 |
|
|||||
 |   |  |  | ||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Yetkililer, bu aşamada bütçe üzerinde bir çalışmanın sözkonusu olmadığını belirterek, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundular: “Biz, DPT ve Hazineyi bekleyeceğiz. Sanıyoruz onlar da 1 hafta gelişmelere bakacak ve ona göre bir tablo belirleyecekler. Döviz ne olacak? Büyüme hızı ne olacak? Enflasyon ne olacak? Faizler nasıl bir gelişme gösterecek ve bütçeye ne kadarlık bir yük binecek? Bunların hepsinin görülmesi gerekiyor. Bütün bunlardan sonra da 2001 bütçe rakamları yeniden ele alınarak, bir revizyona gidilebilir.” Maliyeciler, 2001 bütçesini disiplinli şekilde uygulamaya devam edeceklerini, bu nedenle en azından sonbahara kadar herhangi bir ödenek problemi ile karşılaşılmasının sözkonusu olmadığını ifade ettiler. Yetkililer, ekonomik büyüklüklerin ve bütçe rakamlarının revize edilmesine paralel Eylül ve Ekim aylarında ek bütçe çıkarılmasının da gündeme gelebileceğini vurguladılar. KEMERLER SIKILIYOR, TASARRUF ÖNLEMLERİ GELİYOR Bu arada, Maliye Bakanlığı’nın, 2001 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı ile kamuya yönelik bir dizi tasarruf önlemi daha uygulamaya koydu. Bugünkü Resmi Gazete’de yayınlanan talimata göre, kurum ve kuruluşlar, uygulanmakta olan ekonomik programın aksamaması ve devleteilave nakit ihtiyacına yol açmaması için harcamalarını, vize edilen harcama programı çerçevesinde gerçekleştirecek. Kurumlar kesinlikle ek ödenek ile bloke edilen yüzde 2’lik ödenek için, kesinlikle serbest bırakma talebinde bulunamayacak. Bloke edilendiğer yüzde 3’lük ödeneğin kullanımına ise yılın son üç aylık dönemindeki gelişmeler çerçevesinde karar verilecek. Kamu kuruluşlarının yeni taahhüt ve projelere başlamalarını yasaklayan Bütçe Uygulama Talimatı ile getirilen bazı düzenlemeler şöyle:  Teşkilat genişlemesine gidilemeyecek, Harcamalar üçer aylık dönem itibarıyla programlanıp, ödenekler dahilinde yapılacak, kullanılmayan tutarlar takip eden üç aylık dönemde kullanılabilecek. Erken ödenek kullanımı ise yapılamayacak. Bütçeli kuruluşlar vize edilmiş toplam 3 aylık ödeneklerini aşmamak üzere, her üç aylık dönem başından itibaren talimat beklemeksizin ödeme emri düzenleyebilecek. Kurum ve kuruluş bütçelerinden Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bütçesi ile İl Özel İdareleri ve fonlara aktarılmak suretiyle kullanılacak yatırım ödenekleri için aktarım talepleri, Şubat ayı sonuna kadar Maliye Bakanlığı’na gönderilecek. Yatırımlar için sadece “yatırımları hızlandırma ödeneğinden” eködenek talep edilecek, yedek ödenek tertibinden ise deprem yatırımlarıile Plan-Bütçe Komisyonu’nda önergelerle kurumlara tahsis edilen ödenekler hariç, herhangi bir aktarma istenemeyecek. Bütçelerin hazırlanması, uygulanması ve denetiminde kalite yönetimi etkin bir şekilde sürece dahil edilecek. TASARRUF ÖNLEMLERİ Bütçe uygulama talimatında bütçe açığını azaltma ve enflasyonla mücadele programı çerçevesinde, kamu finansman dengesinin istenen seviyede tutulabilmesi için çeşitli tasarruf tedbirleri de yer aldı. Bu tedbirler de şöyle sıralandı: Personel ödeneklerinde artışa neden olabilecek zam, tazminat ve fazla mesai talebinde bulunulmayacak. Geçici işçilerin sayıları ve çalışma süreleri kesinlikle uzatılmayacak. Yurtiçi ve yurtdışı geçici görevlendirmelerde kişi sayısı ve görevlendirme süresi asgari düzeye tutulacak, bütçe ödenekleri de hiç bir surette aşılmayacak. Seyyar görev tazminatına ilişkin vize taleplerinde, ödenek ve kadro sayısı ile gün arasında bağlantı kurulacak, sayının üzerinde görevlendirme yapılmayacak. Devam eden temizlik işleri kapsamında 2000 yılındaki işçi sayısı 2001’de artmayacak. -Firmalarda istihdam edilen elemanlar, temizlik dışında sekreterya, güvenlik, idari işler gibi hizmetlerde çalıştırılmayacak.-Yakıt, su ve elektrik kullanımında azami tasarruf sağlanacak, 2000 yılındaki kullanım miktarları aşılmayacak Elektrik, su, doğalgaz, telefon, akaryakıt ve yakacak gibi giderlerinin faturaları zamanında ödenecek. 2001 yılı akaryakıt alım miktarı 2000 yılı seviyesini geçmeyecek. Telefon, mobil telefon, faks, çağrı cihazı, cep telefonu ve benzeri haberleşme cihazlarının kullanımında azami tasarruf sağlanacak. Özel görüşme bedelleri ilgililerden tahsil edilecek. Başbakanlık tasarruf genelgesinde belirtilen unvanların dışındakilere cep telefonu tahsis edilmeyecek, bunlar için herhangi bir ödeme yapılmayacak. -Şehiriçi aramalarda normal telefonlar kullanılacak, başka türlü ulaşılamayan çok acil ve zorunlu haller dışında, cep telefonları aranmayacak. -Zorunlu kalmadıkça demirbaş yenilemesine gidilmeyecek. Stoklardaki mevcut yedek parça ve kırtasiyeler tüketilinceye kadar yeni alım yapılmayacak. -Kamu kuruluşları, Emekli Sandığı ve SSK prim ödemelerini hiç bir surette ertelemeyecek. Alacağı olan Maliye’ye koşuyor Bu arada son krizle birlikte, önce faizlerin çok yüksek seviyeye çıkması, ardından dalgalı kura geçilmesine paralel döviz fiyatlarındaki artış, sıkışan bazı sektörleri de harekete geçirdi. Başta müteahhitler olmak üzere, kamuyla iş yapıp da devletten alacağı olanlar, bunların ödenmesi için Maliyeyi daha fazla sıkıştırmaya başladı. Maliyeciler, “Anormal bir baskı altındayız. Devletle iş yapan geliyor (Bankalar yakamıza yapıştı. Bu faizlerle borçlanmak da zaten çok zor. Alacağımızı verin) diyor. Ancak Hazinenin durumu da belli. Diğer yandan bütçe harcamalarına dönük getirilen düzenlemeler var. Bu şartlarda bu tür taleplerin hemen karşılanması da mümkün değil” dediler. TAKSİTLENDİRME OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR Öte yandan yaşanan ekonomik sıkıntıların, vergi borçluları için getirilen tecil ve taksitlendirme gelirlerini olumsuz etkilemesinden de korkuluyor. Para piyasalarında yaşanan sıkışıklık sonrasında devlete vergi borcu olanların, kaynak problemleri nedeniyle tecil ve taksitlendirme kolaylığından yeterince yararlanamamaları endişesi taşınıyor. Bilindiği gibi Tahsilat Genel Tebliği ile 31 Aralık 2000 tarihi itibarıyle vadesi geldiği halde ödenmemiş vergi borçluları için 16 Mart 2001 akşamına kadar bağlı oldukları vergi dairelerine başvurmaları kaydıyla tecil ve taksitlendirme imkanı getirilmişti. Maliye Bakanlığı, 31 Aralık 2000 tarihi itibarıyla takipteki vergi borçlarının 2.4 katrilyonu borç aslı olmak üzere 4.9 katrilyon lira olarak bildirmişti. Bunun 2 katrilyon 380 trilyon liralık bölümünün özel sektöre, geri kalanının ise kamuya ait olduğu vurgulanmıştı. Borçlu bükellef sayısı ise 153 bin olarak verilmişti. Resmi bir açıklama yapılmamakla birlikte, tecil ve taksitlendirmeden 1 katrilyon lira dolayında bir gelir beklendiği telaffuz ediliyordu. | ||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Ohhh, hepimiz rahatladık