Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 12:41 GMT 26 Ağu., 2000
İskender Özturanlı
 
Yeni ekonomi Türkiye’nin neresinde?
 
Yeni ekonomideki başarı kıstasının en önemli ögesi çalışanların, iş ortaklarının, tedarikçilerin, müşterilerin ve hatta rakiplerin bile katıldığı bir ortaklaşa paylaşımı, gönüllü olarak göz almaktır.
 

İskender Özturanlı


 
4 Haziran—  Son günlerde gazetelerin ekonomi sayfalarında birbirlerinden uzakmış gibi görünen iki ana konu daha fazla yer almaya başladı, başlıyor. Türkiye’nin uygulamakta olduğu dezenflasyon programı bir yanda, internetin iş ve çalışma hayatının temeline oturduğu, yeni ekonomi veya net ekonomisi öbür yanda.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Ancak her iki konu da, sanki bizlerin iş ve çalışma süreçlerinde bir çok dengeyi değiştirmeyecek, yerleşmiş alışkanlıkları kırarak, fırsat ve tehditleri beraberinde getirmeyecekmiş gibi, sanki yaşarken asla varamayamacağımız uzak bir cennetin yansımaları gibi sunuluyor.…
       Öyle ki akla dezenflasyon gelince Cotarelli’nin gelip giderken verdiği beyanlar, yeni ekonomi denince Bill Gates’i izlemenin yeterli olduğunu düşünüyoruz. Oysa, düşük enflasyon ortamında çalışmak, yeni ekonomide çalışmak, bunların olası etkilerini tartışmak daha anlamlı olacak.
       En geç 2001’in sonuna doğru, tahmin etmeyeceğimiz ölçüde iş ve çalışma süreçlerimizde müthiş değişiklikler yaşamaya hazırlıklı, hatta değişiklikler yapmaya gönüllü olmamız gerekiyor.
       
SABIRSIZ OLMALIYIZ
       Dezenflasyon programını, muhtemel etkilerini ve sonuçlarını ileride hakkım baki kalmak üzere, şimdilik ertelemek, ikincisi-aslında birincil önemde olan yeni ekonomiden başlamak istiyorum. O yüzden, yazıma biraz değişik bir başlık koydum. Türkiye yeni ekonominin neresinde diye bir başlık atıp sizlere dünyanın saygın kuruluşlarının yaptığı Türkiye’deki PC ve internet kullanımı ile ilgili çeşitli araştırmaları referans verip rakamları ortaya koyup, eh haliyle dinamik ve genç nüfus oluşumuzu, biraz da Akdeniz genlerinden gelen müteşebbisliğimizle birleştirip yeni ekonomi için tam da uygun bir ülke olduğumuz sonucunu rahatlıkla çıkarabilirdim oysa.
       Esasen doğruluk payı taşıyan bu saptamaları yeğlemektense hazırlıklarımızı gözden geçirmeliyiz diye düşünüp, kendimizi sorgulamanın zamanlama açısından daha uygun olacagına kanaat getirdim. Tabi bunu paylaşırsınız veya paylaşmazsınız. Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim, ben toplumsal ve kültürel olarak internetin mantığına en uyarlanabilir yanımızın sabırsızlığımız olduğunu düşünüyorum.
       Keşke herşey bu kadar uçuşa kolay bir alanda cereyan etseydi, evet burası açık bir arazi, kelebeklerden, uçurtmalara en hızlı jetlerden kuşlara dek bir dizi şey burada uçuyor, uçuşuyor. Ve şeytan uçurtmalarının bir sevimliliği, cazibesi mutlaka var. Bir sure sonra başındaki e-yi de atacağımız, e-business, yeni yönetim, çalışma ve iş süreçleriyle beraber geliyor. Biz, henüz bu yeni dünyanın nelere kadir oldugunu sezgilerimizle dahi kabullenmemmiş durumdayız. IT şirketleri için henüz bir sorun yok onlar zaten sürecin içindeler, isteseler de istemeseler de her geçen gün daha fazla rol alıyorlar, Asıl sorun ticaretten hizmete, sanayiden medyaya dek bir dizi sektör için. Cünkü, sonuçta bizim bütün ekonomik ağırlığımızı bilgi teknolojileri ve yazılımlar üzerine geliştirme şansımız şimdilik yok maalesef.
       
GÖZE ALMALIYIZ
       Yeni ekonomideki başarı kıstasının en önemli ögesi çalışanların, iş ortaklarının, tedarikçilerin, müşterilerin ve hatta rakiplerin bile katıldığı bir ortaklaşa paylaşımı, gönüllü olarak göz almaktır. Herkes yapıyor diye aynısını tekrar ediyor olmak, kafesin nasılsa bir gün bir kuş bulurum ümidiyle boşuna aranması haline dönecektir.
       Bu yeni yapı, farklı olanı yaratana kadar sürekli arayan bir anlayış ve bu anlayışın üzerine kurulan, giderek büyüyen şirket organizasyonlarını gerektiriyor. Öte yandan, sonsuz çeşitlilikte ara yapıları ve yazılımları yönetme becerisi de gerekiyor. Üstelik iş bununla da bitmiyor, atomize ürünler için pazarlama ve logistik, bilgi ağırlıklı ürünler için süreklilik ve ilgi çekebilirlik önem kazanıyor. Bunlar ürkülecek şeyler değil. Tersine karmaşık süreçlerin idaresi, bundaki deneyimlerini paylaşan bir birliktelik üzerine kurulu.
       
ÖNEMLİ OLAN PAYLAŞMA
       Bu ekonominin yarattığı bir şirket olarak, Cisco, bütün bu deneyimlerini anlata paylaşa büyüyor, hem de inanılmaz oranlarda, yeni ekonomi deyince akla gelen şirketlerin en büyüklerinden, bu yeni rekabete bir de ad takmışlar, Agile Competition, yani acul rekabet. Bu hata yapmaktan korkmayan, risk alabilen ama inişli çıkışlı bir iş planını da beraberinde getiriyor.
       Hız, süreklilik ve hakim olunamayan süreçlerin entellüektel sermaye dediğimiz bilgi yönetimi ile yeni değerlerin ortaya çıktığı bir zincir. Bu zincir içerisinde şirket geçtiğimiz yıl 820 milyon dolarlık bir tassarruf yapmış, bu tasarruf ürün ve hizmet büyümesiyle de eşleşince şirket inanılmaz değerlenerek, dünya sermaye piyasalarında, bir şirket ve hisse değeri için rekor anlamına gelen 100.000 kat bir artış yakalamış. Bu kesinlikle herkesin bu ekonomide 100.000 kat büyüyeceği anlamına gelmiyor tabii ki…
       Öte yandan tabii ki elektronik ortamın ve yeni ekonominin eskisinden daha büyük bir ağırlığı olacağı anlamına da gelmiyor. Ama çok şeyi değiştireceği kesin. Bu değişimin hızı için bir örnek verirsek, bir araştırmaya göre AOL’un ilk 1 milyon abonesini altı ayda kazanırken, son 1 milyon aboneyi 42 günde kazanmış, hızı bir yana bırakınız bu hızı elde eden şirketin yönetim yapısından rekabet gücüne, kazandığı gücü düşünün.
       
İNTERNET KÜLTÜRÜ ETKİLEYECEK
       Belki beni internette okuyan kuşağın insanları hatırlamaz, iş adamlarımızın masalarında bundan 10-15 yıl önce henüz kılıfları açılmamış ve asla da açılmayan bilgisayarlar görürdük. Bu o şirketin en hınzır çocuğu ve meraklısı tarafından kaçamak ellemeler dışında asla kurcalanmayan bir aygıt olarak, aksesuar olarak kalırdı. O dönemde, babamdan kalan Ericson daktiloyu kullanan az sayıdaki şanslı ögrenciden biri olmama ragmen bir universite talebesi olarak bu pırıl pırıl aletlere imrenirdim. Daha sonra bilgisayar aldıgımdan bu yana ne klavye, ne ekran ne de hard diskim pırıl pırıl kaldı. Her türlü eleştiriye rağmen onları pırıl pırıl tutmadım, tutamadım.
       İşin tuhafı, o işadamımız daha sonra bir ilin vergi rekortmenleri arasına girdi. Oysa şimdi internet kanalını kullanmayan, ona bir değer katmayan ya da ondan bir değer elde etmeyenin bırakınız vergi rekortmenliğini, varlığı tartışmalı hale geliyor. Bu salt bir web sitesi oluşturma niyetinden öte, alışkanlıkları, organizasyonu hatta kültürü de etkileyecek.
       Şurası kesin: Yeni ekonomi, gönülsüz gelenler, salt bir iş planı olarak teknolojiye yatırım yapanlar, yeterli motivasyonu olmayanların süratle eleneceği tuhaf bir ortam hazırlıyor.
       
       

İskender Özturanlı/Investor Turkey

 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları