|
25 Aralık Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK), Temmuz-Eylül döneminde bankacılık sektörünü değerlendiren raporunda, sektörün karlılık performansında iyileşme olduğu, bunun da büyük ölçüde faiz oranlarındaki düşüş ve yabancı para açık pozisyonlarının önemli oranda gerilemesine bağlı olduğu ifade edildi. |
Özince: Bankacılığa güven kaybolmadı S&P: Kriz, hükümeti banka reformuna ikna etti BDDK: Yeni birleşmeler olabilir KKTC'de 4 banka fona devredildi 'Fon'daki banka sorunu çözülecek' Bankacılık krizin diyetini ödüyor S&P'den bankalara iyi haber 'Kamu bankalarının borcu 3 katrilyon' Merkez Bankası'ndan krizin röntgeni Altınok: Fon bankalarının satışı için çalışmalar sürüyor Bankacılığın ilacı şeffaflık |
|||
BDDKnın çeyrek yıllarda düzenli olarak yayımladığı Bankacılık Sektörü Değerlendirme Raporunda (Eylül 2001), bankacılık sisteminin 23 Kasım itibariyle bilanço içi açık pozisyon miktarının, 1 milyar 625 milyon dolar olduğunu açıkladı. BDDKnın yayınladığı Eylül ayı bankacılık sektörü değerlendirmesinde, sistemin net genel pozisyon açığının ise 443 milyon dolar olduğu kaydedildi. Bankaların 28 Eylül itibarıyla bilanço içi açık pozisyon miktarı 1 milyar 932 milyon dolardı. Aynı tarihte sistemin net pozisyon açığı ise 695 milyon dolardı. BDDKnın bankacılık raporunda sektörün ilk 9 aylık durumu şöyle değerlendirildi: Fon bankaları hariç tutulduğunda, sektör yılın ilk yarısındaki 381 milyon dolar olan zararını, dokuz aylık dönemde 697 milyon dolar kara çevirmeyi başardı. Fon bankaları dahil edildiğinde Haziran ayı itibariyle 4 milyar dolar olan zarar, Eylül sonunda 3.3 milyar dolara geriledi. Yılın ilk çeyreğinde 3.1, ikinci çeyreğinde 6.4 milyar dolar olarak gerçekleşen sermaye çıkışı, üçüncü çeyrekte önemli ölçüde azalarak 1.1 milyar dolara indi. Yılın üçüncü çeyreğinde aktif büyüklük TMSF kapsamındaki bankalar dışında reel olarak artış gösterdi. Eylül 2001 itibariyle bankaların toplam aktifleri 110 milyar 763 milyon dolar olarak belirlenirken, Haziran-Eylül dönemine göre yüzde 8.6, 2000 yılı Aralık ayına göre ise yüzde 28.5 oranında daraldı. Kamu bankalarının toplam aktifleri 30 milyar 101 milyon dolar olarak hesaplanırken, Haziran-Eylül döneminde yüzde 5.5 oranında azaldı. Aynı dönemde özel bankaların toplam aktifleri de yüzde 4.5 oranında daralırken, 59 milyar 403 milyon dolar olarak belirlendi. Fon bankalarının toplam aktiflerinde ise bu dönemde yaşanan daralma yüzde 30.5i buldu. Fon bankalarının aktifleri 12 milyar 965 milyon dolara kadar geriledi. Haziran-Eylül döneminde, toplam aktifler içinde kamu bankalarının payı yüzde 26.3ten yüzde 27.2ye, özel bankaların payı yüzde 51.1den yüzde 53.6ya çıkarken, Fon bankalarının payı yüzde 15.5ten 11.7ye düştü. Bu dönemde Fon kapsamına 5 bankanın alınmasına rağmen bu gruptaki bankaların aktif büyüklüğündeki daralmada, Sümerbankın satışı ve Hazine tarafından verilen iç borçlanma senetlerinin bir kısmının erken itfası ile ihtiyacın azalmasına bağlı olarak geri verilmesi belirleyici oldu. Özel bankalardaki büyüme ilk beş bankanın aktif büyüklüğündeki yüksek oranlı artıştan kaynaklandı. Aynı dönemde krediler içinde kamu ve Fon bankalarının paylarında azalma olurken, özel bankaların payı arttı. Toplam mevduat içinde de kamu bankaları ve Fon bankalarının paylarında azalma yaşanırken, özel bankaların payları yüzde 53.1den yüzde 56.6ya çıktı. Toplam aktifler içinde aktif toplamına göre ilk 5 bankanın payı yüzde 47.6ya çıktı. Haziran ayında bu oran yüzde 41.8 düzeyindeydi. İlk 5 bankanın toplam krediler içindeki payı yüzde 41.9dan 44.8e, toplam mevduat içindeki payı da yüzde 48.7den yüzde 53.4e çıktı. PERSONEL SAYISI AZALDI Eylül ayı itibariyle Haziran ayına göre banka sayısında ve istihdamdaki daralma devam ederken, banka sayısı 72den 68e, personel sayısı da 155 bin 299dan 147 bin 453e geriledi. Böylece bu dönemde banka sayısında yüzde 5.6, çalışan sayısında yüzde 5.1 oranında azalış oldu. Aynı dönemde şube sayısı da 7 bin 530dan, 7 bin 321e indi. Şube sayısındaki azalış da yüzde 2.8 olarak hesaplandı. DÖVİZ MEVDUATINDA ARTIŞ Aralık 2000de yüzde 52.4 olan TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı, Haziran 2001de yüzde 43.8e, Eylül sonunda ise yüzde 37.5e geriledi. Bankaların kredi hacminde Ocak-Haziran döneminde yaşanan reel gerileme, özellikle TL cinsinden kredilerdeki düşüşe bağlı olarak, üçüncü çeyrekte de devam etti. Ancak üçüncü çeyrekte kredi hacmindeki düşüş hızının bir miktar yavaşladığı gözlemlendi. 2000 yılı sonunda yüzde 11 olan tasfiye olacak alacakların toplam krediler içindeki payı esas olarak kamu ve TMSF bünyesindeki bankalardaki yükselmeye bağlı olarak 2001 Haziran ayında yüzde 13.8e, Eylül ayı sonunda da yüzde 17ye çıktı. Kamu ve Fon bankalarına görev zararları ve sermaye ihtiyacına karşılık verilen devlet iç borçlanma senetleri nedeniyle, menkul değerler cüzdanının bankacılık sektörünün toplam aktifleri içindeki payı 2000 yıl sonuda yüzde 11.5 olan oranından Eylül ayında yüzde 22.6ya yükseldi. SERMAYE YETERLİLİĞİ RASYOSU 2001 yılının ilk yarısında, kamu bankaları ile TMSF kapsamındaki bankaların yeniden yapılandırılması kapsamında Hazine ve TMSFnundan sağlanan sermaye desteği sonucunda belirgin bir biçimde artan sektörün sermaye yeterliliği rasyosu, yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 19.7den 17.4e geriledi. Ancak TMSF kapsamındaki bankalar hariç tutulduğunda ayni dönemde sermaye yeterliliği rasyosu yüzde 14.3den yüzde 15.9a yükseldi. 2000 yılı Kasım ve 2001 yılı Şubat aylarında yaşanan krizler sonrasında ciddi bir likidite sorunu ile karşılaşan ve aşırı maliyetlerle kaynak toplamak zorunda kalan sektör likit varlıklarını önemli ölçüde artırdı. Bu yılın üçüncü çeyreğinde belirsizlik ortamının devam etmesi nedeniyle bu pozisyonunu değiştirmedi. Dalgalı kur sistemine geçilmesi ile birlikte bankacılık sektöründe döviz pozisyon açığını kapatma eğilimi arttı. Bu yılın üçüncü çeyreğinde döviz pozisyon açığındaki gerileme eğilimi devam etti. Haziran sonu itibarıyla 2 milyar 417 milyon dolar olan döviz pozisyon açığı (vadeli işlemler hariç) Eylül sonu itibarıyla 1 milyar 932 milyon dolara geriledi. Vadeli işlemler dahil edildiğinde sektörün net gelen pozisyon açığının 2001 yılının üçüncü çeyreğinde 695 milyon dolar olarak gerçekleşti. TMSF bankaları hariç tutulduğunda ise Eylül sonu itibarıyla bankacılık söktürünün 470 milyon dolar pozisyon fazlası bulunuyor. Ekonomik aktivitelerdeki daralma şirket bilançolarındaki kötüleşme ve varlık fiyatlarındaki gerileme bankacılık sektöründe kredilerin takibe dönüşme oranını 2001 yılı ikinci çeyreğinden itibaren önemli oranda artmasına yol açtı. Nitekim 2000 yılı Aralık ayında yüzde 11.1 olan takipteki alacakların toplam krediye oranı Haziran ayında yüzde 13.8e, Eylül ayında yüzde 17 seviyesine yükseldi. Eylül ayı itibarıyla takibe dönüşüm oranı TMSF bankaları grubunda yüzde 70, kamu bankaları grubunda yüzde 29.6, özel bankalar grubunda ise 4.7 seviyesinde bulunuyor. KREDİ HACMİNDE DARALMA Bankacılık kesiminin kredi hacmi, bu yılın üçüncü çeyreğinde de daralma eğilimini sürdürdü. Nitekim, kredi hacmi Eylül itibariyle Haziran ayına göre reel olarak yüzde 0.6 oranında azaldı. Kredi hacmindeki 9 aylık daralma yüzde 15.3ü buldu. 2000 yıl sonunda yüzde 50.6 olan mevduat bankalarının kredi/mevduat oranı, 2001 Haziran ayında yüzde 41.3e, Eylül ayında da yüzde 38.3e geriledi. İhracat kredilerinin toplam krediler içindeki payı Haziran-Eylül döneminde yüzde 21.5ten yüzde 23.2ye çıkarken, tüketici kredileri ve kredi kartlarının payında azalma görüldü. 2000 yılı sonunda 4 katrilyon lira olan brüt takipteki alacaklar, Eylül ayı sonunda 9 katrilyon lirayla yükseldi. Eylül ayı itibariyle sektörün takipteki alacaklarının (Brüt) yüzde 43.6sını Fon bünyesindeki bankaların, yüzde 38.1ini kamu bankalarının, yüzde 16sını da özel bankaların takipteki alacakları oluşturdu. Eylül sonu itibariyle kamu bankalarının takipteki alacakları 3 katrilyon 424 trilyon lira, özel bankaların takipteki alacakları 1 katrilyon 439 trilyon lira, Fon bankalarının alacakları da 3 katrilyon 921 trilyon lira olarak hesaplandı. 2001 yılı Eylül ayı itibariyle kredilerin takibe dönüşme oranı yüzde 17ye yükseldi. Bu gelişmede Fon ve kamu bankalarının takipteki alacaklarındaki yüksek oranlı artış belirleyici oldu. Mevduat, üçüncü çeyrekte reel olarak yüzde 6.9 artarak Eylül ayı itibariyle 105.5 katrilyon liraya ulaştı. Aynı dönemde TL mevduatlar reel olarak yüzde 8.3 azalırken, yabancı para cinsinden mevduatlar yüzde 18.8 oranında arttı. TL tasarruf mevduatları yılın üçüncü çeyreğinde reel olarak yüzde 10.9 oranında azalarak 24.9 katrilyon lira oldu. Bu dönemde döviz tevdiat hesapları (DTH) ise reel olarak yüzde 18.8 oranında artarak 65.7 katrilyon liraya çıktı. Dolar bazında incelendiğinde, DTHlar Haziran ayı sonuda 39.3 milyar dolar iken Eylül sonunda 42.9 milyar dolara yükseldi. Haziran ayı itibariyle 16.4 katrilyon lira olan bankacılık sektörünün özkaynakları, Eylül sonunda 15.6 katrdilyon liraya geriledi. Dolar bazında bakıldığında ise özkaynaklar aynı dönemde 13.1 milyar dolardan 10.2 milyar dolara düştü. ÜRETİM VE TALEBE İLİŞKİN BEKLEYİŞLER 11 Eylül saldırıları sonrasında üretim ve talebe ilişkin bekleyişlerde belirgin bir kötüleşme ortaya çıktı. Ekim ayında sanayi üretim endeksi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13.5 oranında geriledi. Ancak KDV indirimleri, faiz oranlarının düşme eğilimine girmesi ve indirimli satılardaki ekonomik aktivite de göreli bir toparlanma yaşandı. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||