| | | | Başaran Ulusoy, 2001 yılında Akdeniz çanağında ve ABD’de yaşanan terör olaylarına rağmen 9,5 milyon dolar döviz geliri sağlayan Türkiye’nin bu rakamlara ulaşmasının sürpriz olmayacağını söyledi. Ege Denizi’nin bir “Barış Denizi” olacağını söyleyen Ulusoy, bürokrasiden yakındı. Turizmcilerin KOBİ kapsamına alınmasını isteyen Ulusoy, “KOBİ kapsamına girmek istiyoruz. Yumurtayı, tuvalet kağıdını dışarı gönderip para almak ihracat değil mi? Peki bunu burada turiste kullandırmayı niçin ihracat saymıyorlar” dedi.
Yeni turizm sezonundan umutlu olduklarını dile getiren Ulusoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Umutluyuz, çünkü komşu ülkelerle işbirliği yapmaya başladık. Yunanistan’la münasebetlerimiz iyi. Suriye, İran, Hırvatistan, Ermenistan yeni açıldığımız pazar ve buralardan önemli miktarda turist bekliyoruz. Ege Denizimiz için müşterek, ortak destinasyon çalışmalarımız var. Ortak fuarlar yapacağız. Mısır, İsrail, Yunanistan ve Türkiye olarak Doğu Akdeniz Seyahat Acenteleri Birliği’ni kurduk. Ege Denizi’ni (Barış Denizi) haline getirmek istiyoruz.”
2003 VE 2005 KRİTİK YILLAR
2003 ve 2005 yıllarının Türkiye açısından en kritik yıllar olduğunu ileri süren Ulusoy, turizm pastasının daha da büyüyeceği bu yıllar için turistik tesislerin şimdiden yatırım yaparak hazırlanması gerektiğini anlattı.
Ulusoy, otel, otobüs, uçak ve kiralık otomobillerin yenilenmesi için sektörün toplam 1,5 milyar dolar harcaması gerektiğini kaydederek, “Eğer Türkiye’de işletmeler 1,5 milyar doları harcamazsa, Türkiye’nin 2004, 2005 ve 2006 yılları kayıptır. Pazarı Tunus, Hırvatistan ve Bulgaristan alır. Romanya Turizm Bakanı (Bizim ülke cennet) diyor” dedi.
Turizmin komşu ülkelerden başlaması gerektiğini söyleyen Ulusoy, “Yunanistan ile münasebetlerimizi en üst düzeye taşıdık. 400 bin ile 600 bin ziyaretçinin Türkiye’ye geleceğine umut ediyorum” diye konuştu. | |
TL, ihracat ve turizmi zorluyor
Bankaların kara tahtaları siliniyor
