Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 15:24 TS 4 Eyl., 2000
Türkiye’de bilişimin öyküsü - 3
Emekleme Dönemi
NTV
“Ben IBM. I. Nesil 650 bilgisayarım. Dakkada şu kadar çarpma, hesap yapabilirim...”Bu metinle insanlar eğitiliyordu. 1960 Eylül’ünde Karayolları’na gelen bilgisayarın tek görevi yol hesaplarını yapmak, bordro düzenlemek değildi. Aynı zamanda bir eğitim aracıydı. Mühendislik Fakültesi öğrencileri Karayolları’na gelir, bilgisayar nedir sorusunun cevabını öğrenirlerdi. Yöneticiler önceden hazırladıkları bir metni sanki bilgisayar makinesi konuşuyormuş gibi öğrencilere okurlardı. Bu mühendislik fakültesi öğrencilerinin ilk bilgisayar eğitimiydi.

   
 
       
    MSNBC News NTV Bilişim 2000 Programı
MSNBC News Bilişim hedef büyüttü
MSNBC News Bilişim'in Avrasya başkenti: İstanbul
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Türkiye’nin 1960’ta tanıdığı bu “elektronik beyin”e alışması kolay olmadı. Makine çalışanların bordrolarını kısa sürede hazırlıyordu fakat Maliye Bakanlığı ve Sayıştay bunu bir türlü kabul etmiyordu.
       
DPT VE TÜBİTAK KURULUYOR
       Engel sadece Türkiye’deki kurumlardan gelmiyordu. Yurt dışından sipariş edilen bir bilgisayar en erken 8 ayda geliyordu. Bazen bir yılda geldiği de oluyordu. Bu ise bilgisayarın yaygınlaşmasını yavaşlatıyordu. Ayrıca servis imkanı da çok sınırlıydı. Bu konuda çaba harcayan tek kuruluş IBM Türk’tü. O yıllarda bu tür zorluklarla büyük mücadele verdi.
       60 ihtilali Türkiye’nin tepeden tırnağa yenilendiği bir dönemdi. Tam anlamıyla bir ihtilal olan bu dönemde DPT ve TÜBİTAK kuruldu.
       Bir çok kuruluş bu iki kurumun desteği ile bilgisayara sahip oldu. Kamu kuruluşları ve bankalarla birlikte üniversiteler de bu teknolojiyi kullanmaya başladı. Elektronik beynin yolu açılmıştı.
       
* 1962- İTÜ ve İÜ ikinci nesil IBM 1620’yi çalıştırdı.
* 1965- ODTÜ bilgisayar konusunda yüksek lisans eğitimi vermeye başladı. Elektronik hesap bilimleri enstitüsü kuruldu.
* 1967- H.Ü.’de Türkiye’nin ilk bilgi işlem merkezi kuruldu.
       
       Hacettepe Üniversitesi’ndeki merkezin kuruluşunda görev alan Aydın Köksal yapılan işin o dönem için büyüklüğüne değinirken “1967’de Hacettepe Üniversitesi’nde o zamanki sistemlerin birkaç kat büyüğünü kurduk. Bugünkü bir ‘süper bilgisayar’ değerindeydi. Sadece 120 Mbyte disk belleği vardı. 100 Kbyte da ana belleği vardı. Yani güç olarak bugünkü bir PC’den çok küçüktü ama 180 metrekare yere zor sığdırdık.” diyor.
       
KOÇ SAHNEDE
       Karayollarına ilk bilgisayar geldiği zaman Türkiye’de bilgi teknolojilerinin yaygınlaşması için çaba harcayan sadece IBM vardı. Çalışan uzman sayısı ise sınırlıydı. IBM’i, Koç Bourroughs izledi. Daha sonra Koç Unisys adını aldı. Şimdi ise Koç Sistem olarak çalışmalarını sürdürüyor. Gerçi Koç-Sistem’in tarihi çok daha eskilere dayanıyor. Vehbi Koç daha 30’lu yıllarda hesap makinesi, daktilo gibi büro malzemelerini getirip satmaya başlamıştı. Koç-Sistem Vehbi Koç’un 1930’larda kurduğu ve başarıyla geliştirdiği o şirketin bilgi birikimini devraldı. 1960’larda önce Bourroughs, sonra da Unisys ile işbiriliği yaparak bilgi teknolojilerini Türkiye’ye getirme çabasına büyük katkı verdi. 60’larda bir bilgisayar makinesi satmak, kurmak, işletmek ve bakımını sürdürmek büyük mesele idi. O zorluklar karşısında yılmadan mücadele edenlerden biri de Koç-Sistem’in eski genel müdürlerinden Aydın Çubukçu’ydu.
       
DÖNÜM NOKTASI 70’LER
       Türkiye 60’ların sonuna yaklaşırken TÜBİTAK bir araştırma yaptı ve ilginç bir sonuca ulaştı.
       1968 yılında imalat sanayiinde Ar-Ge çalışması yapılmıyordu. İmalat sanayinin yerine teknoloji transferini tercih ediyordu. Üniversite öğretim üyelerinin zamanlarının ancak yüzde 10’unu Ar-Ge çalışmalarına ayırıyordu.
       Bu tablo 1968 yılında Türkiye’de ciddiye alınabilir bir araştırma geliştirme çalışmasının yapılmadığını ortaya çıkarıyordu.
       1970’te DPT’nin tahminlerine göre iseTürkiye’de
       
* 6.000 kadar araştırmacı,
* 300 kadar bilişimci,
* 60 BİM merkezi ve
* 65 bilgisayar vardı.
       
       Bu ortamda bilişimciler daha etkili olabilmek için biraraya geldiler ve Bilişim Derneği etrafında örgütlendiler. Bir yıl sonra 1972’de bilgisayar sektörü ilk yayınına kavuştu. Bilişimcilerin bu çabaları 1973’te meyvesini verdi. O yıl DPT bünyesinde Elektronik Bilgi İşlem Sürekli İhtisas Komisyonu kuruldu. Komisyon sektörün çalışmalarına bir disiplin kazandırdı. Aynı dönemlerde bilişimciler bilgisayar terimlerine Türkçe karşılıklar bulma çabası içindeydi. Bu çalışmanın başını Aydın Köksal çekti. Bu konudaki titizliği ile tanınan ve “bilgisayarın isim babası” olan Aydın Köksal o günleri çok iyi hatırlıyor: “70’li yıllar teknoloji için bir dönüm noktasıydı. Bilgi teknolojilerine ilgi kamu kesiminden endüstriyel kesime doğru kaymaya başladı. Otomotiv ve beyaz eşya sanayiinin BİM’leri kurmaya başlamasıyla birlikte işin rengi değişti ve Türkiye bilgi teknolojilerinde hızlı adımlar atmaya başladı.”
        Kamuda yetişerek özel sektöre geçen Güngör Günalçın da özel sektörün teknolojiye olan yönelişini içerden biri olarak yakından biliyor: “1970’li yılların başında baktığımız zaman özel sektör olarak mesela bir Arçeliği görebiliriz, Petkim’i görebiliriz. İstanbul’da İTÜ’yü, Petkim, IBM’in bir servis bürosu vardı. Ankara’ya geldiğimiz zaman 70’li yılların başında IBM’nin servis bürosu ODTÜ, Karayolları, Su İşleri gibi kömür işletmeleri gibi yerler ama 70’li yıllardan itibaren hızla özel sektörde bir yaygınlaşmayı görüyoruz. Mesela Tofaş. 1973 yılında ben Tofaş’a geçerek oradaki bilgi işlem olayını organize etmeye başladım.”
       
ELEKTRONİKTE YENİ TASARIMLAR
       Klasik endüstri dallarındaki bu gelişmelerin yanısıra elektronik alanında da hatırı sayılır çalışmalar gerçekleştirildi. 1975 yılında açılan Aselsan Askeri Elektronik Sanayi Fabrikası Ar-Ge çalışmaları sonucu kısa sürede 7 adet elektronik askeri ve profesyonel aygıt ve sistem tasarımı yaptı ve seri üretimlerine geçti.
       PTT-ARLA’da sürdürülen Ar-Ge çalışmaları ise PTT’nin telekomünikasyon faaliyetlerine yönelik ilk ciddi araştırmalarıydı.
       Kamu ve özel kesim BİM’e yönelince bilişim ihtiyacı birden çoğaldı. Üniversiteler bu ihtiyacı karşılamak üzere harekete geçti. Önce 2 yıllık önlisans eğitimleri verildi. Daha sonra lisans eğitimi başladı. HÜ ve ODTÜ başı çekti. Türkiye’de ilk bilgisayar mühendisliği eğitimi bu iki üniversitede 1977’de başladı. Ancak bundan önce Türkiye’de bilgisayar ilk kez topluma mal oldu:
       
İLK YERLİ BİLGİSAYAR
       70’li yılların Türkiye üniversitesi, kamu kesimi ve özel sektörüyle daha çok bilgisayar kullanmaya başladı. 70’ler özel sektörün kamu kesimini yakaladığı ve hatta geçtiği yıllar oldu.
       70’lerin sonuna gelindiğinde Türkiye kendi bilgisayarını üretecek bilgi birikimine ulaştı. Üniversite eğitimini tamamlamış bir grup genç kendi arasında biraraya geldi ve Türkiye’nin ilk bilgisayarını üretti. O gençlerin içinde DSP’nin Grup Başkan Vekili Emrehan Halıcı da vardı: “Biz bir ekiple İngiltere’den Yavuz Ağsallar, Türkiye’den Fatih Ağsallar, ben de yazılım sorumlusu olarak Türkiye’nin ilk yerli bilgisayarını üretebileceğimizi düşündük ve bir proje geliştirildi. Zaylok firması’nın Z80 micro işleyicisini kullanarak Türkiye’nin ilk yerli bilgisayarını yaptık. Adına da Uslu dedik. Aynı dönemlerde Boncuk adlı başka bir yerli bilgisyar da piyasaya çıkmıştı ve aslında şu an tahayül etmek çok zor ama bir çok bilgisayar markası piyasada yokken Türkiye 80’li yılların başında iki tane yerli bilgisayarın tatlı bir rekabetine tanık olmuştur.”
       Türkiye 80’lere girerken hem bilimsel ve teknik araştırma açısından hem de bilişimciler bakımından oldukça iyi bir noktaya ulaştı. Dünya ise PC dönemine girdi. Artık bilgisayarda dördüncü jenerasyon başlıyordu. Türkiye ise kendini iç çatışmalardan henüz kurtarmış yine bir askeri yönetim yaşıyordu. Aslında bu Türkiye için yeni bir dönemin başlangıcıydı.
       Bu dönem bilgi teknolojilerinin öne çıktığı yıllardı.
       
       
       
    MSNBC News Türkiye'de bilişimin öyküsü - 1
MSNBC News Türkiye'de bilişimin öyküsü - 2
MSNBC News Türkiye'de bilişimin öyküsü - 4
 
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları