Home page
Haber Menüsü


 
Gelir eşitsizliğinde AB’nin neresindeyiz?
 
AB’de gelir kendiliğinden adaletle paylaşılmıyor. Devlet vergi ve transferler yoluyla yaptığı müdahaleler ile geliri yeniden pay ediyor ve adilleştiriyor.
 
Mustafa Sönmez
NTV-MSNBC
 
12 Kasım 2003—  Devlet İstatistik Enstitüsü’nün doğruluğu kendinden menkul gelir dağılımı 2002 araştırması, 1994’e göre, gelir dağılımının iyileştiğini duyurdu. İyileşmenin ölçüsü ne? Gini katsayısı 0.49’dan, 0.44’e indi. Ne demek bu gini katsayısı? Ülkede gelir dağımında tam eşitlik olsaydı bunu “0” katsayısı ile gösterirdik. Tam eşitsizlik olsa “1” ile gösterirdik. Ama gerçek hayatta ne tam eşitlik ne de tam eşitsizlik var. Eşitsizlik eğrisi, bir “D” harfine benzer. “D” ne kadar şişmansa, o ülkede gelir o kadar eşitsiz, ne kadar ince ise gelir o ölçüde adil dağılıyor demektir.

   
 
       
   
MSNBC News Mustafa Sönmez: DİE'nin gelir dağılımı komedisi
MSNBC News Mustafa Sönmez: DİE'ye inanma, DİE'den geri kalma
MSNBC News Mustafa Sönmez: Irak batağına bulaşmanın bedeli
MSNBC News Mustafa Sönmez: Enflasyon düşüyor, ücret daha hızlı düşüyor...
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  “D”nin şişmanlığını ölçen katsayıya gini katsayısı deniliyor. Örneğin gelirin en adil dağıldığı ülkelerden Danimarka’da katsayı 0.22, en adaletsizlerden Türkiye’de 1994’te 0.49’du. DİE’nin savına göre 2002’de 0.44 olmuş. İnandırıcı değil, ama(*) varsayalım ki, gini katsayısı DİE’nin iddia ettiği gibi 0.44’e inmiş olsun.
       
BÖLÜŞÜM TABLOSU GEREKÇE OLABİLİR
       İyileştiği iddia edilen bu bölüşüm tablosu bile, Türkiye’nin AB tam üyeliğinden uzak tutulması için kendi başına bir gerekçe oluşturabilir. Çünkü bizde gelir 0.44 eşitsizliğinde paylaşılırken AB ülkelerinden Danimarka’da sadece 0.22, İsveç’te 0.23, Hollanda’da 0.25, İspanya’da 0.27, Almanya’da 0.28, İtalya ve Portekiz’de (en eşitsizleri) 0.34 boyutunda.
       Bu verilerden, gelirin AB üyeleri içinde daha iyi paylaşıldığını ve bu ülkelerdeki demokrasi ve istikrarda, bölüşümün daha adil olmasının önemli bir etken olduğunu söyleyebiliriz. Ama, işin bir de püf noktası var. AB’de gelir kendiliğinden daha adil paylaşılmıyor. Gelirin daha adil paylaşılması için, bizde olmayan bir devlet müdahalesi var.
       Devlet normalde çok vahşi paylaşılan gelire, vergi ve transferler yoluyla yaptığı müdahaleler ile geliri yeniden pay ediyor ve adilleştiriyor.
       Örneğin, 1998’de yapılan bir OECD araştırmasının bulgularına göre, devletin vergi ve transfer müdahalesinden önce, bizde 0.44 olan gini katsayısı İsveç’te 0.49, Danimarka’da 0.42, Hollanda’da 0.42, Belçika’da 0.53, Almanya’da 0.44, İtalya’da 0.51’imiş. (**) Ama gelin görün ki, devlet bu adaletsizliğe seyirci kalmıyor AB’de.
        Vergi ve transfer harcaması politikaları ile zenginden alıp yoksula aktarıyor ve bu müdahale sonrasında bakın gini katsayıları yukarda verdiğimiz rakamlara dönüşüyor. Yani eşitsizliği yarı yarıya azaltan müdahaleler. Peki bizde? Bizde 1994 için yapılan araştırmada devlet sadece iki puan aşındırabilmiş, 0.51’den 0.49’a indirebilmiş eşitsizliği.
       Bizde eşitsizliği dert etmiyor devlet. Hatta bölüşüm adaletsizliğini, sermaye birikimi için elzem gören zihniyetler bile yaygın.Vergi politikaları ile adalet getirmek yerine, ‘vur abalıya’ mantığı ile dolaylı vergiler yüzde 70’e çıkarılıyor.
       Vergi politikaları gelir bölüşümüne adalet getirmek yerine, ücretliden sermayeye kaynak aktararak bölüşümü adaletsizleştiriyor. Vergilerin tamamı faize giderken rantiyeleri palazlandırıyor, dahası, yoğun borçlanma yoluyla bütçeler borç bütçesi haline getiriliyor, bütçeden eğitime, sağlığa ve diğer sosyal harcamalara ayrılan pay küçüldükçe küçülüyor. Dolayısıyla, devlet bölüşümü iyileştirmek yerine adaletsizliğe tüy dikiyor. Böyle bir bölüşüm ilişkisi ve bölüşüme duyarsızlığın AB nezdinde hoş karşılanması tabii ki beklenemez. Hem yeterince üretmeyen hem de ürettiğini çok adaletsiz bölüşen (daha doğrusu bölüşmeyen) bir toplumsal formasyonun AB için yük oluşturacağını iddia edenler haksız sayılır mı?
       Sonuçta tam üye olmaya aday Türkiye, bu tablo ile bir ‘açlar ülkesi’... İyileşti denilen son bölüşüm tablosu bile, nüfusun yüzde 80’inin gelirin ancak yarısını alabildiğini söylüyor. Aç bırakılmış insanlar ülkesi görünümünde Türkiye. Adamlar, “önce şu elinizdekini avucunuzdakini daha adil paylaşmayı öğrenin, yokluğu bile paylaşmayı bilin de öyle gelin” deseler kim haksızsınız diyebilir?
       

(*) Bu konudaki eleştirilerimi “DİE’nin gelir dağılım komedisi” başlıklı yazımda belirtmiştim.
       (**)Ayrıntılar için bkz, Türkiye’de Bireysel Gelir Dağılım ve Yoksulluk, 2000, TÜSİAD yayını
 
       
    TOP5 Bankaların kara tahtaları siliniyor  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları