Home page
Haber Menüsü


 
Beklentilerin söyledikleri
 
Beklentilerdeki iyimserliğin sürebilmesi ve üretime yansıyabilmesinin özellikle mali sektörün kurtarılması ile AB uyum yasalarına bağlı olacağını düşünüyoruz.
 
Erhan Aslanoğlu
NTV-MSNBC
 
28 Ocak—  Çok önemli bulduğumuz ve yakından izlemeye çalıştığımız merkez bankası iktisadi yönelim anketinin Aralık ayı sonuçları geçtiğimiz Cuma günü yayınlandı. İmalat sanayinde faaliyet gösteren 550 kadar firmanın gerçekleşen performansları ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentileri ile DİE’nin açıkladığı sanayi üretimi, kapasite kullanımı ve fiyat endeksleri gibi birçok temel makroekonomik veri arasında önemli bir korelasyon olduğunu biliyoruz.

   
 
       
   
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Doğrudan yabancı yatırımlar artabilir mi?
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Döviz ikamesi ve para politikası
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Bankacılık reformu ve ekonomik büyüme
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: 2002 daha iyi bir yıl olacak
MSNBC News Erhan Aslanoğlu: Teknoloji ve büyüme
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Bu nedenle, Aralık ayına ilişkin açıklanan beklentiler, içinde bulunduğumuz konjonktür konusunda önemli ipuçları vermektedir.
       Ankette sorulan ilk soru, firmaların sanayi dalındaki genel gidişat konusunda bir ay öncesine kıyasla beklentilerinin nasıl değiştiğini anlamaya çalışıyor. Bu soruya verilen yanıtlar arasında, daha iyimser olanların Eylül ayı sonrası sürekli ve kararlı bir artış gösterdiğini izliyoruz.

        Grafikden de izlenebileceği gibi, Eylül ayında yüzde 10 civarında olan iyimserlerin oranı yüzde 26 seviyesine gelmiş durumda. 2000 yılı sonbaharında hızla azalan iyimserlerin oranı 2001 yılı sonbaharında tam tersi bir yön izliyor. Yine Merkez Bankası anketinde sorulan iç ve dış piyasadan alınan siparişlerdeki artış beklentisi de grafikde izlediğimiz iyimserliğe paralel seyretmektedir.
       
İYİMSERLERİN ORANI OLDUKÇA DÜŞÜK
       Bu eğilimin devam etmesi, ekonominin açılma eğilimine girme sinyalini vermektedir. Yine, grafikden anlaşılabileceği gibi ekonominin çok hızlı büyüdüğü 2000 yılının ilk yarısına göre iyimserlerin oranı hala oldukça düşüktür. Hem beklentiler hem gerçekleşen üretim rakamları Eylül ayından sonra bir önceki aya göre daha iyi geliyor. Bir önceki yıla göre iyileşme ise matematiksel olarak ancak Aralık ayı ile başlamış olacak. Beklentilerde izlediğimiz bu iyileşmeyi sanayi üretim rakamlarında da göreceğimizi umuyoruz.
       2000 yılı Aralık ayında ekonomik krizin başlaması ve uzun bayram tatili nedeniyle sert bir düşüş gösteren sanayi üretiminin 2001 yılı Aralık ayında olumlu beklentiler, KDV indirimi ve promosyonlar ile artış göstermesini bekliyoruz. Fakat, bu eğilimin Ocak ve Şubat 2002 döneminde devam etme ihtimali zayıftır. KDV oranlarının eski seviyelerine gelmesi, kötü hava şartları, döviz kurlarında tekrar ortaya çikan belirsizlik ile önemli yasal düzenlemeler ile artan siyasi gerginliğin iç talep artışını frenlemesi muhtemeldir.
       
MART’TAN İTİBAREN EKONOMİ İVMELENECEK
       Normal koşullarda, ekonomideki canlanmanın Mart ayı ile beraber bir ivme kazanmasını bekliyoruz. Normal koşulların devam edebilmesi için önümüzdeki bir ay son derece önemli olacak. Normal koşulları ortadan kaldırabilecek üç önemli risk bulunmakta.
       Birincisi, mali sektörü kurtarma yasasının yürürlüğe girmesinin gecikmesi ve buna bağlı olarak IMF kredisinin ertelenmesidir. Açıkçası böyle bir riskin çok fazla olmadığını düşünüyoruz.
       İkincisi Irak’a yapılacak bir ABD operasyonudur. Bu önümüzdeki ayın değil, önümüzdeki yılın sorunudur. Dışımızda olan bu gelişme için yapacak çok fazla bir şey yok. Fakat, gerçekleşmesi durumunda ilk aşamada ekonomik büyümenin olumsuz etkileneceği de açık.
       Üçüncü ve bize göre en önemli risk, mini demokrasi paketi olarak adlandırılan yasal değişikliklerin AB standartlarında gerçekleştirilememesidir. AB ile müzakere sürecine girebilmemiz için Mart ayı ortalarına kadar 15 kritik siyasi yasanın çıkması gerekiyor. Bunun gerçekleşememesi durumunda hem içeride siyasi gerginliğin artma, hem de AB ile ilişkilerimizin bozulma ihtimali yüksektir. Böyle bir gelişme, ekonomi programının uygulanmasına ilişkin güveni sarsacağından, verilere yansıyan iyimserlik kolayca kötümserliğe dönüşebilir. AB ile ilişkilerimizde ne zaman bir dönüm noktasına gelsek büyük bir gerilim yaşıyoruz.
       Kasım 2000 krizinden öncede benzer bir gerilimi yaşamıştık. Bu olaylar bize bir kez daha yaşadığımız krizin sadece ekonomik değil siyasi olduğunu da hatırlatıyor. Sonuç olarak, beklentilerdeki iyimserliğin sürebilmesi ve üretime yansıyabilmesinin özellikle mali sektörün kurtarılması ile AB uyum yasalarına bağlı olacağını düşünüyoruz.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları