık olmaksızın ömrünü nihayete erdirebilecek. UYARILAR CİDDİ The Economistin öteki iddialarının ciddi uyarılar taşıdığını düşünüyorum oysa. Silikon Vadisindeki enerji kullanım artışının tehlikeli boyutu bir yana, bence gelir dağılımın en bozuk olduğu ülkelerden birinin bir evladı olarak, internetin bireyler ve ülkeler arasındaki eşitsizliği arttıracağı yolundaki gerçekten ciddi argumanı tartışmak bana daha anlamlı geliyor. Nasıl ki Tony Blairin herkese bir bilgisayar sloganı gelir adaletini tamamen düzeltmediyse, Clintonun zengin ile fakir arasındaki digital ayrımın ancak internet erişiminin herkese sağlanması ile ortadan kallkacağını söylemesi sorunu bütün bütüne çözmüyor. Ama sloganın tamamen yanlış olduğu anlamına gelmez bu. Konuyu açmak istiyorum. Kuşkusuz insanların ekonomik mekanizmayı geliştirmesi, üretim araçlarından daha fazla gelir elde etmesi yaratılan değerlerin genel refah ortalamasına dolaylı ve nispi katkıları vardır ama, bu üretimi düzenleyen mekanizmanın kendiliğinden bölüşümü dengeleyeceğinin yanlış ve taraflı bir görüş olduğunu ortadan kaldırmaz. Üretim müdahele edilemez bir süreç iken, bölüşüm daha sosyal adaletçi bir mekanizma içerisinde hukuk, maliye ve eğitim politikaları ile ayarlanabilen bir süreç olabilmektedir. Mesela genel ekonomik denge adına belirli dönemlerde aşırı kar elde etmiş bazı sektörlerden geçiçi de olsa fazla vergi alınması, maliye politikalarında bazı ayarlamalar yapılmasına batı ülkelerinde olduğu bizim ülkemizde de tanık olmuştuk EŞİTLİKÇİ SÖYLEM BİTECEK Kuşkusuz ki yeni ekonomi, ilk günlerdeki girişim ruhunun yarattığı nispeten misyoner ve eşitlikçi söylemini bırakacak. Ancak o zamana dek üretilecek yeni politikaların olduğunu düşünüyorum. Kuşkusuz ABDde, geliri yıllık 75 bin doların üzerindeki ailelerin internet bağlantısına sahip olma oranı, fakir ailelerin yaklaşık 20 katına ulaşıyor ama internetin getirdiği -salt tüketim ağırlıklı olmayan dönüşüm yapısı gereği karşılıklı yaratım ve öğreni değerinin, sözgelimi bundan yirmi sene öncenin Türkiyesindeki gibi geliri yıllık 75.000 doların üzerindeki ailelerin sahip oldukları arazi, emlak vs. gibi değerlerin başlangıçta 20.000 katı giderek yıllar içinde 1 milyon katı açılacağı bir ucube ekonomik düzene asla yol vermeyeceği de kesin. Eski ekonomi ve öteki Türkiye, yeni ekonomi ve beriki Türkiye tartışmalarına bu genel girişten sonra, ülkemizdeki durumu daha da ayrıntılı tartışmak istiyorum. Şimdilik izninizle.. | ||||
İnternet ne yapamaz? Ey yatırımcı hazır gelmişken beni biraz kıpırdatıver Hayat başka bir yerde Yeni ekonomi Türkiye'nin neresinde? |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||