|
|
Bankaların repo işlemlerinde kullandıkları bonolar artık Nazım Hesaplar denilen döviz açık pozisyonlarının gizlendiği bölgeden, Bağlı Kıymetler denilen aydınlık bölgeye indirildi ama tamamı değil. Özel bankaların kendi aralarında yaptıkları repo karşılığı bonolar (4 milyar dolar civarı) hala pek de aydınlık olmayan bir bölgede. KAMU SEKTÖRÜ (MB HARİÇ) ARTIK ÖZEL SEKTÖRDEN BORÇ ALMIYOR Artık MBde dış borçlar daha az gözüküyor. 6.1 milyar dolarlık dış borç artık Hazinenin 4 yıl vadeli dış borcu oldu. Merkez Bankası da daha fazla özgürlüğe kavuştu. Bu sayede de 2001de Merkez Bankasınca kamu bankalarına yapılmış olan 6.5 milyar dolar değerinde lira fonlama da (borç verme) 4 yıl vadeli bir lira borç vermeye dönüştü denilebilinir. 6.5in 3.7si eskiden kalan fonlamaların karşılığı olurken, 2.8i de kamu bankalarının geçen haftaya kadar kullandığı son gecelik borçlanmaya denk geliyordu. Özetle, 2001de kamu ve TMSF bankaları için yaratılan kısa vadeli TL uzun vadeli bir TL yaratımına dönüştü (dövizle desteklenmiş oldu). ÖZEL SEKTÖR BAŞ BAŞA KALDI Kamu ve TMSF bankaları Merkez Bankası sahasından çekilince APİ diye adlandırılan kısa vadeli lira borç verme ve alma ilişkileri tamamen özel bankaların durumunu anlatır hale geldi. Buna göre özel bankalar toplam 9.8 katrilyon TL (7.5 milyar dolar karşılığı TL) MBye borç veriyor, bazı özel bankalar ise MBden gecelik 4.1 katrilyon TL gecelik borç alıyor. Buna göre de bazı özel bankaların elinde 2001den kalma toplam 5.7 katrilyon fazla TL olduğu anlaşılıyor. Bu hesaplar MBnin aracı olduğu hesaplar ve bankaların kendi aralarında yaptığı 5 katrilyon civarı gecelik borç alma verme ilişkisi dahil değil. Bu da eklendiğinde sistemde bazı bankaların elinde 15 katrilyon fon var ve bazı bankalar bu fonların 9 katrilyonunu kullanıyor, MB de geri kalan 6 katrilyon civarında ki parayı piyasadan borç alıyor. MBnin en büyük arzusu bu 6 katrilyonun kazasız belasız, kürkçü dükkanına geri dönmesi, bunun için ya MB döviz satacak ya da Hazine fazla borçlanma ile bu parayı çekecek ya da bu fonu ellerinde tutan bankalar bu parayı yine özel sektöre borç verecek ama gecelik değil uzun vadeli kredi olarak. İYİ SENARYO: BÜYÜMENİN KAYNAĞI ÖZEL SEKTÖRDE Eğer ekonomi büyüme trendine girerse, bu fazla paranın İstanbul Yaklaşımı çerçevesinde (kamu-özel ve banka-banka işbirliği) veya bağımsız olarak borçlarını ödemekte zorluk çeken reel sektöre veya yeni kesimlere kredi olarak verilmesi söz konusu olabilir. Bu, ekonomik büyümeyi teşvik edecek ve reel faizler düşecektir. KÖTÜ SENARYO: KREDİLERİN TASFİYESİ Eğer İstanbul Koordinasyonu koparsa bankalardaki bazı kredi borçluları gecelik piyasaya yönelecektir. Bu durumda gecelik borcun fiyatı (faizi) yükselecektir. Eğer Merkez Bankası faizi yükseltmek istemez ise bu durumda kendisi piyasaya yeni likidite vermeye zorlanacaktır. Bu durum enflasyon yaratacaktır. Zincirleme borç ödeme durumu hasıl olduğundan ekonomik büyüme de zayıf olacaktır. Bu durumda elinde fazla fonu olanlar (6 katrilyon) bu parayı Merkez Bankasına borç vermek yerine alternatif yatırım arayışlarına girişeceklerdir. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||