|
|
Milli Saraylar Daire Başkanlığının bağlı bulunduğu TBMMnin Başkanı Arınç, Meclisin saray ve kasırlarla ilgilenmesi yüce önder Atatürkün bize vasiyeti gereği olmuştur. Bu tarihi yapıların diğer devlet kurumlarına devredilmesi konusunu kültür adamları ve basın nezdinde tartışmaya açıyorum. diyordu. Arınçın diğer devlet kurumları sözüyle kastettiği, Kültür ve Turizm Bakanlığından başkası değildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ise kısıtlı bütçe ile 135 müze ve 100e yakın ören yerinin üstesinden gelemediği için bunların bir kısmını yerel yönetimlere bırakmak, işletmelerini özelleştirmek istiyordu.. Mumcu ve Arınçın bu açıklamaları, ister istemez bu mirasların akibetini tartışma gündemine getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığının elinde 135 müze ve 100e yakın ören yeri, TBMMye bağlı onlarca saray ve kasır, bu kuruluşlara verilen kısıtlı bütçelerle yönetilemiyor. Bu bütçeler ne kadar acaba ? ... Yılın ilk 8 ayında devlet bütçe harcamaları 92 katrilyon olmuş. Nereye mi harcama yapılmış ? Tabi ki borçlara ve faizlerine. Ne kadarı ? Tamı tamamına yüzde 54ü. Yani 50 katrilyon 394 trilyon faize ve anaparaya. Kültür ve turizme ne kadar ? Sadece 230 trilyon. Yani, toplam harcamaların binde 2.5u. Borç ve faiz ödemelerinin ise binde 4ü ..Yani her 1000 liralık harcamanın 540 lirası borç ve faizine ayrılırken kültür ve turizme 2,5 lira ayrılmış. Biraz daha detay verelim. Borç ve faizine her bin liranın 540 lirası ayrılırken adalete 7 lira, sağlığa 23 lira, eğitime 68 lira, içişlerine de 51 lira ayrılmış.. Varsa yoksa, borçlar ve faizleri. Herşeyi onlar belirliyor. Gelelim müzelerin akibetine. Kültür ve Turizm Bakanlığı, harcamalardan bana binde 2,5 düşüyorsa ben de bunları başımdan atarım, demek teslimiyeti ve kolaycılığı içinde. Çareyi de belediyelere devirde görüyor. Olabilir mi ? İYİ NİYET AÇIKLAMASI Türk-İslam Eserleri ve Topkapı Müzesinin eski, Sakıp Sabancı Üniversitesi Müzesinin yeni müdürü Nazan Ölçer, Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcunun sözlerini iyi niyetle yapılmış bir açıklama olarak algıladığını ifade etmiş. Ölçer, Topkapı, Ayasofya ya da Anadolu Medeniyetleri Müzesi gibi büyük müzeler bu projenin dışında. Kıyıda köşede kalmış, zamanında siyasi baskılar sonucu açılmış; kadrosu yetersiz olduğu için hizmet götürülemeyen yerler kastediliyor demiş ve eklemiş, Bu kadar dağınık bir teşkilatı, bu kadar az parayla ayakta tutmak zor. Ölçer, daha işlevsel hale getirmek için müzelerin idaresine yerel yönetimleri de ortak etmenin gerekli olduğunu savunmuş. 30 yıldır müzecilik yapan Nazan Ölçer, Milli Sarayları başka bir kuruma devretmek isteyen TBMM Başkanı Arınça da hak veriyor. Ama Milli Saraylar Dairesi eski Başkanı Erol Eti , aynı fikirde değil. Türkiyede milli sarayları en iyi koruyan kurum şu anda Meclistir. diyen Eti, 12 kurumu Kültür Bakanlığına devretmenin Milli Sarayları yok etmekle eşdeğer olduğunu savunuyor. Kültür Bakanlığının müzeleri koruyamadığını belirten Eti, Onlar da müzeleri yerel yönetimlere devretmek istiyor. Hal böyle iken milli sarayları nasıl koruyacak? diye soruyor. Mimar ve sanat tarihçisi Prof. Doğan Kuban ise müzelerin yerel yönetimlere devredilmesine karşı çıkan bilim adamlarından. Yerel yönetimlerin, kültür düzeyi olarak müzelere bakacak halleri yok. diyen Kuban, müzeleri yerel yönetimlere bırakarak çıkış yolu aranması yerine Kültür Bakanlığının güçlendirilmesini istiyor. Belediyelerin, asli görevlerini bile yapamadığını savunan Kuban, devletin müzelerden el çekme gibi bir niyetinin olduğunu düşünmek bile istemediğini, ancak böyle bir izlenimin yaratıldığını belirtiyor. Milli Sarayların Kültür Bakanlığına devredilmesini ise akıllıca bir iş olarak niteleyen Kuban, devletin müzelere daha fazla kaynak aktarmasıyla sorunların çözümleneceğine inanıyor. KÜLTÜRE PARA BULUNMUYOR Kubanın söyledikleri bana en yakını geliyor. Son 3 yılda batık 20 bankadan (İmar hariç) ve hortumlanmış kamu bankalarından dolayı yaklaşık 50 milyar dolar ya da 75 katrilyon lira borç yüklendik toplum olarak. Bu nedenle iç borçlar 50 milyar dolardan 100 milyar dolara çıktı. Şimdi o borç yükünü döndürmek için fahiş faizler ödeniyor. Nereden ? Ödediğimiz vergilerden. Faiz ödemeleri toplanan vergilere eşit. Hal böyle iken, yani bizim vergilerimiz faizlere giderken bizim toplumsal mirasımız müzeler, ören yerleri ve sarayların bakımı ve korunması için para bulunmuyor. Faize binde 540 pay verilirken bu ülkenin kültürüne ve turizmine binde 2.5 pay ayrılıyor. Bire 216.. Kültür ve turizme 1, faize 216. Bu uçurumu görünce insanın içi sızlamaz mı ? Bu dehşet uçurumunu biraz olsun daraltmak yerine en kolayı nedir? Başındaki müzeleri, sarayları atmak. Hani malum Maarif Vekili demişti ya. Şu okullar olmasa Maarifi idare etmek çok kolay olacak, diye. AKPli bakanlar da aynı kolaycılıkta ..Şu müzeler, saraylar olmasa kültürü idare etmek çok kolay olacak, çok... (turizmdebusabah.comdan) | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||