| | | Bu olmasa, diyor gazeteye konuşan ING Barings Yükselen Piyasalar Baş Ekonomisti Philip Pool, Türkiye hâlâ borçlarını ödeyememe riski ile karşılaşabilir.
Gazete, meydana gelen gelişmelere rağmen ülkenin uzun vadede nereye gideceği kesin değil, diyor ve bu konuda JPMorganın yaptığı değerlendirmeyi hatırlatıyor:
Türkiye 2002 yılında Rusya gibi güyük bir başarı öyküsü olabilir veya Arjantin gibi IMF desteği almasına rağmen kredi alabilirliğini yitiren ülkelerden biri haline gelebilir.
YASANIN İKİ ÖNEMLİ SONUCU
Gazeteye göre, bu bağlamda, yeni çıkan sermaye yapısını güçlendirme yasası kritik olacak. Yasanın başarılı olmasının iki önemli sonucu olacak. Birincisi, bankalar reel sektöre kredi verme yeteneklerine yeniden kavuşacaklar. İkinci sonuç, Hazinenin iç borcu çevirebilmesi ile ilgili. Eğer bankalar sağlıklı bir yapıya kavuşabilirse, Hazine iç borcu çevirmekte zorlanmayacak.
Leyla Boulton imzalı yazıya göre, bankalara sermaye emnjeksiyonu ile ilgili olarak birçok gözlemcinin aklındaki en önemli soru, bu operasyonun Türkiyenin hastalığı olan yolsuzluk ve nüfuz ticaterinden bağımsız yapılıp yapılamayacağı.
Batılı diplomatların düşüncesi, işin içinde IMFnin bulunmasının ve Kemal Dervişin iş başına getirdiği yeni bankacılık uzmanlarının profesyonelliği ve dürüstlüğünün bu konudaki sorunları asgariye indireceği yönünde... | |