Home page
Haber Menüsü


 
Ne kadar birlik o kadar dolar
 
İrlanda’da siyasi partilerin konsensüsüne işçi ve işveren kuruluşları ile kilise de katıldı. Sonuç: bir zamanlar adı kıtlık ve göç ile eş anlamı bir ülke iken, bugün kişi başına yılda 23 bin dolar...
 
Metin Münir
NTV-MSNBC
 
12 Aralık—  Esasında formül çok basit ama anlaşılması o kadar kolay değil. Bazı şeyler ancak belirli bir olgunluk düzeyine gelindikten sonra kavranabiliyor. Ülkeler de insanlar gibidir: Olgun veya ham.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısında bazı ülkeler -İrlanda, Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti, Malta, Singapur- yoksulluktan zenginliğe, üçüncü dünyadan birinci dünyaya terfi etti.
       Aynı yolda hedefe güçlü adımlarla yürüyen Macaristan ve Polonya gibi ülkeler var.
       Bu ülkeler birçok bakımdan birbirlerinden çok farklı. Ama hepsinin birinci dünyaya yolculuğu aynı noktadan başladı: Birlik. Bu ülkelerde partiler ekonomi dışında bütün alanlarda fikir ayrılığına sahip olmak konusunda fikir birliği yaptıktan sonra kalkınmaya başladılar. İktidarda hangi parti olursa olsun aynı ekonomik politikaların uygulanacağı konusunda siyasi partiler arasında ulusal bir konsensüs yaratıldı.
       Kalkınmaların en hızlı ve en dramatik olanını gerçekleştiren İrlanda’da siyasi partilerin konsensüsüne işçi ve işveren kuruluşları ile kilise de katıldı. Sonuç: bir zamanlar adı kıtlık ve göç ile eş anlamı bir ülke iken, bugün kişi başına yılda 23 bin dolar.
       Her siyasi partinin ayrı bir kalkınma modeline sahip olduğu bir ülkede kalkınma olamaz.
       Bir defa kalkınma modeli bir taneden fazla değildir. Yani bir ülkenin zenginleşmesinin 100 yolu yoktur. Bir yolu vardır. Yeni zenginlerin örneklerinden bunu görmek mümkün.
       İkincisi, geri kalmış ülkelerin sorunlarından herbiri en az 10-20 yıllık sürekli bir iyileştirme ile ortadan kaldırılabilecek cinstendir. Her iki üç senede bir yaz boz edilen formüllerle sorun halledilmez.
       Türkiye’nin kalkınmışlıktan uzak olmasının nedeni bu gerçekleri kavramaktan uzak olmasıdır. Türkiye bu gerçeği kavrayana, bu gerçeği anlayan siyasi kadrolara sahip olana kadar yalpalamaya ve tökezlemeğe devam edecek.
       Türkiye’nin siyasal hamurunun mayası konsensüs değil ayrılıktır. Uzlaşma kültürü yoktur. Merkeze böl ve yönet prensibi hakimdir.
       Siyasi partiler felsefi derinlikten uzak, çözüm üretmekten aciz, dünya bilgisinden yoksun birer paylaşım örgütüdür. Siyasi parti liderlerinin hiç birinde Türkiye’yi sıçratacak vizyon, enerji, dürüstlük ve entellektüel güç yoktur. Herbiri Türkiye’yi ayrı bir yöne çekmek istiyor. Ve herbiri iktidara gelmek için her şeyi yapmaya hazır.
       Cumhurbaşkanı ile siyasi parti liderleri ile bu liderlerin kendi aralarındaki ilişkilerdeki soğukluk ve küslük Türkiye’yi yönetenlerin kollektif hamlığını gösteriyor.
       Geçirdiğimiz kriz herkesi yaraladı. Ama herkesi akıllandırdı mı, emin değilim.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları