|
Bahçeli tranfere kapı araladı |
|||
Türkiyede bugün pek çok siyasi parti var. Hiçbir parti şu anda, tek başına barajı geçecek güçte gözükmüyor. Peki o zaman sorarlar, (Bu Türkiye siyasi istikrarı nasıl koruyacak). Yani bir yandan bu ekonomik krizi halledip, bir yandan ABye üyeliği nasıl yakalayacağız. Türkiyenin bekleyen altyapı projelerini nasıl gerçekleştireceğiz, işsizlere nasıl iş bulacağız. Bütün bunları çözebilmek, güçlü bir siyasi iktidara bağlı.”
MESUT YıLMAZ ANAP Genel Başkanı |
Yapılması gereken hizmetlerin hepsinin devletin imkanlarıyla gerçekleştirilemediğini kaydeden Yılmaz, şöyle konuştu: Bunları ancak zaman içinde yapma imkanım var. Ama, daha önemlisi, hayatlarında hiç taş taş üstüne koymamış insanlar var. Bunlar, öyle sıradan insanlar değil, bu memlekette 30 senedir siyaset yapıyorlar. 30 senedir kürsülere çıkmışlar, laf ebeliği yapmışlar, bana saldırmışlar, ona saldırmışlar, rahmetli Özala saldırmışlar. Ama, taş üstüne taş koymamışlar. Bir de bizim yaptığımız işlere çomak sokmuşlar, taş koymuşlar. KARADENİZ OTOYOLU Başbakanlığı döneminde iki önemli proje başlattığını, bunlardan birinin Karadeniz Sahil Yolu olduğunu ifade eden Yılmaz, Türkiyede bu yoldan daha fazla trafik kazası olan bir bölgenin bulunmadığını söyledi. Yolun aynı zamanda İpek Yolu güzergahında bulunduğunu anlatan Yılmaz, Özalın zamanında biz, Edirneden Gaziantepe kadar otoyol yaptık. Bu otoyollar için 15 milyar dolar harcadık. Bütün Türkiyeyi otoyollarla döşedik. Bütün Türkiyeyi otoyollarla döşerken Karadenizin bir duble yola kavuşması Karadenize çok muydu? Bunun toplamı da 1 milyar doları bulmuyor dedi. Ama, başıma gelmeyen iş kalmadı diyen Yılmaz, Yarın beni iktidardan götürürlerse yol aksamasın diye sağlam yaptık. Eğer, bütçeden yapılacak olsaydı, bizden sonra gelenler bütçeye para koymazlardı, bu yol kalırdı. Ama, biz bu yolu dış krediye bağladık diye konuştu. TAKMADIKLARI BELA KALMADI Büyük şehirlerde evlerin doğalgazla ısındığını, fabrikaların doğalgazla çalıştığını ifade eden Yılmaz, doğalgazı bütün Türkiyeye yaymak istediklerini ve Ruslardan bir teklif geldiğini söyledi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: Yatırımı onlar yapacaklar, ben sadece alım garantisi vereceğim ve bu anlaşmayı yaptık. Şimdi, Mavi Akım Anlaşması diye oradan da başıma takmadıkları bela kalmadı. Sanki getirilen gazı ben alacağım, kullanacağım. Sanki gazı ben yiyeceğim, bu gazla Karadenizin bütün ısınma sorunu halledilecek. Halkın ısınması daha ucuz olacak, sanayide kullanılacak. ANAPIN ALTINI KAZMAYA ÇALIŞANLAR Yılmaz, 4-5 Ağustos tarihlerinde ANAPın 7. Olağan Büyük Kongresinin toplanacağını hatırlatarak, bütün Rizelilerin kongreye davetli olduğunu, kongrede ANAPın yeni bir particilik anlayışını ve şuurunu başlatmak zorunda olduğunu kaydetti. Yılmaz, Bu partiye mensup olup da, bu partiden belli bir yerlere gelip de, bu partinin altını kazmaya kimsenin hakkının olmadığını kongrede göstermek zorundayız dedi. Türkiyede ANAPtan daha demokratik hiçbir partinin olmadığını ifade eden Yılmaz, ANAPlı olan herkesin yanlışını kendisine söyleyebileceğini veya parti organlarında bunların konuşulabileceğini, çünkü ANAPın bir aile olduğunu söyledi. 3 KERE GİTTİM GELDİM Geçen hafta ilk defa genel başkanlığa gelişinin 10. yılı olduğunu kaydeden Yılmaz, Arkasından Başbakan oldum, arkasından gittim geldim, sayın Demirel gibi 3 defa gittim, 3 defa geldim dedi. ANAPın tek başına iktidar olduğu sürecin, Türkiyenin en parlak dönemi olduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Yılmaz, 1991den sonra uyumlu-uyumsuz koalisyon hükümetlerinin kurulduğunu ifade etti. Şu an iktidarda olan 3 siyasi partiden biri olduklarını anımsatan Yılmaz, Ancak bizim 1983den beri savunduğumuz fikirler, bugün bütün partilerin paylaştığı, iktidarda olan fikirlerdir. Şimdi artık o fikirlere karşı çıkmak mümkün değildir. Bizim fikirlerimizin alternatifi yoktur dedi. PARTİLER BARAJI GEÇEMİYOR ANAPı 10 yıldır birarada tutmak için mücadele verdiğini, yanlış yapanlara müsamaha gösterdiğini ifade eden Yılmaz, Ama bundan sonra buna hakkım yok. Size karşı hakkım yok dedi. Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: Türkiyede bugün pek çok siyasi parti var. Hiçbir parti şu anda, tek başına barajı geçecek güçte gözükmüyor. Peki o zaman sorarlar, (Bu Türkiye siyasi istikrarı nasıl koruyacak). Yani bir yandan bu ekonomik krizi halledip, bir yandan ABye üyeliği nasıl yakalayacağız. Türkiyenin bekleyen altyapı projelerini nasıl gerçekleştireceğiz, işsizlere nasıl iş bulacağız. Bütün bunları çözebilmek, güçlü bir siyasi iktidara bağlı. ÜÇ PARLAK DÖNEM Türkiyede 3 tane parlak dönem var. Birisi benim amcamın da aralarında olduğu 1950-60 Demokrat Parti dönemi, birisi 1965-69 Adalet Partisi dönemi, birisi de Anavatan Partisinin 1983-1991 dönemi. Türkiyenin 75 yıllık tarihine bakın, her alanda en büyük atılım, bu dönemlerde olmuş, tek başına iktidarın olduğu dönemlerde olmuş. Türkiye koalisyonlar döneminde hep zaman kaybetmiş, hep patinaj yapmış, sorunları artmış. Şimdi sorunlarımız ağırlaşmış, Avrupa, ABD ile aramızdaki mesafe açılmış. Böyle bir durumda dağılmış bir siyasi tabloyla, küçük siyasi partilerle, zayıf koalisyonlarla bu sorunun üstesinden gelmek mümkün değil. KARASIZLARI KAZANIRIZ Yılmaz, ANAP olarak diğer bütün siyasi partilerden daha iyimser olmaları için bir sebep bulunduğunu, bunun da oyunu hangi partiye vereceğini kararlaştırmamış olan yüzde 50lik seçmen kitlesini en kolay kazanabilecek partinin ANAP olduğunu kaydetti. Yılmaz, Çünkü 5 senedir ki o kitle ideolojik oy veren kitle değildir. Yani o kitle din istismarıyla, bayrak istismarıyla, şunla bunla oy verecek kitle değil. Bu kitle, oy vermek için kendisine hizmet edecek partiyi arıyor. O kitleyi en kolay ikna edecek olan biziz. Çünkü geçmişte yaptığımız hizmetler ortadadır diye konuştu altyapı projelerini nasıl gerçekleştireceğiz, işsizlere nasıl iş bulacağız. Bütün bunları çözebilmek, güçlü bir siyasi iktidara bağlı. üyor. Peki o zaman sorarlar, (Bu Türkiye siyasi istikrarı nasıl koruyacak). Yani bir yandan bu ekonomik krizi halledip, bir yandan ABye üyeliği nasıl yakalayacağız. Türkiyenin bekleyen altyapı projelerini nasıl gerçekleştireceğiz, işsizlere nasıl iş bulacağız. Bütün bunları çözebilmek, güçlü bir siyasi iktidara bağlı. Türkiyede 3 tane parlak dönem var. Birisi benim amcamın da aralarında olduğu 1950-60 Demokrat Parti dönemi, birisi 1965-69 Adalet Partisi dönemi, birisi de Anavatan Partisinin 1983-1991 dönemi. | |||
Ergenekonda 16 kişi daha gözaltında | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||