Home page

Haber Menüsü


 
Jardel geleceğim İtalya veya İspanya liginde demiş.!!!
 
Sonuçta, bize kalırsa Jardel giderse kimse üzülmesin, karlı çıkacak G.Saray kulübü olacaktır...
 
Okay KARACAN
NTV-MSNBC
 
24 Ocak—  Her futbolcunun hayalidir. İtalya, Milan, Barcelona vesaire. Şimdi golcülüğünü tartışmadığımız Jardel’in bu hayali üzerinde duralım... Porto’da 4 sezonda 140 gol atan Jardel’i Portekiz’in en güçlü orta sahası besliyordu… Bu dönemde Boby Robson başta olmak üzere Porto birçok ünlü hoca ile çalıştı.. Kimse Süper Mario için sıradışı bir yorum (RUTİN ÇOK VAR) yapmadığı gibi alıp çalıştırdığı takıma da götürmedi..

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Portekiz’li ünlü gazeteci Paolo Garcia’ya göre Porto’yu 90’ların sonunda kimse durduramadı. 2000’lerde de aynı şey olacak. Çünkü, parasal açıdan diğerlerine oranla arada büyük fark var. Bu kadroya da yansıdı.
       Porto, Jardel’i satıp Pena’yı transfer ederek hem para kazandı, hem Portekiz’de şampiyonluğun en güçlü adayı haline geldi. Büyük borçları olan Benfica’nın, Jardel’i alamayacağı kesin olmasına rağmen taraftarını umutlu bir bekleyişin içine sokarken birşey dikkatimi çekti….
       Hani her yurtdışı transferde duyarız.. F.Bahçe falancayı sattı, ama bu futbolcu Türkiye’ye dönerse başka kulüpte oynayamaz! Porto bunu bile yapamamış… Özetle Galatasaray gibi bir orta saha ile Jardel, Porto’da bıraktığı yerden devam ediyor. Lig yapıları aynı, üç büyük, gerisi yalan...
       Jardel sadece bu ülkede sıkılıyor... Haklı da...
       Ancaaak... Vieri, Hakan, Salas, Raul, Kluivert, Carew vs. gibi devlerin attıkları her golün altın değeri taşıdığı iki Akdeniz ülkesinde Jardel’in başarılı olabileceğine inanmak zor... Oralara gitmeye gerek yok.. Pascal ve Jardel’in yerlerini değiştirip bile görebiliriz sonucu.
       Sonuçta, bize kalırsa Jardel giderse kimse üzülmesin, karlı çıkacak G.Saray kulübü olacaktır...
       - - - - - - - - - - —
       Bugün 24 Ocak… Türk Ekonomisinin yapısal değişim geçirdiği 24 Ocak kararlarının alınmasının 21’nci yıldönümü… O yıllardan bugüne ülke ekonomisi gelir dağılımının dengeli paylaşımı konusu başta olmak üzere pek iyiye gitmese de, futbolumuz büyüdü.
       Euro-80’ı televizyondan izleyip, EURO-2000’de çeyrek final oynadık. 2000’de UEFA Kupası alıp, futbolcularımızı, hocalarımızı transfer ettik yurt dışına. Siyah-beyaz tek kanaldan, Dijital Dünyaya adım attık. 24 Ocak kararları ile Türkiye dışa açık büyüme modeline geçiş yaptı. 2000’lere gelindiğinde ihaleler, ihaleler… Hazine ihalesi, GSM 1800, Enerji, Naklen yayın vs.vs….
       Biz 30-35 yaş kuşağı 80’lerde milli takımın İzlanda’ya attığı tek golün sahibi Fatih Terim’in bugün geldiği noktayı gözle görüyor. Ülkemiz ekonomisinin varolmayan istikrarına kahrediyoruz. Biz Türk futbolunun en büyük müşterisi gençler Üniversite mezunu işsizler ordusuyuz.
       Biz iş bulup çalışamazsak, futbola kaynak olamayız… Biz Fransız elmasıyla vurulan elma üreticileri, beklediği baş fiyatı alamayan tütün, fındık, buğday üreticisi. Biz bordro mahkumu memurlar, biz asgari ücretle çalışan işçiler. Başlangıç değeri 610 milyon dolar olan bir futbol bizi aşar. Zaten TV’leri de aşıyor.
       Bugün, futbol ihalesi için yeni bir şartnamenin hazırlanacağı açıklandı… Yani Futbol’da 24 Ocak kararları…
       Ödeme koşulları TV’ler lehine yumuşayacakmış..
       CİNE 5, 500.000, TeleOn 350.000 sattı bu ülkede.. İkisi de kar edemedi.
       Bu dönemde futbolu mutlu azınlık canlı canlı izlerken, en çok ihtiyaç duyan kesim 24 0cak 1980’de olduğu gibi radyodan dinledi…
       Bugün yine aynı şey olacak. Yeni bir şartname yine bir mutlu azınlık tablosu. Şimdi, bu mealde konuşanlara şöyle deniyor.. Türk futboluna büyük kaynak sağlanıyor…!!
       Evet, 5+1 ile alınan paralar yabancı topçuların ve hocaların cebine gidiyor. Dışa açık büyüyoruz. Özetle parası olan bir kısım insan parasını aslında dışarıdan gelen bir yeteneği izlemeye yatırıyor. Gümrük birliği ile dışa açık büyümede nasıl sınırları aşıp üretmeyen bir ekonomi olduysak, futbolda da aynı yere gidiyoruz… RÜŞTÜ-OGÜN-ALPAY-HAKAN.. Hepsi o kadar.
       Futbolumuzun dış ticaret dengesine katkısı olan oyuncular ve iki hocaya teşekkür ediyor, Tokat-Reşadiye’nin küçük bir köyünden telefona sarılıp dijital çaresizliğine yanıt arayan Murat kardeşe yeterli açıklamayı yapamadığımız için özür diliyoruz.
       Üst satırlara konu olan İzlanda maçının tek golünü düzenli elektrik kesintisi nedeniyle 1 dakika farkla kaçıran bu satırların yazarı yarın (perşembe) akşamı ki Milan-Fiorentina maçını sabırsızlıkla bekliyor. Yaşasın iyi ve ucuz futbol… 24 Ocak mı dediniz…
       
 
 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları
Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın
Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları