| | | TESEV Direktörü
Özdem Sanberk tarafından okunan mesajında, konferansa katılamadığı için üzüntülerini dile getiren Derviş, konferansın Türkiye için başarılı geçmesi dileğinde bulundu. Tüm ülkelerde geçerli olduğu gibi kamu kesiminde şeffaflığın sağlananaması durumunda devlette etkin yönetişimin tesis edilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Derviş, kuraldışı uygulamaların önüne geçilmesinde sıkıntılar yaşandığını kaydetti.
Bu durumda aslında devletin halka hizmet amacıyla halktan topladığı kaynakları en etkin bir şekilde yine halk için sarfetmesi sürecinde yolsuzluk boyutuna varabilen suistimaller yaşanabildiğine dikkat çeken Derviş, şunları söyledi:
Türkiyede de kamu yönetiminin rehabilitasyonu ve şeffaflığın geliştirilmesi suretiyle yolsuzlukların önüne geçilmesi, çağdaş uluslararası standartlara kavuşma sürecinde kararlı adımlarla ilerleyen ülkemiz için hayati önem taşımaktadır. Geçmişte çağdaş olmayan yöntemlerle politika yapma anlayışı etkin ve şeffaf ekonomi yönetimiyle çelişmekteydi. Bunun sonucu olarak ortaya çıkan sorunlar da vatandaş ile devlet arasında güven mekanizmalarını sarsmaktaydı. Dolayısıyla bu tür sorunlar siyasi, makro ekonomik ve gelir dağılımı gibi sosyo ekonomik sorunlar kadar önem taşımaktaydı.
PROGRAMDA ŞEFFAFLIĞA ÖZEL ÖNEM
Bu nedenle, uygulamakta olduğumuz ekonomik programda ülkemizde şeffaflığın artırılması ve kamu kesiminde etkin yönetişimin geliştirilmesi hususlarına özel bir önem verilmiştir. Ayrıca Türkiyedeki yapısal dönüşüm sürecine yönelik çıkarılan her alandaki yasalarla da, bu hususlar özellikle dikkate alınmıştır.
ŞEFFAFLIKTA YENİ BİR ALTYAPI HAZIRLANDI
Kemal Derviş, Türkiyede etkin yönetişim ve şeffaflık gibi alanlarda yeni bir altyapının hazırlandığını ve bu hazırlık aşamasında sadece yasalarla herşeyin düzenlenemeyeceğinin gözönünde bulundurulması gerektiğini kaydetti.
Bu süreçte yönetimin ve toplumun tüm kesimlerinin eski alışkanlıklarını, davranışlarını yeni düzenin kurallarına uygun bir şekilde geliştirmesini zorunlu kıldığına işaret eden Derviş, burada toplumun her kesiminde karşılıklı güven duygusunun yerleşmesinin önem kazandığını vurguladı. Derviş, Somut bir örnek olarak yargı kararları ile suçu sabit görülmediği takdirde ülkemizde herhangi bir insanın suçlu gibi lanse edilmesine neden olacak yaklaşımlardan kaçınılması gerekmektedir. T
oplumsal dokularını bu tür özellikleri yerleştiremeyen ülkelerin en ağır bunalımlarla karşılaştıklarını anımsamakta yarar bulunmaktadır dedi.
| |