| | | | TESEV Yozlaşma
Araştırması’nın ikinci aşaması “İş Dünyası Gözünden Türkiye’de Yolsuzluk Araştırması” sonuçlarının sunumu, Boğaziçi Üniversitesi’nde (BÜ) düzenlenen toplantıyla gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Can Paker, TESEV’in ekonomik ve sosyal boyutlarıyla toplumları çökme noktasına getirecek kadar yıkıcı bir etkiye sahip olan yozlaşmanın Türkiye’deki boyutlarının bilimsel bir objektivite içinde ele almaya 2 yıl önce karar verdiğini kaydetti.
“ASKA VE RUSYA KRİZLERİNİN TEMELİ YOZLAŞMA”
Asya krizi ve Rusya krizinin ortaya çıkma nedenlerinin temelinde yozlaşmanın olduğu ve bunun ne ölçüde bir ekonomik yıkıma yol açtığının tüm dünyaca bilindiğini kaydeden Paker, ekonominin yanında yozlaşmanın hızla yayılan bir sosyal çürüme ve ahlak seviyesi erimesine yol açtığının sosyal araştırmalar sonucunda saptandığını belirtti.
Paker, şöyle devam etti: “Sivil toplumun parlamentoyu ve devletin hizmet veren tüm kurumlarını 2 nedenle eleştirme hakkı ve görevi vardır. Öncelikli sivil toplumun gerek kendi içindeki ve gerek de yönetenlerle olan ilişkilerini, parlamento ve devlet kurumları tanzim eder. Buna ilaveten parlamento ve devlet kuruluşları sivil toplumun verdiği vergilerin harcama şekline karar verir. Bu nedenle TESEV demokrasinin belirli dönemlerde sandık başına gidip bundan sonraki siyasal gelişmeleri pasif bir gözlem ile gözlemek olmadığı inancındadır. Sivil toplum, siyaseti sürekli kontrol ettiği, açıkça eleştirebildiği ve bunu devamlılık gösteren bir süreç içinde yapabildiği zaman gerçekten etkili olan bir demokrasiye yaklaştığımıza inanıyoruz.”
Yozlaşma projesinin Dünya Bankası’nın çerçevesini Türkiye koşullarına uygun hale getirerek ve yine Dünya Bankası, Türk iş dünyasından temin edilen fonlarla gerçekleştirdiklerini belirten Paker, Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Johannes Linn ve Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ajay Chhibber’a teşekkür etti.
Paker, 3 bin denek ile yürütülen hane halkı araştırma sonuçlarının 27 Şubat 2001 tarihinde kamuoyuna sunulduğunu hatırlatarak, bugün de tüm Türkiye’yi kapsayan 1200 işyerinde gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarının sunulduğunu kaydetti.
Her iki aşamadaki araştırma sonuçlarının yozlaşma olgusunu bilimsel olarak su yüzüne çıkarmakla kalmayıp bu çok vahim toplumsal hastalığı yenmenin önerilerini de beraberinde getirdiğini aktaran Paker, yozlaşma araştırmasında TESEV’in diğer araştırmalardan çok farklı bir boyutta etkinliği olacak yeni bir oluşumu başlattıklarını bildirdi.
YOZLAŞMA İZLEME PLATFORMU
Can Paker, şunları söyledi:
“Yozlaşma araştırması danışma kurulumuz vardı. O kurulu araştırma sonuçlandıktan sonra dağıtmamaya karar verdik. Danışma kurulumuz, Türkiye’de ilk defa bir sivil toplum platformuna dönüşüyor. (Türkiye Yozlaşma İzleme Platformu) Platformun kurucu üyesi olan kurumlar, bugün başkanları tarafından temsil ediliyorlar. İstanbul Barosu adına Yücel Sayman, DİSK adına Süleyman Çelebi, HAK-İŞ adına Salim Uslu, TOBB adına Rifat Hisarcıklıoğlu’nun mazereti nedeniyle Başkanvekili Halim Mete, TÜSİAD adına Tuncay Özilhan ve ARI Hareketi adına Kemal Köprülü. “
Platformun yozlaşma ile ilgili görüşlerini ve çözüm önerilerini kamuoyuna ve önlem alma sorumluluğundaki görevlilere bildireceğini belirten ve platformun kendi içinde hiçbir hiyerarşisi olmayan bir sivil toplum hareketi olacağını duyuran Paker, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Sayın Cumhurbaşkanım, sizin bugün oturduğunuz koltuğa insanlık aleminin müstesna şahsiyeti eşsiz kahraman Atatürk’ten sonra oturan 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü şöyle demişti: (Bir ülkede ahlaklılar en az ahlaksızlar kadar cesur olmalıdır) Türkiye’de hızla gelişmekte olan sivil toplum bu özlenen cesarete sahip olduğunu gösteriyor.”
| |
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
