| | | | Bu sayıda, Mayıs ayı itibariyle finansal piyasalarda gözlenen yüksek dalgalanmanın ekonomideki tüketim, yatırım ve üretim kararlarını olumsuz etkileyecek boyutlara ulaşmasının ardındaki temel nedenin siyasi belirsizliğin artışı olduğu tespitine yer verildi.
Değerlendirmede, Başbakan Ecevit’in sağlık durumunun bozulması sonrasında, erken seçim tartışmalarıyla beraber AB’ye uyum konusunda hükümet içindeki görüş ayrılığının dengeleri bozduğu kaydedildi.
Raporda, şöyle denildi: “Mayıs başına kadar kurdaki dalgalanmaların azalması ve enflasyondaki hızlı düşüşle beraber önemli ölçüde iyileşen beklentiler sonucu nominal bileşik faizler yüzde 52’ye kadar gerilemiş ve zayıf da olsa mal ve hizmet piyasalarında canlanma sinyalleri belirmiştir. IMF’nin bu döneme ait gözden geçirmesi olumlu sonuçlanmış ve kredi dilimi serbest bırakılmıştır. Ne var ki, siyasi belirsizliğin yükseldiği 6 Mayıs tarihinden bu yana geçen yaklaşık 2.5 aylık sürede dolar yüzde 20, euro yüzde 28 artmış, faiz oranları 23 puan yükselmiş ve borsa yüzde 22 değer kaybetmiştir.”
ÜÇÜNCÜ ÇEYREK OLUMSUZ ETKİLENECEK
2003 yılı enflasyon hedefinin yüzde 20 olduğu göz önünde bulundurulması halinde, hükümetin nominal olarak yıllık bileşik yüzde 75-80 bandında borçlanmaya devam etmesinin, reel faiz yükü ve borç dinamikleri açısından tehlike arzettiği ve enflasyon hedefine ulaşılması yönündeki inancı her geçen gün zayıflattığı belirtildi.
Uygulanan ekonomik program açısından, Mayıs ayı itibariyle siyasi belirsizliklerin piyasaya hakim olmasının en önemli sonucunu, ekonomide ortaya çıkan canlanma belirtilerinin ertelenmesi olarak gösteren çalışmada, gerek TÜSİAD üye anketleri, gerek TCMB Eğilim Anketleri’nin Mayıs ayı itibariyle beklentilerdeki bu bozulmaya işaret ettiği bildirildi.
TÜSİAD üye anketlerinin Haziran sonuçlarının, belirsizliklerin etkilerinin finansal piyasaları aşarak, yatırım, tüketim ve üretim kararlarını etkilemeye başladığını gösterdiği vurgulanan çalışmada, “Sonbahara doğru siyasi belirsizliğin azalma eğilimi göstermesi beklentisine rağmen, içinde bulunduğumuz ortamın, özellikle yılın üçüncü çeyreğini olumsuz etkilemesi kuvvetle muhtemeldir” ifadesi kullanıldı.
ENFLASYON TAHMİNİ YÜZDE 33
Çalışmada, TÜSİAD’ın 2002 yılı büyüme ve yıllık enflasyon tahminlerine de yer verildi. TÜSİAD’ın, 2002 yılında GSMH’nin yüzde 2.8 artmasını, enflasyonun ise yıl sonu itibariyle TEFE ve TÜFE’de sırasıyla yüzde 33 ve yüzde 34 olmasını beklediği kaydedildi.
Çalışmada da, “TÜSİAD, yılın üçüncü çeyreğinde gerek erken seçim, gerek AB’ye uyum açısından atılacak adımların ekonomik senaryoyu temelden etkileyeceğini düşünmektedir” denildi. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
TÜSİAD üyeleri karamsar
