| | | Georghe Hagi son zamanlarda azda olsa uzatılan mikrofonlara Türkçe konuşmaya başladı
Bu gayreti ona Türk halkı arasında sempati kazandırıyor. Türkçe konuşmaları basın abartıyor, saptırıyor o yüzden Türkçe konuşmuyorum palavralarına inanmıyorum.
Erzurum maçında oyundan alındıktan sonra saha kenarında gördüğümüz Hagi, teknik direktörlüğe ısındığını bir kez daha gösterdi. Lucescunun bulunduğu bir ortamdaki tavırları dikkat çekiciydi. Bu iki özelliği üst üste yapıştırınca Haginin gelecekte Galatasaray hocalığına soyunduğunu sezinlemek zor değil
Fatih Terim, İtalyancası ile sempatisini nasıl arttırdıysa, Hagiden de aynı gelişimi yakında göreceğiz
Haginin neden klas olduğu bir kez daha ortada kanımca...
Ankaragücüdeki çıkışıyla Galatasaraya transfer olan, sabırlı ve tutarlı davranışlarıyla takım içinde sürekli bir yükseliş içine giren Hasan Şaşın, saha içi taktik ne olursa olsun serbest bir görevle oynatılması sarı-kırmızılı takıma daha büyük katkılar sağlayabilir. Ankaragücüdeki son maçlarını hatırlayın. Hasan sahanın heryerinde özgürce dolaşıp iyi işler yapıyordu. Ankaradan Gençlerbirliği takımından Fenerbahçeye transfer olduktan sonra basının tepesinden inmediği yakışıklı Tarık ise, onca yeteneğe karşı yokolup gitti.. Tarık özgürdü. Saha dışında, barlar falan
Kulüpler, futbolcular herkes çoşku içinde yarım milyar dolarlık yayın ihalesini konuşuyor. Federasyon başarılı bir ihale yapmanın keyfini sürüyor... İlk hafta maçlarını naklen izleyemeyen milyonlar mutsuz ve umutsuz.
Tabii ki herkes ister Türk futboluna kaynak aksın, kulüpler borçsuz, futbolcular dertsiz olsun. İngiltere, Almanya, İspanya gibi ülkelerdeki yayın haklarına neredeyse yaklaşılan bu ortamda sözkonusu bu ülkelerin kişi başı gelir düzeylerini bizimkiyle kıyaslayarak Türk futbolunun pahalı olduğunu açık seçik görüyoruz. Türkiyede sadece TV yayını anlamında, alıp-satarak hiçbir televizyona kar getirmeyen futbol, Telsim-Türkcell yani yeni ekonomi kanalıyla yükseliyor
Eğer futbol bu haliyle İstanbuldaki ile Siirtteki vatandaşa aynı anda ulaşıyorsa, o zaman fırsat eşitliği sağlanmış olur. Eğer her iki vatandaş da, iş ve kazanç imkanları konusunda eşitse o zaman federasyon bu fiyata sattığı futbol ihalesinde başarılı olmuş demektir.
Dönüşü olmayan bu yolda futboldan başka bir eğlencesi olmayan Doğu bölgemize, TV haklarına sahip olan kuruluşun düşük bir fiyat uygulaması en azından yaraya merhem olur.
Dileyelim ki kulüpler alınacak milyon dolarları çarçur etmesinler, Murat Yakın, Amokhachi, Lange örneğinde olduğu gibi milyarları Türk ekonomisi aleyhine harcamasınlar. Ve dileyelimki işsiz kalan birçok TVci arkadaşımız hayatlarını sürdürecek bir uğraşa yeniden kavuşsunlar.
| |