|
|
Bunun yanında uzmanlar, Dünya Bankası ve Avrupa Birliğinin uluslararası standartların altında kaldığı için yasanın yeniden ele alınması için baskı yapabileceğini söylüyorlar. BÜTÇE VE FİZİBİLİTEYE GÖRE DEĞİL Kamu ihalelerinin Türkiyede siyasetin finansmanında kullanılıyor olması muazzam bir kaynak israfına yol açıyor. İhaleler, genellikle, bütçe olanaklarına veya fizibilite raporlarına göre değil siyasetçilerin, bürokratların ve müteahhitlerin çıkarlarına göre şekilleniyor. | |||||||||
Bütçeye yeterli ödenek koymadan bir çok işin aynı anda başlatılması, işlerin zamanında bitmemesi ve yapı kalitesizliği ile sonuçlanıyor. Resmi kaynakların verdiği bilgiye göre 1999 kamu yatırım programı, tahmini maliyeti 150 milyar dolar olan 5321 proje içeriyordu. Bunlar 1985-1999 yılları arasında programa alınan projelerdi. Aynı kaynakların tahminine göre 2000 yılı için öngörülen yaklaşık 10 milyar dolarlık yeni yatırım portföyü 10,5 yılda tamamlanacak. Chhibber: İhale Yasası şeffaflık getirecek İHALELERDE 3 KİLİT NOKTA VAR Konu ile ilgili olarak bilgi veren bir uzman durumu şöyle özetledi: Kamu ihalelerinde üç kilit nokta var. Doğru yatırıma karar vermek. Doğru mütehahiti seçmek. Doğru kontrol edip, doğru işi teslim almak. Yeni yasa bu üç konunun ikisine değinmiyor. Doğru yatırıma karar vermek yasanın konusu değil. Doğru kontrol da bu yasanın içinde yok. Yasa doğru müteahhitin seçilmesi üzerinde yoğunlaşıyor. Ancak bu konuda da eski yasada var olan kara delikler şekil değişerek yeniden karşımıza çıkıyor. TEHLİKELİ BİR İSTİSNA SÖZKONUSU Uzmana göre, bunlardan en önemlisi anahtar teslimi ihalelere getirilen istisnalar. Yapım ihalelerinin anahtar teslim götürü bedel yöntemi ile yapılacağı öngörülüyor. Ancak Belli aşamalarda arazi ve zemin etüdleri gerektirmesi nedeni ile ihaleden önce uygulama projesi yapılamayan yapım işlerinde kesin proje ile ihaleye çıkılabillir hükmü, bu kurala tehlikeli bir istisna getiriyor. Çünkü, uzmana göre, Belli aşamalarda arazi ve zemin etüdleri gerekmesi işin toplamını önceden öngörmeyi engelleyen bir husus değil. Kesin proje ile uygulama projesi arasında, işin ihale yöntemini etkileyecek bir fark yoktur. Hatta sanat yapıları ve altyapı projeleri söz konusu olduğunda, hiçbir fark olmadığını söylemek mümkündür. Dolayısıyla, bir işin kesin proje ile ihale edilecek olmasından yararlanarak anahtar teslimi yönteminden vazgeçmek ve eski rüşvet ve yolsuzlukların kaynağı olan birim fiyat sistemini kullanmak gerekli değildir. YİNE YILLARCA SÜRÜNCEMEDE KALABİLİR Uzmana göre, Bu hüküm, eski alışkanlıkların yeni dönemde de sürdürülmesi isteğinin ürünü. İkinci potansiyel sorun kaynağı, eskiden olduğu gibi, bütçeye ödenek koymadan ihaleye çıkma kapısının açık tutulması. Yasaya göre bir projeyi ihaleye çıkarmak için birinci yıl yüzde 10 ödenek ayrılmış olması yeterli. Ondan sonraki yıllarda ne olacağı belli değil. Spesifik projeler için ilerki yıllarda bütçeye ne kadar ödenek konacağını önceden tespit etmek ve kontrata bağlamak mümkün değil. Bu, yeterli ödeneği olmayan projelerin müteahhide verilmesi ve eskiden olduğu gibi yıllarca sürüncemede kalması anlamına gelecek. | |||||||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||