Home page
Haber Menüsü


TEB Başkanı Yavuz Canevi
Canevi’den ‘devlet bankacılığı’ uyarısı
TEB Başkanı Yavuz Canevi, BDDK’nın bankacılık sektörünü sağlıklı bilanço yapısına kavuşturamaması halinde, “Yedi yıl sonra devlet bankacılık sistemini görürüz” dedi.
İstanbul
AA
    23 Ocak—  Türk Ekonomi Bankası (TEB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, “Verilen destek ve BDDK, bankacılık sektörünü kar eder bir bilanço yapısına kavuşturamazsa, o zaman 7 yıl sonra karşımızda devlet bankacılık sektörünü görürüz” dedi. Canevi, İSO Meclis Toplantısı’ndaki konuşmasında, ekonomik programı değerlendirdi.  

   
 
       
   
MSNBC News Özyeğin: Bankalar sermaye desteğine sıcak bakmıyor
MSNBC News Özince: Gerekirse banka alırız
MSNBC News Dışbank'ta hedef satınalmayla aktif artırmak
MSNBC News Ziraat ve Halkbank'tan 897 birim kapatılacak
MSNBC News FT: Bankacılık Yasası, kritik dönemeç
MSNBC News BDDK: Kimseyi kayırmıyoruz
MSNBC News TOBB, bankacılık yasasından memnun
MSNBC News Derviş: Düzenleme büyümeyi hızlandıracak
MSNBC News Bankacılıkla ilgili önemli haberler
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Bankaların bu duruma gelmesinde krizler ve kötü yönetimin etkili olduğunu ifade eden Canevi, “Kasten (Kötü yönetilmiş) demiyorum ama kimse bu riski hesap edemedi. Bu, riskle belirsizlik arasındaki farkın açıkça tespit edilememesinden kaynaklandı. İçinde bulunduğumuz durumda riskin ötesinde belirsizlik ortaya çıktı. Ben riski tercih ederim, belirsizlikte karar verme mekanizmasının çalışması mümkün değil” diye konuştu.
       
BDDK HAVUZDA YÜZMEYİ ÖĞRENİYOR
       Kur konusundaki belirsizliğin kısa vadeli olduğunu anlatan Canevi, kur politikasında Merkez Bankası’nın tek enstrüman olarak görüldüğünü, ancak, şimdi elde çok sayıda alet bulunduğunu ve bunların hepsinin kullanılması gerektiğini kaydetti.BDDK’nın da yaparak işi öğrenen bir kurum haline geldiğini belirten Canevi, “BDDK’yı havuza attık, şimdi yüzme öğreniyor. İnşallah bu havuzdan başarıyla yüzerek çıkacak” dedi.
       Canevi, bundan sonra görev zararı yaratılmayacağını ve aşırı kur riski alan bir sistemin görülmeyeceğini ifade ederek, şunları söyledi:
       “Neden? Çünkü açık pozisyon döviz alıp, Türk Lirası kredi vermiyor. Dolayısıyla bu sorunu geride bıraktık. Ama ne yaptık? Bugüne kadar yarattığımız problemleri stok olarak bir yere ittik. Türkiye’nin stok problemi var. Bunu çözmek için de zamana yaymak zorunda. Bunun bir gecede çözümü olmaz. Çözümde devletin veya BDDK’nın araya girmesinin doğru bir hareket olduğu kanaatindeyim. Uygulamadaki aksaklıkları düzeltmek bizlerin de görevidir. İnşallah bu aksaklıklar marjinal düzeyde olur, ekonomi bir an önce özel sektöre fon yaratan bir duruma gelir.”
       
‘SABIR TAVSİYE EDİYORUM’
       İSO meclis üyelerinin sorularını da yanıtlayan Canevi, Merkez Bankası’nın böyle bir ortamda belirli şartların yerine gelmesini beklediğini ve kura müdahale etme hakkını hala elinde tuttuğunu belirterek, Merkez Bankası’nın kendi kulvarına çekilmesini, siyasetçi ve diğer oyuncuların yavaş yavaş anlamaya başladığını bildirdi. Canevi, “Herkesin kendi rolünü oynama sorumluluğunu üstlenmeye başladığı bir dönemdeyiz. Bu bir takım oyunudur, Merkez Bankası oyunu değil. Şu aşamada girdiğimiz yol doğru yoldur. Biraz daha sabır tavsiye ediyorum” diye konuştu.
       EURO’nun dolara karşı yüzde 30 değer kaybettiğini, ancak Avrupa Merkez Bankası’nın buna müdahale etmeyi düşünmediğini ifade eden Canevi, “Onlar pazar kaybına uğramadan bunu atlattılar. Bu bize verilmesi gereken bir mesajdır” dedi.
       Bir meclis üyesinin, bankaların güçlendirilmesi programı çerçevesinde 4.5 milyar dolarlık kaynağın bankalara aktarılmasının reel sektöre yansımasının ne olacağını sorması üzerine Canevi, şunları söyledi:
       “Bankacılık sektörü, parayı alıyorsa üzerine oturacak değil. Bankacılık sektörü, parayı dağıtarak, satarak, başkasına ödünç vererek para kazanır. Bankacılık sektöründe para teflon gibidir, geldiği gibi gider, hiç merak etmeyin. Dolayısıyla bu paranın mutlaka gidecek bir yeri vardır.”
       Bankacılık sektöründeki diğer sorunlara da değinen Yavuz Canevi, şunları söyledi:
       “Sistemimizi dejenere eden, rekabet eşitliğini bozan, 1994-1995 krizinden beri sırtımızda taşıdığımız mevduat garantisi sistemimizi, eğer kısa zamanda stok problemini çözme aşamasında kaldıramaz ve AB standartlarına çekemezsek, Türkiye’de sağlıklı bir bankacılık sektörü yaratamayız. Benim de kötümser tarafım şu, eğer bankacılık sektörüne verilen bu destek ve BDDK, bankacılık sektörünü kar eder bir bilanço yapısına kavuşturamazda, bundan geri dönmez, o zaman 7 yıl sonra BDDK veya Hazine rehin aldığı hisse senetlerinin üzerine oturur. 7 Yıl sonra karşımızde devlet bankacılık sistemini görürüz. Bu tehlikenin herkes farkında, siyasetçilere kolay geldiği için onlar belki farkında değil.”
       
KÜÇÜK: PROJELER HAYATA GEÇİRİLMELİ
       İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük de, yaptığı konuşmada, reel sektör, mali sektör ve devletin el ele vererek Türk ekonomisini düze çıkaracak projeleri hayata geçirmek zorunda olduğunu söyledi.
       Küçük, önceki gün Ankara’ya yaptıkları ziyarette ülkenin içinde bulunduğu sorunlara ilişkin görüş ve önerilerini ilgililere sunduklarını belirterek, önümüzdeki günlerde Ankara ile temaslara devam edeceklerini ve ilettikleri konuların takipçisi olacaklarını söyledi.
       Para piyasalarındaki iyimser havanın ekonominin can damarı olan reel sektöre ve makro ekonomik göstergelere henüz yansımadığına işaret eden Küçük, Türk heyetinin ABD ziyareti nedeniyle geçtiğimiz günlerde Wall Street Journal gazetesinde Türkiye ekonomisi ile ilgili bir makalede yer alan “TL ve borsadaki yükseliş ekonominin sağlamlığından değil IMF’ın verdiği paradan kaynaklanıyor. Duvara toslamadan önce Arjantin’de de benzer başarılar yaşanmıştı” sözlerinin ihtiyatı elden bırakmamak gerektiğini bir kez daha hatırlattığını vurguladı.
       
RAHATLAMA YARATAN IMF’NİN VERDİĞİ BORÇ
       Tanıl Küçük, “Unutmayalım ki, ekonomide kısmi rahatlamaya yol açan IMF fonları hibe değil belirli bir sonra ödenmesi gereken borçtur” uyarısında bulunarak, “Kaldı ki, bir dahaki krizde bu kadar şanslı olamayabiliriz” dedi.
       Ekonomiye hareket gelmesi ve yüzde 4’lük büyümenin gerçekleşmesinin temelde iç talebin canlanmasına bağlı hale geldiğini belirten Küçük,rekabetçi bir kur politikasının sürdürülmesinin üretim ve ihracat için olumlu bir etki yaratacağını, ihracat artışı hedefinin toplumun tüm kesimlerinin destek verdiği ulusal bir politika haline getirilmesi gerektiğini vurguladı.
       Türkiye’nin uluslararası camiada hiç haketmediği şekilde yanlış ve eksik tanındığını dile getiren Küçük, “Made in Turkey” ve “Türkiye” imajının yeniden yaratılması gerektiğini belirtti.
       Küçük, Türkiye’nin akıllı politikalar uygulayarak komşularıyla ticaretini geliştirmesi ve Balkanlar’dan Çin’e kadar uzanan bu coğrafyadaki dil ve kültür yakınlığını ekonomik ve siyasi kazanıma dönüştürebilmesi gerektiğini belirtti.
       
YOLSUZLUKLARIN ÖNLENMESİ GEREK
       ABD ziyaretinde hem doğrudan uluslararası sermaye çekmekteki eksikliklerden biri, hem de ekonomik krize yol açan en önemli neden olarak yolsuzlukların gündeme geldiğini anlatan Küçük, şunları kaydetti:
       “Uluslararası kamuoyunun Türkiye’den beklediği en önemli yapısal reformlar arasında devlette şeffaflığın sağlanması, iyi yönetişim, hesap sorma, hesap verme ve denetleme fonksiyonlarının yaygın ve işler hale getirilmesi gelmektedir. Yolsuzluk ve suistimallerin önlenmesinde kamuya ait kaynakların doğru kullanılmasında en önemli adım siyasetin rant dağıtım aracı olmaktan çıkarılması ve ekonominin siyasi etkilerden arındırılması olacaktır. Türk vatandaşları olarak bizler de bir an önce bu yöndeki değişimin gerçekleştirilmesini istiyoruz. Uluslararası baskılar nedeniyle değil, ülkemizin mutluluğu ve refah bunu gerektirdiği ve bu standartları hak ettiğimiz için bu konuda ısrarcıyız. Kamu Alımları Yasası bu anlamda önemli bir girişimdir. Ancak, başta hukuk yapımız olmak üzere başka alanlarda da reformlara ihtiyaç vardır.”
       Küçük, ABD ile süregelen siyasi ve stratejik ilişkilerini ekonomik alanda da geliştiren bir Türkiye’nin bölgesinde daha da önemli hale geleceğini savunarak, Türkiye’nin yapısal dönüşümlerini gerçekleştirmek ve ekonomisini güçlendirmek zorunda olduğunu, bu bağlamda 2002’de enflasyon ile mücadele ve makro ekonomik dengelerin yakalanması hedefinden hiçbir şekilde vazgeçilmemesi gerektiğini kaydetti.
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları