|
|
Bol bol, ekonomide bahar, Kıbrısta çözüm, ABde müzakere kesin havalarını basarak olumlu beklentileri parlattılar- bir kısım medyanın da katkısı ve yardımıyla tabi ki- , aslında hiç inanmadıkları halde, alabildiğine bu havayı pompaladılar. En iyimser senaryoları peşinen satın aldılar Ve büyük kazançlar elde ettiler. Son iki haftada da, döviz yükselmeden malı götürdüler. Haftalar Dolar (bin TL) Artış(%) 02-04-2004 1312 -0.2 09-04-2004 1322 0.2 16-04-2004 1355 2.5 23-04-2004 1370 1.1 30-04-2004 1412 3.0 03-05-2004 1426 1.1 TLdeki aşırı değerlenmenin birşeylere gebe olduğu, Kıbrısta fotoğrafın ortaya çıktığı ve ABnin yeni 10 ortağı ile Türkiyesiz fotoğraf çektireceği tarihin yaklaştığı o kırılma noktalarından birinde , portföy boşaltmaya, karları realize etmeye ve daha iyi fiyatta iken TLyi dövize çevirmeye, eyvallah deyip gitmeye hazırlandılar. Doğrusu yine iyi götürdüler. Ne kadar mı ? Hesabı birlikte yapalım. Şubat 2003te nominal faizler yüzde 52.7 idi, 12 ay boyunca doların değeri yüzde 16.8, Euronun ise yüzde 4.2 düştü. TL getirileri: Şubat 2003te ihraç edilen bir yıl vadeli Hazine bonosunun 12 ay sonraki reel getirisi yüzde 35i aştı. Borsa getirileri: Borsaya giren ve yüzde 85 bileşik endeks oranında kazanç sağlayan yabancı yatırımcı ise bir dolar ile bir Euronun toplamından oluşan bir döviz sepeti üzerinden yüzde 106 getiri elde etti. Döviz getirileri: Şubat 2003te dövizini bozdurarak Hazine bonosuna para bağlayan yabancı rantiyenin bir yıl sonra tekrar dövize döndüğünde getirisi dolar üzerinden yüzde 83.6, Euro üzerinden yüzde 60a yaklaştı. Hava pompalandı, AB, Kıbrıs, bahar vs. odunları süt kazanının altına atıldı ve sütün kaymağı oluşunca, kaymak alındı, operasyon bitti. Şimdi tüyme zamanı. Ne kadar da 2000-2001de yaşananları andırıyor!.. Anımsayın, Kasım 2000 ve Şubat 2001de yabancı yatırımcı lar portföylerini boşaltarak Türkiyeden kaçmışlardı. Sonraki aylarda, borsadan yabancıların hızla ve büyük miktarlarda çıkması ile finansal kriz dediğimiz patlama tetiklenmişti. Tekrarı olur mu? Sorunun yanıtı, yabancıların kısa vadeli (yani derhal dövize çevirebilecekleri) portföy stoklarının miktarı ile ve kırılganlığı azaldı denilen finans sisteminin gerçek durumu ile ilgili. 2003 başından beri yabancıların portföy girişleri, yüksek TL getirileri ve mevcut stokun dolar olarak değerlenmesi sonucu büyüdü. Yabancıların Türkiyedeki portföy varlıklarını BDDK ve Takasbanktan izleyebiliyoruz. BDDK verilerine gore, Bankaların emanetinde tutulan yabancılara ait menkul kıymet stoku 7 milyar dolar dolayında. Takasbanktan izleyebildiğimiz yabancıların hisse senedi stokları ise Mart 2004te 11 milyar doları bulmuş. Özellikle 2003 ve 2004te borsaya yabancı akını olmuş. 2002de 3.5 milyar dolar olan borsada yabancı yatırımları, 2004ün Martında 11 milyar dolara yaklaşmış. Böylece, döviz ucuzladıkça, Türk Lirasına bağlanmış mevcut portföy stokunun değeri dolar olarak artınca, yabancıların portföy yatırım stoku 18 milyar doları aşmış. Ancak bu kaynaklar, TLye bağlıydı ve kâğıt üzerindeki çok büyük kazançların fiiliyata dönüşmesi için henüz artmamış kurlardan ve yavaş yavaş portföylerin boşaltılmasıyla, dövize dönülmesi ve /veya dışarıya çıkarılması gerekiyordu. O da yaşandı. BDDK verilerine göre Türkiyedeki bankaların yabancı müşterileri adına emanetlerinde bulundurdukları Hazine iç borçlanma kağıtları ile eurobondların toplam tutarı 9 Nisan ile 16 Nisan arasındaki haftada 561 milyon dolarlık azalma kaydetti. 9 Nisanda 6 milyar 837 milyon dolar olan yabancıların Hazine kağıtları portföyü 16 Nisanda 6 milyar 276 milyon dolara kadar geriledi. Azalmanın 143 milyon dolarlık bölümü dolar kurundaki değişimden, yaklaşık 420 milyon dolarlık bölüm ise net satışlarından kaynaklandı. 9 Nisanda 1 milyon 325 bin lira olan Merkez Bankası döviz alış kuru 16 Nisanda 1 milyon 355 bin liraya yükselmişti. Bu gelişme büyük bölümü Türk Lirası cinsinden kağıtlarda tutulan yabancıların portföyünün dolar karşılığını da azalttı. Ancak azalmanın büyük bölümünün yabancıların portföy değiştirme tercihinden kaynaklandığı dikkat çekiyor. Borsada ise Mart sonunda yüzde 45 cıvarında seyreden yabancı payı, geçen Cuma itibariyle yüzde 42ye geriledi. Yabancılar, özellikle İMKB 30 hisselerinde satış yaptılar, kar realizasyonuna gittiler. BDDK kayıtları, en son 16 Nisandaki fotoğrafı veriyor. Sonraki iki haftada ne mi oldu? Tam da söylediklerimiz yaşandı. Portföy boşaltıldı, TLden dolara geçildi ve kaçış başladı. Bu kaçışın bilançosu için birkaç milyar dolar diyen de var, daha yüksek diyen de. Ama gerçek kanamayı ve vurgunun boyutlarını çok değil, bir-iki hafta içinde öğreniriz. Bakalım yeni bir süt kaynatıp kaymak alma operasyonu ne zaman başlayacak. En önemlisi, böyle bir oyun başlayıncaya kadar bu vur-kaçlar Türkiyeye neye mal olacak, kaçanın açığı kime, nasıl çıkarılacak ? | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||