| | | | Geçtiğimiz haftayı değerlendirirken “kısa vadede karar haftası” olarak nitelendirmiş, 14 bin 500 seviyesinin yukarı kırılması konusunda tereddütlerimizi belirterek endekste yorulma olup olmayacağı konusun ana gündemimiz olacağından bahsetmiştim.
Gerçekten hafta boyunca 13 bin endeks seviyesini kendisine destek edinen borsamız genelde stop-loss seviyelerine yakın noktalarından tepkiler vererek en azından kısa vadede yukarı trend içindeki hareketini sürdürmeyi başardı.
Artık önümüzdeki haftanın 13 bin ile 14 bin 500 arasındaki bandın ne yönde kırılacağı konusunda bize daha net bir fikir verebileceği kanaatindeyim.
ŞİMDİ İCRAAT ZAMANI
Malumunuz piyasamız yeni hükümeti satın ala ala bu seviyelere kadar yükseldi. Yazının yayınlandığı sırada artık yeni hükümet programının okunarak icraatların izlenmesi süreci başlayacak. Tabi bu arada başka gündemler yaratılarak önümüze konmazsa.
Böylelikle başta 12 Aralık tarihi olmak üzere hem AB hem de Kıbrıs’la ilgili gelişmelerin seyri ana maddelerimiz olarak karşımıza çıkmaya aday. Ve tabi ki en az bunlar kadar önemli ve belki de piyasa anlamında daha önemli olan piyasanın dinamiklerinden kaynaklanan hisse bazı haberler de önem kazanacak.
İKİ FARKLI BAKIŞ
Bu haftayı incelerken iki farklı yöntemle bakmak zorundayız. Bunlardan birincisi öteden bu yana yaptığımı gibi sadece analize bağlı bakış açımıza göre değerlendirme. İkincisi ise doğrudan Yapı Kredi Bankası bağlamında değerlendirme.
Teknik görünüme göre durum yorulmanın devam ettiği ve endeksin 14 binli seviyeleri iyi bir hacimle aşmadıkça kısa vadede yatay seyrin devam edebileceği yönünde. Bu durumda kısa vadeli stop-loss 13 bin 100 seviyesine çekerek piyasayı izlememiz gerekecek. Ancak orta vadede 12 bin 500’ün altında haftalık bir kapanış olmadığı sürece trendimizde bir bozukluk olmayacak diyebiliriz.
Özetle teknik anlamda geçen hafta başlayan yorulmanın bu hafta bir yön tayini ile sonuçlanması olası görünüyor. Yön tayininin ne taraf olacağı konusu daha çok hisse bazı hareketlere bağlı olacak.
İkinci bakış açımız ise doğrudan Yapı Kredi Bankası hissesi ile ilgili. Bu sayfanın okurları hatırlayacaklardır. 2002 yılına damgasını vuran hissenin bu hisse olduğundan bir kaç kere bahsetmiştim. Bu düşüncemiz doğrultusunda geçtiğimiz Cuma günü gelen Danıştay’ın Pamukbank kararının ardından bu hissenin nasıl bir performans izleyeceği konusu yön tayinin de en önemli nokta olmakta.
Bu sayfanın okurları gayet iyi biliyorlar. Endekste bu derecede etkili bu tarz hisselerdeki hareketler tüm analizleri tersine çevirebilir ve olmadık noktalara bizi götürebilir. Bu yüzden bu haftanın rengi daha çok haftanın ilk günü Yapı Kredi bankası hissesindeki performanstan belli olmaya aday. O yüzden yatırımcıların bu hafta doğrudan bu hisseyi takip etmeleri her zamankinden daha sağlıklı bir analiz olur düşüncesindeyim.
Tabi burada bu hisse için “yükselir” yorumları da yapılmakta “düşer” yorumları da yapılmakta. Bu konuda bir şey söylemem hem gerçekçi hem de doğru olmaz. Ben şahsen olayın IMF ile ilişkilerde sorun olup olmayacağı konusunun daha önemli olduğu düşüncesindeyim. Neler olacak bekleyip beraberce göreceğiz.
NE YAPMALI?
Geçen haftaki yorumumda piyasanın gücü ve 13500-14500 bandının kırılıp kırılmayacağının görülmesi gerektiğinden bahsederek kısa vadeli alımlarda dikkatli olmayı önermiştim.
Bu hafta da şahsen 14 bin 200’ün üstünde bir kapanış olmadıkça alımdan kaçınmak doğru olur kanaatindeyim. Bu seviyenin üstündeki kapanışlar 15,000 seviyesine kadar yükselişi getirebilirse de bu olursa daha çok Yapı Kredi bankası hissesinin performansına bağlı olarak gelişebilecek bir durum. Endeksin 13 bin 100 puanın altındaki günlük kapanışları 12,500’e kadar sarkma getirebileceğinden kısa vadeli stop-loss olarak değerlendirilmesi önerilebilir. | |
Murat Turgut: Ampul bir yandı, pir yandı
Bankaların kara tahtaları siliniyor
