| | | | Özilhan, yaptığı konuşmada, “Vergi yükü taşınılamaz seviyelere erişmiş, buna karşılık bütçe açıkları süreklilik kazanırken kayıtdışı ekonomide büyümeye devam etmiştir. Sonuçta, vergi ödeyen kesimler üzerindeki artan yük, Türkiye’nin orta ve uzun dönemli büyüme perspektiflerini tehdit edecek boyutlara ulaşmıştır” dedi.
“Kayıtdışı ekonomi, mutlaka önlenmelidir” diyen TÜSİAD Başkanı Özilhan, vergi sisteminde şeffaflığın sağlanmasını, reel kazançların vergilendirilmesini ve enflasyon muhasebesine geçilmesini önerdi.
Uluslararası vergi rekabetinde geri kalındığını belirten Özilhan, gelişmekte olan ülkeler doğrudan yabancı sermayeyi çekmek için yarışırken, ülkemizdeki yatırım ortamının, Türk firmalarını bile yurtdışına kaçırdığını söyledi.
VERGİ İÇİN 160 KANUN
1980-2001 döneminde vergi sistemini düzenlemek amacıyla 160 kanun çıktığını 1997-2000 yılları arasında çıkan vergi kanunu sayısının ise 11 olduğunu bildiren Özilhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sık sık yapılan reformlardan ve aflardan sonuç alınamadığı gibi, bu durum vergi sistemimizin daha karmaşık bir hal almasına ve mükelleflerinin sisteme olan güvensizliklerinin daha da artmasına yol açmıştır. Vergi sisteminin sağlıklı bir yapıya kavuşması için vergi mükelleflerinin de görüşlerini dikkate alan bütüncül bir yaklaşıma şiddetle ihtiyaç vardır. Vergi sisteminin reform ihtiyacı bir zorunluluk olarak önümüzde dururken, bu kapsamlı değişimi bekleyemeyecek derecede acil sorunlar da mevcuttur.”
Özilhan, 1996 yılında da vergi reformunu ele alan önlemler hakkında çalışmalar yapıldığını hatırlatarak, “Aradan geçen 6 sene içinde katedilebilen mesafe çalışmalarımızın isimlerinden bile anlaşılabiliyor. Vergi sistemimizin yeniden yapılandırılması konusunda alınan mesafe bu denli sınırlı olunca, biz özel sektör olarak bu konuyu kendimize görev bildik” dedi.
“DEVLETİN FONKSİYONLARI DEVAM EDİYOR”
Bahçeli’nin Bakanlar Kurulu’na başkanlık yapmasını, “devletin fonksiyon ve görevlerinin devam ettiği” şeklinde yorumladı.
Bakanlar Kurulu’nda meydana gelen büyümeye ilişkin görüş ayrılığına hakkındaki soru üzerine, Türkiye’nin krizden yüzde 9’luk küçülmeden sonra bu yıl mutlaka bir büyüme trendine girmesi gerektiğine inandıklarını belirten Özilhan, hükümetin bunun için yüzde 35 enflasyon, yüzde 3 büyüme hedefi ortaya koyduğunu anımsattı.
Tuncay Özilhan, bir ülkede bütün ekonomik birimlerin belirli bir uyum içinde çalışması gerektiğine, Merkez Bankası’nın da en önemli görevinin enflasyonun kontrol edilmesi noktasında olduğuna işaret etti. Özilhan, “Ama genelde de hükümetin uyguladığı politikadan da kopmaması gerekir düşüncesindeyiz” dedi.
“HEDEFLER YAKALANABİLİR”
Özilhan, konuyu bir görüş ayrılığı olarak da değerlendirmediğini ifade ederken, “Neticede hükümetin uyguladığı ekonomik program için, Merkez Bankası da gerekli desteği verecektir. Hedef yüzde 35 enflasyon ve yüzde 3 büyüme ise, Türkiye bunun sağlama trendinde gelişmektedir. Türkiye’de herhangi bir siyasi istikrarsızlık çıkmadığı takdirde, bunun tutacağı kanaatindeyim” diye konuştu. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
TÜSİAD: AB'den kopmanın maliyeti yüksek