 |
|
|||||
 |   |  |  | ||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||
| 16 Ağustos— A.A muhabirinin Bolu Valiliği’nden aldığı bilgilere göre, kent merkezinde kurulan 11 çadırkentte bulunan 3 bin 242 çadırda 9 bin 962 depremzede yaşamını sürdürüyor. Çadırkentlerin bünyesinde 12 yönetim, 12 polis karakolu, 14 sağlık ocağı, 11 kreş, 15 dershane, 4 kuaför, 2 market, 6 bulaşıkhane, 18 çamaşırhane, 2 okul ve 4 mescit çadırı da faaliyetlerine devam ediyor. |
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| ÇADIRLAR SICAKTA KAVRULUYOR Sağlık Mahallesi’nde bulunan İtalyan Çadırkenti’nde yaşayan Zeki Öztürk (66) ise aynı çadırda 13 kişi kaldıklarını belirterek, sıkıntılarını şöyle dile getirdi: “Bir çadırda 5’i torunum olmak üzere 13 kişi kalıyoruz. Sıcaklık bazen 40 dereceyi buluyor. Sıcaktan bunaldığımız için vantilatör aldık, yetersiz kaldı. Şimdi sıcaklarda bunu yaşarsak kimbilir bu kış neler yaşarız.” Sıcakların artması ile birlikte çadırkentlerde aylardır kalan Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğrencileri ise sıcakta çadırların içinde adeta kavruluyorlar. KENTE DÖNÜŞ HIZLANDI Öte yandan, yaşanan 2 deprem sonrasında çeşitli illere göçenlerin geriye dönüşünün hızlandığı ve bir hafta içinde 30 ailenin yeniden Bolu’ya döndüğü belirtildi. Bolu’da depremde orta ve az hasar gören konutların zemin etüd ve onarım çalışmaları ise sürüyor. Bolu’da 12 Kasım depreminde 48 kişi ölmüş 353 kişi yaralanmış ve kent merkezinde 500 bina ile 2 bin 374 konut, 217 işyeri ağır, bin 114 bina ve 6 bin 68 konut ve 911 işyeri orta hasar görmüştü. Ağır hasar gören binalardan tamamı yıkılırken, geriye itirazlı olan 26 binanın kaldığı bildirildi. 10 BİN KİŞİ PREFABRİK KONUTLARDA Deprem sonrasında kent merkezine Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Kamu- Özel- Yabancı- Gönüllü kuruluşlar tarafından toplam 3 bin 416 prefabrike konut yaptırılarak, hak sahiplerine dağıtıldığı ifade edildi. Ayrıca depremzedelere teslim edilen konteynırlarda ise binin üzerinde depremzedenin yaşadığı belirtildi. AVCILAR’DA ANMA Avcılar Kaymakamlığı ve Belediyesi tarafından, Marmara depremi sırasında Gümüşpala Mahallesi’nde 9 kişinin hayatını kaybettiği, çöken binanın bulunduğu alana karanfiller bırakıldı. Avcılar Atatürk Parkı’nda saat 11.00’de düzenlenen tören, depremde hayatını kaybedenler anısına 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra Atatürk Anıtı’na Avcılar Kaymakam Vekili Muzaffer Dirik, Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci, İlçe Emniyet Müdürü Demiray Çavdar tarafından çelenk konuldu. Bu sırada bazı vatandaşlar, yaklaşık 1 yıldır “gerekli yardımın yapılmadığından ve dertlerinin dinlenmediğinden” yakındılar. Aralarında Depremzedeler Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği ve AKUT üyelerinin de bulunduğu yaklaşık 200 kişi, daha sonra kortej oluşturarak, deprem sırasında çöken Aydoğdu Apartmanı’nın bulunduğu alana kadar, alkışlarla ve ıslık çalarak yürüdü. Kortej nedeniyle trafik, burada çift yönlü olarak bir süre durduruldu. KARANFİLLER BIRAKILDI Kortejdekiler, Aydoğdu Apartmanı’nın bulunduğu alana gelerek, karanfiller bıraktı. Burada, “vatandaşların belediyeye tepkilerinin nasıl değerlendirildiğinin” sorulması üzerine Belediye Başkanı Değirmenci, “Vatandaşa düşündükleri gibi yardım edemediklerini” ifade ederek, “Belediyelerin tüm yetkileri kısıtlandı. Mevcut durumdan görev çıkararak yardımcı olmaya çalışıyoruz” dedi. Değirmenci, hasarlı binaların durumuyla ilgili neler yapıldığının sorulması üzerine de şöyle konuştu: “7269 sayılı Afet Yasası ile yetkilerimiz alındı. Onarım ile ilgili projeler ve denetim işleri, Bayındırlık Bakanlığı tarafından proje mühendislerine devredildi. Biz, elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Mevcut durumda eksik gördüğüm konularla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz. Avcılar’daki en büyük sıkıntımız orta hasarlı binaların güçlendirilmesiyle ilgili yapılan çalışmaların projeye uygun gerçekleştirilmesi. Bayındırlık Bakanlığı, iskanlı orta hasarlı binalara 2 milyar lira kredi veriyor. Yalnız iskanı olmayan orta hasarlı binalar da kamu kuruluşları tarafından tanınmış durumda. Bunlara da kredi verilmesini istiyoruz.” ÇOCUKLARINI KAYBEDENLER Deprem sırasında çöken Aydoğdu Apartmanı’nda 12 yaşındaki kızları Burçin ve 1 yaşındaki oğulları İsmail Can’ı kaybeden Handan ve Sedat Okur, yürüyüş sırasında çocuklarının fotoğraflarını taşıdı. Binanın bulunduğu alana gelen anne Handan Okur, kızının fotoğrafına sarılarak bir süre ağladıktan sonra, sinir krizi geçirdi. Handan Okur’a, belediyeye ait ambulansta tıbbi müdahalede bulunuldu. DRAM PEŞİNİ BIRAKMADI Marmara Bölgesinde meydana gelen depremde eşini kaybeden Sevim Arslan, geldiği Gaziantep’te babasının yanında da barakadan kurtulamadı. Kirayı ödeyemedikleri için 5 ay önce ev sahibi tarafından evden çıkarılan ve kiralık ev bulamadıkları için sokakta yaşamaya başlayan 8 çocuklu Arslan ailesi, başlarını sokabilecekleri bir evin hayali ile yaşıyor. DDY Lojmanları önündeki boş alanı kendilerine mekan seçen Arslan ailesi, kurdukları barakada, çok zor koşullarda yaşam mücadelesi veriyor. Ailenin reisi Ali Arslan (38), eşi Fatma (36), çocukları Sevim (18), Rıfat (16), Arif (13), Tuğba (11), Ceylan (9), Sibel (6), Rabia (5) ve Ali Can (3) kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor. A.A muhabirinin görüştüğü Ali Arslan, aylardır çok zor bir hayat yaşadıklarını söyledi. Pazarlamacılık yaparak yaşamını sürdürdüğünü belirten Arslan, “Ne olduysa, en küçük çocuğum Ali Can dünyaya geldikten sonra oldu. Doğuştan rahatsız olan çocuğumun tedavisi için pazarlamada kullandığım aracım dahil olmak üzere herşeyimi sattım” dedi. Ali Can’ın, yapılan harcamalara karşın tedavisinin yarım kaldığını ve kemiklerinin gelişmediğini kaydeden Arslan, şöyle devam etti: “Elimde, avucumda olanı çocuğuma harcayınca, ev kiramı ödeyemedim. Bunun üzerine ev sahibi, eşyalarımı dışarıya attı. Başımızı sokacak bir yerimiz yoktu. DDY lojmanları yanındaki açık araziye gelip, yatağımızı serdik.” “EVİM YIKILDI, KOCAMI KAYBETTİM” Bu arada, ailenin en büyük çocuğu olan 18 yaşındaki Sevim’in yaşadıkları ise tam bir dram. Dayısının oğlu ile imam nikahıyla evlenip Adapazarı’na giden Sevim, 17 Ağustos depreminde yıkılan evi ile birlikte, eşini de kaybetti. Depremden sonra, bir süre çadırkentte yaşayan ve son çare olarak Gaziantep’e ailesinin yanına gelen Sevim, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Marmara depreminde evim yıkıldı, kocamı kaybettim. Bu acı olayın üzerinden 1 yıl gibi geçti. Ancak, hala acım dinmedi. Depremden sonra evim yıkıldığı için bir süre çadırda yaşadım. Dayanacak gücüm kalmadığı için Gaziantep’e ailemin yanına geldim. Burada da ekonomik deprem geçiren ailem evsiz kalınca, sokakta yaşamaya devam ediyorum. Artık, yaşadığım hayata isyan ediyorum. Bize sahip çıkılsın ve inşa halindeki evimizin tamamlanması için para yardımı yapılsın. Binlerce depremzedenin yaraları sarılmasına karşın, Türkiye’nin 6. büyük kentinde sokakta yaşayan 8 çocuklu bir aileye yardım yapılamaması beni kahrediyor.” ”BİZİ HATIRLAYAN OLMADI” Yalova Çınarcık’ta geçen yıl 17 Ağustos’ta meydana gelen depremde eşini ve 3 çocuğunu kaybeden Şerife Çimen, geçen 1 yıl içinde kendisini ve kendisinin durumunda olanları hatırlayan olmadığını söyledi. Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde yokluk içinde oğlu İsmail ile birlikte yaşam mücadelesi verdiğini belirten Şerife Çimen, “Depremde eşim Mustafa, çocuklarım Sevgi, Mine ve Merve’yi kaybedince, memleketim Elbistan’a geldik. Acım çok büyük. Tek tesellim, göçük altından 171 saat sonra çıkarılan oğlum İsmail’dir” dedi. Göçük sırasında sağ ayağının kırıldığını ve tedavisinin hala devam ettiğini anlatan Şerife Çimen, “Depremin ilk günlerinde birçok yardım sözü verildi ama bunların çok azı yerine getirildi” diye konuştu. Şerife Çimen, yapılan yardımlarla bir ev aldıklarını, ancak geçimlerini sağlayacak gelirleri olmadığını kaydetti. JAPONLAR MORAL VERDİ Türk-Japon Vakfı’nın, bu yıl 7’incisi düzenlenen konferanslarına katılmak üzere Türkiye’ye gelen 17 japon üniversite öğrencisi, Bolu’da yaptıkları gösterilerle depremzedelere moral verdi. Vakfın davetlisi olarak Türkiye’ye gelen ve Tokyo’da çeşitli üniversitelerde eğitim gören 17 Japon öğrenci, Marmara Depremi’nin 1. yılında, depremzedelere moral vermek için Japon dansından örnekler sergilediler. Japon öğrenciler de, deprem acısını yaşayan ve anlayabilen birkaç ülkeden biri olduklarını belirterek, “Depremzedelere moral verebilmek, bize geçmişte yaşadığımız acıları hafifletiyor” dediler. Depremzedelere moral amacıyla sahneye geleneksel kıyafetleriyle çıkan öğrenciler, Türkçe olarak “Nasılsınız, iyi misiniz, sizi seviyoruz” diye konuştular. Öğrencilerin Türkçe olarak yaptıkları kısa konuşmalardan sonra, Japon müziği eşliğinde dans gösterileri yapıldı. Gösterilerin bitiminde sahneye çıkan depremzedeler, Japon öğrencilere çiçek vererek teşekkür ettiler. Japon öğrencilerin Bolu’da yaptığı gösteriyi, Japon gazeteciler de izledi. Gösteriden sonra düzenlenen şehir turunda, Türk ve Japon öğrenciler, birlikte Köroğlu Heykeli’nin yanında fotoğraf çektirdiler. | ||||
| |
|||
 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
17 Ağustos ve 12 Kasım depreminin resmi bilançosu
