|
Bahçelinin bu önerisi geniş yankı yapmış ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da ertesi gün, partisinin Meclis grup toplantısında, öneriye çok olumlu baktıklarını, yeniden yapılanmayı gündeme ilk getiren ve somut proje sunan ilk partinin kendileri olduğunu söylemişti. Yılmaz, bir adım daha atmış ve Ortaklarımıza, gelin 2002 yılında bütün yapacaklarımızı bir takvime bağlayalım ve bunun gerçekleştirme sözü verelim çağrısında da bulunmuştu. ECEVİTTE KRİZ KORKUSU MU VAR? Koalisyonunu iki ortağının yeniden yapılanma ile ilgili tavrı bu. Türkiyenin kamunun hantal yapısından kurtulması konusu da herkesin ortak görüşü. Halka iki büyük kriz yaşatan kamu, halktaki yoksullaşmaya karşın hiçbir özveride bulunmadı. Tasarrufun Tsi yerine getirilmedi, kamunun cari giderlerinde, bırakın küçülme, devasa büyüme yaşandı. En basit özveri olarak görülen lojman ve taşıt saltanatından bile uzak durulamadı. Siz düşünün, atıl işletmelerle politik nedenlerle yapılan yatırımları; yani çöpe giden paraları. Bütün buna karşın devlet hala küçülmemekte direniyor. Büyümek için Türkiyenin her yerine yeni yeni dev binalar bile dikiyor. Ama bu direnişin başını Başbakan Bülent Ecevit mi çekiyor diye düşünmemek de mümkün değil. Çünkü koalisyon ortaklarının yukarda özetlediğim tavırlarından sonra şimdi top Başbakanda. Bahçeli, bu konunu hükümetin üçüncü yılını tamamladığı Mayıs bitmeden sonuçlanmasını da önerdi. Mayıs geliyor, o toplantıdan bu yana da 15 gün eridi. Başbakandan böylesi bir bakanlar kurulu toplantısı yapmak gibi bir düşünce henüz söz konusu değil. Aslında DSPnin de programında devletin yeniden yapılandırılmasına yönelik değerlendirmeler var. O zaman Başbakan başbakanın bu konuyu neden gündeme getirmediği sorusu akla geliyor. Acaba yaşana en deneyimli politikacı olan Ecevit, Devletin yeniden yapılandırılması gündeme geldiğinde, hükümetin yeniden yapılandırılması olasılığından mı çekiniyor? Bunun yeni bir kriz yaratma olasılığını mı görüyor? Aslında ne Bahçeli, ne de Yılmaz böylesi bir krizi yaratmayı göze alacak durumda değiller. O zaman geriye yine, Başbakan yeniden yapılandırma istemiyor değerlendirmesi geliyor. KÜÇÜLME GERÇEKTEN ZOR Tabi Eceviti, şöyle de anlamak gerekebilir. Bu iş o kadar zor ki, içine girilirse çıkılmaz, çünkü kimse yetkisini ve elinin altındaki gücü devretmek istemiyor. Ama, benim de en çok anlamadığım konu bu. Birkaç bölge müdürlüğünün kapatılması bile ne kadar büyük sorun oldu. Sonuçta kapatma kararı verildi, hala bazı bakanlar konuşuyor: Bölge müdürlüğünün şu arsa şu kadar trilyon, bu kadar katrilyon lira. Satalım bunları. | |||||||||
İyi güzel de bütün bunlar bunca krize rağmen yeni mi aklınıza geldi? Aslında dert o değil. Yoksa niye IMF dayatınca küçülüyorlar, bunun önceden kendileri neden öngörmüyorlar? Bugün yine bazı bakanlar, Bölge müdürlüklerini kapatacağımıza şubeleri veya il müdürlüklerini kapatarak daha iyi iş yapabilirdik. Daha büyük tasarruf da olurdu diyor. Yine İyi güzel de diyeceğim ve ekleyeceğim: Peki, bunları IMF söylemeden, siz yapsaydınız olmaz mıydı? Bazen, müneccim bile olsanız, bizimkileri anlamakta güçlük çekiyorsunuz. | |||||||||
Süha Tanık'ın torun derdi Bir de Yüce Divan'a gönderseler Bostancıoğlu üzerine senaryolar Siyaset de değişiyor Bahçeli'nin, 'MHP kurmayları' merakı Eski solcularla ülkücülerin dikkatine Samimiyet birazcık Kamu zammında adalet yok! Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||