| | | AKP hükümetine güven oluşursa, faizlerin inmesi ve iç talep artışıyla ekonomi daha hızlı ve kalıcı bir büyüme sürecine girebilir. Bu güvenin oluşması AKPnin uygulayacağı politikalara bağlı. Parti yöneticileri, nasıl bir ekonomi politikası izleyeceklerini seçim beyannamesinde belirttiklerini ve buna harfiyen uyacaklarını söylüyorlar.
BEYANNAME, PROGRAMA BENZİYOR
Seçim beyannamesinin ekonomik programı, IMF destekli olarak uygulanan güçlü ekonomiye geçiş programına özellikle yapısal reformlar açısından önemli bir benzerlik gösteriyor. Görebildiğimiz kadarıyla, AKPnin IMF ile müzakere etmek istediği konular, faiz dışı fazla, kamu istihdamı, tarımsal desteklerin arttırılması, bazı vergi düzenlemeleri ve sosyal politikalar olacak.
Bunların hepsi çok önemli ve çözümü kaynak gerektiren sorunlar. AKPnin bu konulardaki daha somut önerilerini en kısa zamanda sunması gerekiyor. IMF ile yapılacak ilk toplantı çok önemli olacak.
Açıklamalarına göre, yeni hükümetin ilk icraatlarından birisi bakanlık sayısının azaltılması ve bir ekonomi bakanlığı kurulması olacak. Doğru bir karar. Bakanlığın yapısı, diğer ekonomik birimlerle ilişkisi ve kimlerin ekonomi yönetiminde olacağı ise önemli bir soru. Uygulanacak programın içeriği kadar, bunları uygulayacak kişilerin ehil olması da güvenin oluşmasında önemli bir paya sahip olacak.
AB OLUMLU SİNYALLER VERİYOR
Önümüzdeki günlerde bu soruların yanıtlarını olumlu bir şekilde almayı umuyoruz. AKPden ilk gelen açıklamalarda, özellikle AB ilişkilerinin öncelikli olması çok sevindirici. Bu konuda toplumsal desteğin de yüksek olacağını sanıyorum. AB tarafından da, AKPye olumlu sinyaller gelmesi son derece olumlu.
AKPnin önünde kısa sürede vermesi gereken iki uluslararası sınav var. Birisi, IMF müzakeresini başarıyla tamamlamak, diğeri ABden müzakere tarihi almaktır.
Bunları başarırsa, AKP istediği güveni büyük oranda sağlayacaktır. Bunun etkileri kendi beklentilerine de uygun olarak önce kurlar ve faizler üzerinde, daha sonra reel ekonomide hızla hissedilecektir. | |