 |
|
|||||
 |   |  |  | ||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Türkiye’de demokratikleşme tecrübesinin çok uzun bir geçmişe, çok güçlü geleneklere dayanmadığına işaret eden Bahçeli, çoğulcu siyaset tarihinin sancılı ve sıkıntılı bir geçmişe sahip olduğunu belirtti. Bahçeli, demokrasinin günümüzde en çok kabul gören, yaygın bir rejim türü haline geldiğini dile getirerek, özellikle son 10 yıl içinde dünyanın her köşesinde ya demokrasiye geçildiğini ya da geçiş sancıları yaşandığını ifade etti. Demokrasinin en çok arzu edilen rejim türü olması, devlet-toplum ilişkilerini düzenleme konusundaki iddiasının aynı zamanda üzerindeki stresin ve tartışmaların artmasını da beraberinde getirdiğini vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti: “Ülkelerin değişik zamanlarda ve şekillerde yaşadığı sosyal ve ekonomik sorunlar, demokratik rejimin işlerliğini yakından etkilemekte, bazen de işlevlerini bozucu bir sonuç doğurabilmektedir. Zaman zaman ortaya çıkan ekonomik ve sosyal krizlerin boyutları ve tartışma biçimleri, karşıtları tarafından demokrasiye fatura edilebilmektedir. “SİYASİ KRİZLER POTANSİYEL OLARAK MEVCUT” Bazen de bütün sorunlar, kimi çevreler tarafından demokrasi yokluğu ya da yetersizliği ile izah edilmeye çalışılmaktadır. Bu iki görüşün de sakat ve yanıltıcı bir yönü olduğunu ifade etmek için ayrıntılı tahlillere ihtiyaç yoktur. Demokrasinin hayatiyet kazanma sürecinde siyasi ve sosyal kurumların ve aktörlerin sahip olduğu konumu ve işlevi göz ardı eden maksatlı yaklaşımlar olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır. Sadece, Türkiye gibi demokrasisini kurumlaştırma mücadelesi veren ülkelerde değil, nispeten daha yerleşik geleneklerin ve kurumların bulunduğu demokratik toplumlarda bile siyasi krizler potansiyel olarak mevcuttur. Temel kurallarda ciddi oynamalar, büyük ekonomik ve sosyal çalkantılar ile siyasi partilerin ve siyasetçilerin özensiz yaklaşımlarının süreklilik kazanması durumunda demokratik rejimin geleceği tehdit altında demektir.” “ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ SEVİNDİRİCİ’’ Bahçeli, demokrasinin istikrarlı biçimde işlerlik kazanmasının, temel kuralların niteliği ve paylaşılma düzeyi, sosyal ve siyasi aktörlerin demokrasiyi içtenlikle sahiplenme derecesi, gösterecekleri özen ve işbirliği ile sosyal ve ekonomik sorunların çözümünde sergilenecek başarıya bağlı olduğunu kaydetti. Bahçeli, “Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu siyasi sorun ve tartışmaların arka planında bu 3 siyasi noktanın bazen işlevlerini bazen de kendilerini görmemek mümkün değildir” dedi. Bahçeli, ülke olarak gelinen Anayasa değişikliği aşamasının bu açıdan sevindirici bir gelişme olduğunu vurgulayarak, siyasi kurum ve kurallarda yapılacak iyileştirmelerin demokrasinin sac ayaklarından birinin güçlenmesine yol açacağını söyledi. Bahçeli, Anayasa değişiklikleri konusunda partiler arasında belirli bir uzlaşmaya varılmasının ve kamuoyundan da yaygın bir destek görmesinin önemli bir gelişme olduğunu ve bunun gelecek için ümit verici olduğunu kaydetti. “SİYASİ KURALLARI ELDEN GEÇİRMEK GEREKLİ” Ana muhalefet düzeyindeki bir siyasi partinin kapatılmış olmasının çok üzücü olduğunu kaydeden Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin yürürlükteki siyasi mevzuatın gereği olarak böyle bir hükme ulaştığını söyledi. Bahçeli, bunu hukuken tartışmanın hem bir yararı olmadığını hem de doğru bulunmadığını kaydetti. Bahçeli, “Bizim yapmak istediğimiz, bugün gelinen noktada, mevcut siyasi kuralların elden geçirme zaruretinin bir kez daha çarpıcı biçimde ortaya çıktığını hatırlatmaktır. Meclis bünyesinde ortaya çıkan uzlaşma metnini bu açıdan da dikkate almak gerekmektedir” diye konuştu. “Kişilerin cezalandırılmasının esas, kurumların cezalandırılmasının ise istisna olması gerekir” prensibini hatırlatmak istediğini kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti: “Siyasi partilerin kolay kolay gelişip, toplumun derinliklerine kök salamadığını, Türk demokrasisinin güçlü geleneklerini inşa etmesi gerektiğini düşündüğümüzde, partilerle ilgili mevzuatın yeniden ele alınmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Siyasi partilerin kapatılması sürecinin tartışmaları en aza indirecek somut kriterlere dayandırılması ve kademeli bir yaptırım sisteminin hayata geçirilmesi ile birlikte daha sağlıklı neticelere ulaşılması mümkün olacaktır. “ “PARTİ KAPATMA ZORLAŞTIRILMALI” Demokratik rejimlerde çok ağır bir ceza olan kapatma cezasının zorlaştırılması, Hazine yardımlarından mahrum bırakılması ve seçimlere katılamama gibi yaptırımların uygulanmasının demokrasinin ruhuna ve lafzına daha uygun olacağını ifade eden Bahçeli, yaptırımlarla karşılaşan bir siyasi partinin hem seçmen kitlesi hem de kamuoyu karşısında düşeceği durumun parti yöneticilerini daha özenli ve dikkatli davranmaya sevk edeceğini söyledi. Bahçeli, “Çünkü siyasi aktörlerin kendilerini kamuoyu baskısı altında hissetmelerine yol açacak, yine meşruluk tartışmalarının önemini kaybetmesine sebep olacaktır” dedi. “SİYASİ DURUM İŞTAH KABARTICI” Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı: “FP’nin kapatılmasının, siyasi hayatımızın geleceğini de yakından etkileyeceği anlaşılmaktadır. Mevcut siyasi dengelerin değişeceği, çeşitli planların yeniden gözden geçirileceği anlaşılmaktadır. Çeşitli niyetlerle pusuda bekleyen çevrelerin de iştahını kabartacak olan bu durumun, ülkemizin zor şartlar altında sürdürdüğü ekonomik ve siyasi istikrar ortamını bozmaması önem taşımaktadır. MHP olarak, hiç şüphe yok ki, bütün gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz. Bu süreçte, milletimizin ve demokrasimizin yararına olacak her türlü gayreti de göstereceğiz. Bugünkü acil görevlerimiz arasında yeni kriz beklentilerinin boşa çıkartılması büyük önem arz etmektedir. Dolayısıyla insanımızın sıkıntılı süreci bir an önce atlatması amacıyla kararlı ve duyarlı bir yaklaşım içinde olmak şarttır.” “MHP FP’NİN KAPATILMASINDAN ETKİLENMEZ” Bahçeli, FP’nin kapatılmasının MHP’yi nasıl etkileyeceğine ilişkin bir soru üzerine, FP’nin kapatılması sonucu oluşabilecek olan siyasi gelişmelerden MHP’nin olumsuz yönde direkt etkilenmeyeceğini kaydetti. Bir gazetecinin “Transferler gündemde. Bu konuda atak olur mu?” sorusuna Bahçeli, “Transfer tabirini kullanmak çok yanlış. Ancak her parti, inanç, ülkü, gönül birliği içerisinde olacak insanlara karşı kapısını açık tutabilmeli” karşılığını verdi. Milletvekili geçişlerinin MHP’de bir sorun yaratıp yaratmayacağına ilişkin bir soru üzerine Bahçeli, millet ile kucaklaşmayı arzulayan bir parti için gelen her kişinin bir sıkıntı değil, sevinç yaratacağını söyledi. Bahçeli, bir başka soru üzerine seçimin Türkiye gündemine taşınmasının fayda getirmeyeceğini söyledi. “BAŞBAKANLIK EL DEĞİŞTİRMEZ” MHP lideri, yeni katılımlarla Meclis’te birinci parti durumuna gelmeleri halinde ise başbakanlığın el değiştirmesinin söz konusu olmadığının altını çizdi. Devlet Bahçeli, bu durumun kayıt altına alındığı koalisyon protokolüne bağlı kalacaklarını vurguladı. | ||||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Yılmaz: Partiler barajı geçemiyor
